Alın size “Bireysel silahlanma…”
Dün gece İzmit’te dehşet veren bir olay yaşandı. Sahilde bulunan ve AKP’li eski il yöneticisi Nuri Güney’e ait Marina kafede silahlar konuştu. İki tane...
Dün gece İzmit’te dehşet veren bir olay yaşandı.
Sahilde bulunan ve AKP’li eski il yöneticisi Nuri Güney’e ait Marina kafede silahlar konuştu.
İki tane gencecik evlat, vurularak öldürüldü.
Üstelik bu gençler kardeşti.
İki evladını birden kara toprağa veren o anne ve babanın acısını tasavvur edecek cümle bulmak imkansız.
Ben ki tanımadığım etmediğim halde hala olayın etkisindeyim, o ailenin içinde bulundukları durumu düşünmek bile istemiyorum.
Allah aşkına nereye gidiyoruz, ne yapıyoruz, neden bu kadar kolayca can alıyoruz?
Olayın iç yüzünü detaylıca bilmiyoruz.
Fakat her ne olursa olsun, haklı veya haksız kimse kimsenin canına kastedemez, etmemeli…
Öldürülen gençlerden birinin işletmeden emeği karşılığında alacaklı olduğu ve alamadığı için tartışma çıktığı yazıldı çizildi.
Bir çalışanın ne kadar alacağı olabilir?
Canının bedeli kadar mı?
O kafe 20 yıldan beri aynı şahıs tarafından işletiliyor.
Mülkiyeti Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait yer yap-işlet-devret modeliyle müşterilerine hizmet veriyor.
Özellikle yaz aylarında yüzlerce insan nefes almak için bu mekanı tercih ediyor, biz de ara ara gittik.
Denize kıyısı oldukça fazla olan bu mekan İzmit’te yaşayanların favori mekanları arasındaydı.
Çokta kalabalık oluyordu.
Olayı duyunca sandım ki müşteriler arasında kavga çıktı veya müşterinin bir husumetlisi ile yaşanan kavga neticesinde, iş cinayete kadar vardı zannettim.
Ama öyle değilmiş.
İşletme sahibinin oğlu ve onun yanındakiler eski çalışanın alacağını istemesi üzerine kavgaya girişiyor, genci ve kardeşini darp ediyor, yetmiyor hırsını alamayınca o genci arkadan vurarak öldürüyor.
Diğer kardeşi de yaralıyor, o kardeş ise tüm müdahalelere rağmen kurtarılamıyor.
Yanlış bilmiyorsam olayda meşru müdafaa dahi yok diyorlar!
Bugün İzmit Mehmet Ali Paşa Camisinde yan yana tabutlarla son yolculuğuna uğurlanan gençlerin ailesi tarifsiz acı yaşadı.
Diğer taraftan işletme sahibi Nuri Güney’in oğlu Furkan Güney ve yanındaki şahıs tutuklandı.
Öylesi böylesi 4 genç bir anda hayattan silinip gitti.
İkisi kara toprağa, diğer ikisi hapse…
Değdi mi?
Bu neyin hırsıydı?
Neyin şımarıklığıydı?
Hangi öfkenin kontrolsüzlüğüydü?
En önemlisi de işletme sahibinin oğlunda silahın işi neydi?
Neden her önüne gelene silah verilir oldu?
Devlet bireysel silahlanmanın yarattığı etkileri ne zaman anlayacak?
Gencecik yaşta hayattan koparılan iki evladın vebali nasıl ödenecek?
Bakın, o çocuklar suçsuz demiyorum, olayda tahrik yok demiyorum ama hiçbir tahrik, tetiğe basacak, can alacak düzeyde sonuçlanmamalı.
Eğer kişi kendine ve öfkesine güvenmiyorsa silah taşımamalı.
Ama maşallah bizim memlekette silah taşıyanı adamdan saymaya başladılar.
Silah taşıyan da kendini baya baya kudretli, her istediğini yapabilecek güçte görüyorlar.
Söyler misiniz, bir daha o kafeden ekmek yiyebilecek misiniz?
20 yıldır bu kentte aralıksız işlettiğiniz o mekanda hala çalışan psikolojisi nedir ne değildir, çözemediniz mi?
Hadi çözemediniz, öldürmek nedir?
Hakikaten o çocukların acısını yüreğimde hissettim.
Allah ailesine peygamber sabrı versin.
Hepimizin evlatlarını böyle şımarık, kendini her şeyi yapabilme kapasitesinde gören zirzoplardan korusun.