Özgür Özel Kocaeli’yi kenara yazmış!

Son yapılan yerel seçimin ardından Türkiye’de siyaset bambaşka noktaya evrildi.

Kurulduğu günden bu yana iktidar doğan ve neredeyse iktidar öleceğine kanaat getirilen AKP,

İlk kez ikinci parti konumuna düştü.

Yılların müzmin ana muhalefet partisi CHP ise birinci parti oldu.

Bu başarıda en büyük etken, CHP’nin genel başkan değişikliğine gitmesiydi.

CHP, onca yanlış stratejiye rağmen hiç ummadık büyükşehirleri ve ilçe belediyelerini kazandı.

Kocaeli’yi de kazanabilirdi belki ama Özgür Özel’in dediği gibi örgüt, daha doğrusu başkanlık hayali kuranlar buna inanmadı.

Kafasından adaylık geçen isimler ne hikmetse daha sonra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını sanki bir yük, bir yok etme-yok olma durumu gibi gördüler.

2019 yılında surda bir gedik açarak İzmit’i kazanan Fatma Kaplan Hürriyet dahi o çok istediği adaylıktan arkasına bakmadan kaçtı.

“Bir daha asla İzmit’e aday olmam, ben İzmit için yapmam gereken her şeyi yaptım” diyerek hedefi yukarı koyan Hürriyet;

İzmit’e yeniden aday olabilmek için sandığa girmeye dahi razı oldu.

Tabi bu razı oluş akşamdan sabaha gerçekleşmedi.

Genel merkezle yaşanan trafik, Özgür Özel’in Hürriyet’e büyükşehire aday olma önerileri, onun kabul etmemesi derken; Özel, ortaya sandığı koyuverdi.

Kocaeli adına tatsız durumlar yaşandı.

Ve seçimlerin ardından görüldü ki CHP eğer bu işe en başından itibaren inanmış ve asılmış olsaydı belki de Kocaeli de kazanılma noktasına gelebilirdi.

Çünkü AKP genel manada eridi ve bu erime Türkiye’nin her yerinde yerel seçim sonuçlarına bariz biçimde yansıdı.

İşte bu yüzden CHP Genel Başkanı Özel, geçtiğimiz günlerde Kocaeli’ye geldiğinde kendine hakim olamayıp herkesin duyduğu o malum sözleri sarf etti.

“Kocaeli emeğin başkenti. 31 Mart seçimlerinden sonra kazanamadığımız 3 şehre çok üzüldüğümü söylemiştim. Bu şehirler Gaziantep, Samsun ve Kocaeli’ydi.

Bu şehirler Türkiye için çok önemli. Türkiye nüfusunun yüzde 65’ine hizmet edecek şekilde seçim kazandığımız dönemde Kocaeli’yi kazanamadık. En başta örgüt buna inanmadı. İnanmayanlardan biri de burada karşıda sırıtıyor” diyerek Fatma Kaplan Hürriyet’i işaret etti.

Bu cümlelerden de anlıyoruz ki Özgür Özel, Hürriyet’in büyükşehir adaylığını ret etmesini kafasına yazmış.

Senin yüzünden Kocaeli kaybedildi demeye getirmiş.

***

Geliyoruz bugüne…

Hürriyet bugün ne yapıyor?

Gelecek yerel seçimlerde büyükşehir adaylığı için yatırım yapıyor.

Batı yakasına program düzenliyor, il başkanlığını devre dışı bırakıp yakınlık kurduğu ilçe başkanlarıyla Gebze’de, Darıca’da boy gösteriyor.

Yani batı yakasının hafızasına adını kazımaya çalışıyor.

Akıllı bir strateji…

Ancak bir gerçeği unutuyor.

CHP artık Kocaeli’de alternatifsiz değil!

Hürriyet’i hatalarıyla günahıyla sevabıyla sarıp sarmalayan örgüt ve sosyal demokrat seçmen için artık sadece Hürriyet yok!

Sertif Gökçe var, Ahmet Çalık var, Milletvekilleri var ve kim bilir daha kimler çıkar!

En önemlisi de birinci parti olma başarısını elde tutan CHP var!

