Bütün CHP ayakta!
Dün TBMM’nin yeni döneme başlayışı olaylara konu oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan meclis salonuna girdiğinde CHP’lilerin ayağa kalkması, bir kısmının ise oturması...
Dün TBMM’nin yeni döneme başlayışı olaylara konu oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan meclis salonuna girdiğinde CHP’lilerin ayağa kalkması, bir kısmının ise oturması vs. yanlış mı, biraz bunlara değinelim.
Bana sorsalar sonuç itibariyle bu devletin başıdır ve herkesin saygı gösterip ayağa kalkması lazım.
Sevgide özgür, saygıda mecbur olmak gibi…
Ancak tepki gösterip ayağa kalkmayanları da anlamak gerek.
Erdoğan iktidar olduğu günden beridir hiç devletin başı gibi davranmadı.
Ak Parti genel başkanı kimliği cumhurbaşkanlığına direkt etki etti.
Seçim öncesinde önüne konulmuş olan, CHP’lileri teröristleştiren videolarla kampanya sürdürdüğü günleri hatırlıyoruz.
O videoların montaj olduğu söylendiğinde ise “montaj montaj ne olacak” dedi.
Bu gibi davranışlarına rağmen CHP dün TBMM açılışında iyi niyet gösterip ayağa kalksa da kendi tabanından tepki görmesi kaçınılmaz oldu.
*
Daha önce de siyasette normalleşme adımları atılmıştı fakat uzun soluklu olmamıştı.
Şimdi olayı başa sardılar, yeniden normalleşmek için meclisin açılışını fırsata çevirmeye çalıştılar.
Çünkü iktidar iyiden iyiye köşeye sıkıştı.
Özellikle ekonominin bir türlü düzelmemesi, insanların gittikçe fakirleşmesi, hepsinden öte -umudunu yitirmesi- iktidar açısından tehlike çanlarının çaldığının göstergesi.
Doğal olarak cumhur ittifakı ortakları bir çıkış kapısı arıyor.
Baktılar ki artık kutup siyaseti tutmuyor, yaratılan korku ikliminin yerinde yeller esiyor;
O zaman ne yapalım, yeni bir strateji geliştirelim, dediler.
Devlet Bahçeli bile bir sevimli oldu ki, sormayın gitsin!
Özgür Özel’e adeta günah çıkarmalar, “terör uzantısı” dediği DEM Partiyle el sıkışmalar…
Hani, bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü misali…
*
Elbette hiçbiri durduk yere değil!
Normalleşme çabalarının altında yatan asıl neden, hükümet tarafından çıkarılmak istenen yeni Anayasa…
Çok kabullenmek istemeseler de bugün hala daha CHP Türkiye’nin birinci partisi.
2024 yerel seçimlerinde elde edilen başarı grafiği CHP’nin genel durumuna olumlu yansıdı ve bu yansıma devam ediyor.
CHP masaya yumruğunu vurmaya başladığında birtakım şeyleri değiştirecek güce yaklaştı.
İktidar da bunun farkında olarak CHP’nin elindeki gücü kendi lehine kullanmayı planlıyor.
Bu işin stratejisinin ilk önemli ayağını ise “normalleşme” olarak nitelendiriyor.
Dün TBMM’de izlediğimiz manzaranın özeti budur.
*
CHP’lilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan geldiğinde ayağa kalkması;
Erdoğan’ın ılımlı konuşması,
Bahçeli’nin DEM’lilere bile tahammül etmesi, siyasetin ne kadar da kaygan zeminde yapılan bir iş olduğunun göstergesiydi.
Çünkü hesapları var ve bu hesabın adı YENİ ANAYASA…
Fakat biz bu filmi 20 yıldır izliyoruz.
Bugün Bahçeli köprüyü geçene kadar muhalefet partilerine el uzatsa da;
Yarın işi bittiğinde -CHP terör destekleyicisi- DEM Partiye ise terör uzantısı yaftasını vurmaya kaldığı yerden devam edecek.
Ama şu an için elleri mahkum!
CHP olmadan yeni Anayasanın konuşulması söz konusu dahi değil.
*
CHP böyle bir konumdayken partinin en ufak bir kararda bile eylem birliği yapamamasına ne demeli peki?
Milletvekillerinin bir kısmı ayağa kalkıyor, bir kısmı oturuyor, bir diğer kısmı da meclis salonuna bile girmiyor.
Bu olacak iş mi?
CHP birinci parti misyonundayken ortaya çıkan bu görüntü CHP’yi güvenilir kılar mı?
Aslında parti içi muhalefeti körükleyenlerden biri de eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’dur.
Koltuktan inen bütün genel başkanlar gibi o da intikam peşinde.
Parti iktidara yaklaşmışken ne gerek var?
Erdoğan geldiğinde ayağa kalkmak mı doğru yoksa oturmak mı, sorusundan önce;
CHP’nin neden aynı doğruda buluşmaması, neden herkesin kendi doğrusu üzerinden hareket ettiği sorgulanmalı.
Ortada bir otorite boşluğu mu var?
Yoksa bizim görmediğimiz büyük bir iç çekişme mi var?
CHP birinci partiyken bile küçücük bir konuda söz ve eylem birliği yapamıyorsa vay haline…
*
Benim fikrimi sorarsanız, CHP’nin almış olduğu ayağa kalkmak ama alkışlamamak kararı yerinde bir karardı.
Ancak bu kararın meclisin açılışına saatler kala bir mesajla Milletvekillerine emrivaki ile fiili durum yapmaları,
O kararın doğruluğunu boşa düşürüyor.
Bu meclisin 1 Ekim tarihinde açılacağı belli mi, belli.
O zaman niye hep birlikte oturup konuştuktan sonra grup kararı alınmadı?
Özgür Özel de işte bunları öğrenecek ve buralardan gol yemeyecek!
Ne oldu şimdi?
Ayağa kalkma konusu CHP’yi krize soktu.
Asıl şimdi bütün CHP ayakta…!