Körfez’de olan CHP’ye oldu
Bugün CHP Körfez İlçe Belediye Başkan Adayı Tayfun Balıkçı’nın Kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna verildiği haberi siyasi gündeme bomba gibi düştü. Bu...
Bugün CHP Körfez İlçe Belediye Başkan Adayı Tayfun Balıkçı’nın
Kesin ihraç talebiyle disiplin kuruluna verildiği haberi siyasi gündeme bomba gibi düştü.
Bu haberi de yine ilk bizden okudunuz.
Aslında konuyla alakalı bilgi sahibiydik.
Seçim dönemlerinde Körfez Adayı Balıkçı’nın CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir ile tartıştığını, hatta tartışmanın çok ötesine geçildiğini biliyorduk ama detaya hakim değildik.
*
Olayın aslı şöyleymiş…
Körfez’de meclis üyelerinin listesi hazırlanırken ilçe örgütü ve aday arasında uyumsuzluk vardı.
Listelerin sağlıklı biçimde yapılması adına CHP Genel Merkezi MYK onayına tabi olan Çayırova, Darıca, Gebze, Gölcük, İzmit ve Körfez ilçelerine Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir’i görevlendirdi.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
Aday Tayfun Balıkçı seçim kazanmaya katkısı olacağına inandığı isimlerde diretirken,
CHP Körfez ilçe örgütü farklı isimler konusunda direnç gösteriyordu.
Şu anki meclis üyesi Erkan Uygun gibi…
Balıkçı, Erkan Uygun’u istemiyor fakat genel merkez Uygun’un bir önceki meclis üyeliği performansını referans gösteriyordu.
Öyle böyle derken Erkan Uygun liste başı oldu.
Volkan Demir başkanlığında ortaya bir meclis listesi çıktı ama o liste Tayfun Balıkçı’nın hiç içine sinmedi ve tam da bu noktada Balıkçı dengesini kaybetti.
Ne ilçe örgütünü tanıyor ne de il örgütünü.
İlçe örgütü de zaten adayı tanımıyordu. Hiçbir programa aday Balıkçı çağrılmıyordu.
Balıkçı’nın da işine geliyordu.
Bir tarafta ilçe örgütü diğer tarafta aday Balıkçı ayrı tellerden çalıyordu.
*
Bu uyuşmazlıklarına ek olarak istediği isimleri meclis üyesi yazdıramayan Balıkçı, hırs yaptı ve tamamen kendi başına veya yanında birkaç kişiyle kampanya sürdürmeye çalıştı.
Medyayı kullanmadı, ziyaretler yapmadı, önerileri dikkate almadı.
Para harcamadı veya çok az bir bütçeyle seçim kazanmaya çalıştı.
Üstüne bir de Körfez’de hatırı sayılır oyları olduğu bilinen Yukarı Hereke civarında konumlanan DEM Partili seçmenle buluşma önerilerini geri çevirdi.
Sanırım bugün disiplin kuruluna sevkinde “ parti aleyhine çalışma” kısmı buradan geliyor.
Henüz netleşmediği için kesin bir şey diyemiyorum.
Fakat bunların hepsi bir tarafa asıl mevzu çok başka!
*
Tayfun Balıkçı’nın ipini çeken ana konu, Volkan Demir’e ağır küfürler etmesi oldu.
Tüm bu sorunlar birikince, adını öğrenemediğim bir meclis üyesi adayı, aday gösterilmediği için yatırdığı başvuru ücretini geri isteyince Balıkçı’nın kayış kopmuş.
Balıkçı, Volkan Demir’le bu konuyu konuşurken telefonda ağza alınmayacak hakaret ve küfürler savurmuş seçim arifesinde.
Galatasaray Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Volkan Demir o hakaret ve küfürler karşısında neye uğradığını şaşırmış.
Derhal Balıkçı’nın adaylıktan alınmasını istemiş.
Ancak seçim üstü bunun doğru olmayacağı noktasında kendisine ricada bulunulmuş, sabretmesi istenmiş.
*
İşte Körfez ilçede böyle gerilimli bir atmosferde seçime gidildi.
Sonuç: Tayfun Balıkçı bütün yaşanan olumsuzluklara rağmen kıl payı kaybetti.
Şimdi deniliyor ki, DEM’lilerle oturmayı ret etmeseydi bugün Körfez CHP’deydi.
Tabi bu matematik ne kadar doğru bilemem.
DEM ile iş birliğinin getirisi olduğu kadar götürüsü de olabiliyor.
Ancak partinin aldığı karar üzerine başka karar inşa edilemez!
İşin bu tarafı başka…
*
Seçimlerin üzerinden 4 ay geçti.
Volkan Demir kendisine yapılanları cezasız bırakmadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile konuyu paylaştı.
Volkan Hoca Özgür Başkanın gözbebeği gibi deniliyor.
Ona yapılan hakaretleri edilen küfürleri havada bırakmayacağı söyleniyor.
Ve Volkan Demir sular durulunca Tayfun Balıkçı’nın partiden ihraç edilmesi için konuyu MYK’ya taşıyor.
Şimdi prosedür gereği Tayfun Balıkçı il disiplin kuruluna sevk edildi.
Savunması alındıktan sonra il disiplin kurulu rapor hazırlayacak ve kararı genel merkeze bildirecek.
Ancak il disiplin kurulunda hangi karar çıkarsa çıksın Tayfun Balıkçı’ya yol görünüyor.
Yazık gerçekten çok yazık!
Halkın takdiriyle neredeyse belediye başkanı seçilecek birinin partiden ihraç edimesine mi yanarsın,
Yoksa vatandaşın belediye başkanlığı koltuğuna yakıştırdıkları adayın partisinin genel başkan yardımcısına olan yakışıksız tavrına mı?
Bir dahaki dönemde CHP Körfez’de halka ne anlatacak?
Daha doğrusu halk CHP’ye nasıl güvenecek…?