Erdoğan’ı bile SOLLADILAR

Türkiye’de sivil toplum örgütleri, demokrasinin vazgeçilmez yapı taşlarından biri olarak kabul edilir. Ancak son 30 yıldır bu durum epey farklı bir hal...

Türkiye’de sivil toplum örgütleri, demokrasinin vazgeçilmez yapı taşlarından biri olarak kabul edilir.

Ancak son 30 yıldır bu durum epey farklı bir hal aldı.

Günümüzde sivil toplum örgütleri artık demokrasinin yapı taşı olmaktan çıkıp, siyasal otoritenin güdümüne girmiştir.

Ayırt etmeksizin bütün meslek odaları, işçi sendikaları, hatta hemşeri dernekleri dahi amacından saparak siyaseti merkeze çekmiştir.

Bir şehirde Ticaret Odası, Sanayi Odası, Esnaf Odaları ve diğer tüm meslek odaları seçimleri yapılırken;

Kimse o adayın işçi haklarını savunacağına, esnafın, sanayicinin derdiyle dertlenip dertlenmeyeceğine bakmıyor!

Seçilecek olan başkanın siyasi duruşuna ve ideolojik yapısına bakılıp, hükümetle uyumlu olması önceleniyor.

Yani aykırı ses çıkarmasın isteniyor.

Aranan kriterlere uyacak adayın etrafı aynı yapının temsilcileriyle bir güzel donatılıyor.

*

Bitiyor mu? Bitmiyor.

Ardından seçilecek olan oda başkanının bağlı olduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanının koltuk egemenliğini bozmayacak delegasyon yapısı organize ediliyor.

Ve böylece TOBB Başkanı ömürlük bir koltukta oturmanın keyfiyle yayılıyor da yayılıyor.

Devreye makamın gücü giriyor, koltukta oturana teba başlıyor, herkes kendini göstermek istiyor, bu esnada para parayı çekiyor(!) derken, bir bakmışsınız Türkiye’nin sayılı zenginleri arasında bizim birlik başkanları, sendika başkanları filan kol geziyor.

Doğal olarak bu güçteki bir adamı kimse o koltuktan kaldıramıyor, hatta buna cesaret dahi edemiyor.

*

Birkaç gündür sosyal medyada dolaşan bir konuşma dikkatimi çekiyor.

CHP listelerinden seçilen Demokrat Parti İzmir Milletvekili Mehmet Salih Uzun, sivil toplum kurumlarının kokuşmuşluğu üzerine TBMM’de öyle güzel bir konuşma yapmış ki;

Üzerine bize söylenecek pek söz bırakmamış.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun tam 29 yıldır aynı görevde kalmasını inanılmaz bir güzellikte eleştirmiş.

“Bir şirket size babanızdan miras bile kalsa 29 yıl yönetemezsiniz, alttan gelen nesil buna izin vermez” demiş.

O kadar doğru tespitler ki, okuyunca siz de hak vereceksiniz.

Buyrun okuyun, sonra kısa bir değerlendirme yapalım…

-------------

“Google’a Rıfat Hisarcıklıoğlu yazın.

Beyefendi 23 yıldır TOBB Başkanı. İki yıl da başkan yardımcılığı var, 25.

4 yıl daha başkanlık yapacak, etti 29.

Tam 29 yıldır başkan. Babanızdan miras kalsa 29 yıl kesintisiz yönetemezsiniz.

Aşağıdan çocuklar gelir, ortak olurlar yönetime.

TÜRK-İŞ Başkanı, Ziraat Odaları Başkanı da öyle…

Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Başkanı da öyle.

Nasıl koruyorlar koltuklarını?

İktidarla iyi geçinerek…

İktidarla iyi geçinerek koltuklarını koruyan başkanlardan o iktidara karşı, temsil ettikleri toplum kesimlerinin haklarını korumalarını bekleyeceğiz, öylemi?

-Bu ülkede bir buçuk yıl bilim dışı, akıl dışı bir ekonomi modeli uygulandı, 193 ülke var dünyada, 192’sinin tersine bir ekonomi modeli uygulandı ama bu arkadaşların gıkı çıkmadı.

-Bu politikalar yüzünden iş adamları iflas etti, iş yerleri kapandı, TOBB Başkanının gıkı çıkmadı.

-Bu politikalar yüzünden işçiler sefalet ücretlerine mahkum kaldılar, sendika başkanlarının gıkı çıkmadı.

-Bu politikalar yüzünden çiftçilerin mahsulleri tarlalarda kaldı, Ziraat Odaları Başkanının gıkı çıkmadı.

İktidarıyla muhalefetiyle siyaset kurumunun verimsizliğinden şikayet edilir.

Siyasi partilerden şikayet edilir, siyasi aktörlerden şikayet edilir.

Yani 25-30 yıldır koltuk koruma problemi siyasette de var.

Ama o şikayet ettiğimiz, düzelmesini istediğimiz siyaset nereden beslenecek?

Sivil toplumlardan…

İşte sivil toplum da böyle.

İsim veriyorum; TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu

TÜRK-İŞ Başkanı Ergun Atalay

Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar

Esnaf ve Odaları Başkanı Bendevi Palandöken

Dördü de siyasetin besleneceği sivil toplum tarlasına beton döktüler.

Sivil toplumu kuruttular.

Toplumsal direnci törpülediler.

Bütünüyle sivil alanı iğdiş ettiler.

Aman ha…

Bunlarla iş birliği yapılmaz, bunlarla mücadele edilir.”

-------------

Evet, DP İzmir Milletvekili Uzun’un dedikleri ortada.

Gerçekten de sivil toplum örgütlerinin içi boşaltıldı.

TOBB ve diğer bütün meslek örgütleri, sendikalar sanki hükümetin bir kolu gibi çalıştılar.

*

Bakınız, Kocaeli’de bile Sanayi Oda Başkanı Ayhan Zeytinoğlu tam 15 yıldır oda başkanlığını sürdürüyor.

Ondan önce 1995 yılında Sanayi Odası Başkanvekilliğini de sayarsak, neredeyse Rifat Hisarcıklıoğlu’nu sollayacak.

Bu nasıl bir çeteleşme?

Adeta bütün sivil toplum kurumlarına çökmüşler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarını bile sollamışlar.

Hiç olmazsa Erdoğan -beğen beğenme- yetkiyi halktan alıyor.

Peki ya bunlar…?

Diyeceksiniz ki bunlar da sandıktan çıkan oylarla seçiliyor.

Geçin Allah aşkına!

Onun öyle olmadığını DP Milletvekili Mehmet Salih Uzun bir güzel anlatmış.

Bu bozuk düzenin çarklarından biri olan sivil toplumlar

Ne yazık ki ‘seçilmişler kulübünün mutlu azınlığından’ başka bir şey değil...

Yarın bir gün CHP veya başka bir parti iktidara gelse bu adamlar yine değişmez, yine varlıklarını korurlar!

Sebebini anladınız…

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları