Türkiye’de işle(me)yen demokrasi

Demokrasi, MÖ 4. ve 5. yüzyıllarda eski Yunan şehir devletlerinde ortaya çıkmış ve günümüze kadar gelmiş bir kavramdır. Abraham Lincoln, demokrasiyi 'halkın...

Demokrasi, MÖ 4. ve 5. yüzyıllarda eski Yunan şehir devletlerinde ortaya çıkmış ve günümüze kadar gelmiş bir kavramdır. Abraham Lincoln, demokrasiyi 'halkın, halk tarafından, halk için yönetimi' olarak tanımlamıştır. Peki, milattan öncesine kadar dayanan bu 'demokrasi' olgusu günümüz Türkiye'sinde ne kadar işliyor? Halkın, halk tarafından yönetilme anlayışına ne kadar saygı duyuluyor? Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda, demokrasi çeşitli askeri darbelerle daraltılmış ve sürekli sınırlandırılmıştır. Cumhuriyet’in 101. yılında demokrasi nasıl işliyor? Yeni yüzyıl Türkiye’sinde demokrasinin işleyişine, üç gün önce Esenyurt Belediyesi’nde bizzat tanık olduk. Demokrasi dediğimiz bu kıymetli olgu, elbette işlediği sürece değerlidir.

Yeni yüzyıl Türkiye’sinde, muhalefetin sesi kısılarak halkın iradesi resmen yok sayılıyor. Geleceğini kayyum politikalarıyla dizayn edeceğini düşünenler, ciddi bir yanılgı içinde olduklarını yaşayarak öğreneceklerdir. Çok değil, 2019 yılında ülkenin dört bir yanında uygulanan kayyum politikalarının, 31 Mart seçimlerinde halkın rekor oylarıyla nasıl püskürtüldüğüne hepimiz yakın tarihte şahit olduk.

Halkın seçtiği bir belediye başkanı, çeşitli gerekçelerle görevinden uzaklaştırılıp hapse gönderilecekse, bu ülkede demokrasi dediğimiz olgunun anlamı nedir? Seçimle kazanılamayan il ve ilçelere, yargı gücü kullanılarak kayyum politikasıyla halkın iradesine adeta ipotek koyulacaksa, seçimlerin yapılmasının amacı nedir? Uzun yıllar devletin çeşitli kademelerinde görev almış ve akademisyen olarak devlet üniversitelerinde çalışmış bir bilim insanına yapılan bu muamele, yeni yüzyıl Türkiye’sinde kabul edilebilecek bir tavır değildir.

Bu ülkede adaletin terazisi yalnızca muhalifleri tartıyor ve hukuk yalnızca muhalifler için işliyorsa, nasıl bir hukuk devletinden söz edebiliriz? Geçmişte çeşitli suç örgütleriyle fotoğrafları olan bakanlara ve yöneticilere uygulanmayan hukuk, muhalif kesimlere nasıl bu kadar hızla uygulanır hale geldi? Genel seçimlerde Hatay bölgesinden milletvekili seçilen Can Atalay, hâlâ tahliye edilmedi. Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın tahliye edilmemesinin bir hak ihlali olduğunu belirtmesine rağmen bu karar uygulanmamış, Meclis Genel Kurulu'nda vekilliği düşürülmüştü. Anayasa Mahkemesi daha sonra, Meclis Genel Kurulu'nda alınan Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararının 'yok hükmünde' olduğunu ifade etti. Türkiye’de işlenecek demokrasi mudur?

Son 3-4 yılda Türkiye'deki demokrasi krizi daha da derinleşerek devam ediyor. Baskı aygıtları yalnızca muhalifler üzerinde yoğunlaşınca, ülkede demokrasiye ve hukuka duyulan saygı her geçen gün azalıyor. Demokratik hukuk devleti, toplumu birleştirici bir güç olmaktan çıkıp daha da ayrıştırıcı bir yapıya bürünüyor. Seçimle göreve gelmiş bir belediye başkanını yargı yoluyla devirmeye çalışmak kabul edilebilecek bir tutum değildir. Son olarak, Prof. Dr. Ahmet Özer’in Esenyurt ilçesinde kent uzlaşısıyla seçilmiş bir belediye başkanı olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Özer, her iki kişiden birinin oyuyla o makama gelmiştir. Halkın iradesine ve kararına saygı duyulmalı; Van Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi bu yanlış uygulamadan bir an önce geri dönülmelidir.

SON DAKİKA HABERLERİ

Özgür Can Yolcu Diğer Yazıları