Şimdi kimse bağırmasın

Evdeki hesap çarşıya uymadı.

Güzeldi Çorum galibiyeti camia için.

Yeni umutlar için açılan bir pencereydi.

Ama çok erken havaya giriyoruz.

Her şeyi çok çabuk unutuyoruz.

Hemen bir galibiyet ile şampiyonluk şarkıları söylüyoruz.

Maç öncesi paylaşımlara bir bakıyorum da sanki dün akşam oynanan maç ligin son maçı.

Bir kere şunu unutmamamız gerekiyor.

Mücadele ettiğimiz lig çok kötü.

Öyle ligin üstünde bir takım yok.

Sadece bizim gibi ligin üzerinde bir maliyetle kurulmuş takım var.

Kimse bizim gibi yüksek bonservis ödeyerek oyuncu transfer etmemiş.

Öyle yangından mal kaçırıyor gibi yabancı oyunculara ne bonservis ödemiş ne de astronomik transfer ücretleri vermiş.

Ama o günleri hatırlıyorum.

Büyük çoğunluk başkanı son yılların en büyük başkanı,transferleri de tarihimizin en iyi transferi diye ballandıra ballandıra yazıp çiziyordu.

Şimdi kalkıp bunları yazanlar başkana laf ettirmeyenler yok orta saha eksik yok şu mevki problemli diye yalandan bir şeyler yazmasınlar.

500 bin avroluk oyuncuya 1,5 milyon üzeri para ödersen tabi buraya gelir.

Bu da transfer başarısı değil kulübün altına dinamit koymaktır.

Sonra takımın teknik direktörü çıkar gala devre arasında transfer yapma hesapları yapar.

Tabi kendisi burada kalırsa.

Orta sahadaki iki yabancı oyuncu sıradan oyuncular ama bunları da sanki süper yıldız diye anlatan ben değildim galiba.

Sonra Şanlıurfa puan alıyor,Manisa gelip puan alıyor.

Biz de tribünden isyan ediyoruz.

Cepte bir lira yokken transferin son haftasında oyuncu kovalayan başkan daha takımın sezon başı peşinatlarını Ödemiş mi sormak lazım.

Yine başkan beye sorduk ama kulağının üstüne yatıp cevap vermediği eski başkan Engin Koyun’a ödediği bir para var mı sorusunun cevabını hep beraber merak ediyoruz.

İşin finalinde senin 1.5 milyon ödeyip aldığın santraforun yerine rakibimiz Karagümrük 250 bin dolara bir santrafor transfer etmiş.

Çünkü oradaki başkan kendi parasıyla transfer yapıyor.

Buradaki başkan da açmış elini belediye başkanına bakıyor.

Kocaelispor şu durumda bir borç yumağının altında kalabilir.

Hele hele başarısız sonuçlar yüzünden siyaset elini takımın üzerinden çekerse neler olur düşünmek bile istemiyorum.

Ancak görünen çok net bir şey var.

Ne bu teknik direktörün ne de bu başkan ile yönetimin görevi tamamlama şansı var.

Zorlu bir fikstür öncesinde özellikle mali problemlerin bir an önce çözülmesi gerekiyor.

Şimdilik bu kadar.

Çok ayrıntı var ama ben yazınca bozguncu ve hain oluyorum.

Bir kısımdan zaten yazmasını beklemiyorum çünkü geçim kaynakları yazmamak ve yazamamak.

Diğer kısımda da siyaseten yazamama durumu var.

Bir de medya patronu yöneticilerden dolayı sadece iyi yazmak zorunda olanlar var ki onların durumu daha acı.

Görünen tek gerçek var bu takım iyiye gitmiyor ve gitmesi içinde uğraşacak bir yönetim anlayışı yok.