Bugün Türkiye’nin birinci partisinden büyükşehir adayı olmayı kim istemez ki?

Taliplisi çok olacaktır.

Hürriyet’in dün elinin tersiyle ittiği adaylığa kavuşması o gün geldiğinde hiç kolay olmayacaktır.

Bunun için yeniden başlamak ve bambaşka bir başarı hikayesi yazması gerekecek.

Ama bu iş örgütü ezerek, örgütün üstünden atlaya zıplaya gezmekle sağlanamaz!

Bu haliyle Hürriyet 5 yılın sonunda tarihi bir tekerrür ile olsa olsa İzmit’e aday olur.

“Bunları konuşmak için daha çok erken” diyebilirsiniz.

Amma ve lakin zaman öyle hızlı akıp geçiyor ki, ağzım burnum derken bir bakmışsınız sandık önümüze gelivermiş.

Hürriyet üzerinden yorumladık ancak CHP’nin ilk akla gelen iki belediye başkanının da ne yaptıklarına bakmak lazım.

Onlar şimdilik görevlerine ısınma, hala daha tebrikleri kabul etme aşamasındalar.

Siyaseti rafa kaldıran, herkesin sevdiği başkan olma hayaliyle görev yapan başkanlar ne zaman ayacaklar, doğrusu merak ediyorum…

Kadrolu adaylar bile ortadan kayboldu

AKP’de kongreler süreci başladı.

Aslında bana göre ortada kongre filan yok!

Emir komuta zinciri var.

Mesela şimdiden hangi ilçe başkanları gidecek hangileri yola devam edecek, bu aşağı yukarı bellidir.

Tıpkı önceden hazırlanıp sandığa attıkları sözde delege listeleri gibi…

Tek listeyi yapıyorlar, usul gereği sandık koyuyorlar ve herkes o listeyi sandığa atıyor.

Sandıktan çıkan delegeler ne yapıyor derseniz;

Onlar da genel merkezin atayacağı ilçe başkanı ve yönetim kadrosunun yer alacağı tek listeyi sandığa bırakıp “demokrasicilik” oyununa katkı verecekler.

Öyle böyle derken 12 ilçenin ilçe başkanları ve kadroları belirlenmiş olacak.

Peşine il başkanına sıra gelecek.

Mesela siz hiç bugüne kadar il başkanlığına adaylığını açıklayan veya kulis yapan birini duydunuz mu?

Son günlerde gündeme kısa bir mola verdiğim için kaçırmış olabilirim.

Ama bildiğim kadarıyla yok!

Mahmut Civelek bile bu kez sessiz!

Normalde Civelek isterdi, öyle değil mi?

Hakikaten de bu sessizliğin sebebini merak ediyorum.

Şahin Talus çok başarılı olduğu için mi?

Tepe ilişkileri kuvvetli görüldüğünden onu yiyemeyeceklerini anladıkları için mi?

Yoksa AKP kan kaybettiği için mi?

Nedir bu isteksizliğin sebebi?

Ortada ne Civelek var ne Şemsettin Ceyhan var ne Halit Çokan ne de bir başkası var!

Yani kadrolu adaylar bile birer birer kenara çekilmiş durumda.

Her zaman görev almak isteyen sayısız partili olmasıyla övünen AKP, acaba bu heyecansızlığı neyle izah ediyor?

Tabi bunu bize izah etmelerini beklemiyoruz fakat kendi aralarında yaptıkları o meşhur “istişarelerinde” bu konu masaya gelmiyor mu?

Onu bunu bırak, milletvekilleri bile sanki buharlaştı.

Hiçbir yerde hiçbir konuda rol almıyor, sorumluluk üstlenmiyorlar.

Bunun tek bir açıklaması olabilir:

Yaşanan ekonomik sıkıntıların had safhaya ulaşmasından dolayı vatandaşa verecek cevapları bitti!

Ve yine iş Erdoğan’a kaldı.

O toparlarsa toparlayacak.

Toparlarsa yine hepsi onun gölgesinden istifade edecek.

Ancak bu saatten sonra zor, hem de çok zor…