CHP Kocaeli’nde taşlar yerine oturdu

CHP Kocaeli örgütü yerel seçim öncesinde ve seçim esnasında oldukça karışıktı. Özellikle Kurultay süreci ile başlayan kaoslar, kavgalar, krizler, CHP’nin...

CHP Kocaeli örgütü yerel seçim öncesinde ve seçim esnasında oldukça karışıktı.

Özellikle Kurultay süreci ile başlayan kaoslar, kavgalar, krizler, CHP’nin Kocaeli’nde bulunduğu noktadan daha çok başarı elde etmesinin önüne geçti.

Çekişmeli geçen bir kongrenin ardından Genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel,

Kurultayda Kılıçdaroğlu’ndan yana tavır gösteren Kocaeli il başkanını ve milletvekillerini kendine düşman belledi.

Bu düşmanlıktan dolayı Sayın Özel, aday belirleme sürecinde Kocaeli örgütünü tanımadı!

Onlar ne derse tersini yaptı.

Kasıt aradı!

Zannetti ki Kılıçdaroğlu’yla hareket ediyorlar.

Partinin başarısız olması için yanlış önermeler yapıyorlar.

Parti başarısız olursa, dibi görürse Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultayla tekrar göreve gelir, korkusuyla davrandı.

Ve bu davranış şekli Kocaeli’ne kaybettirdi.

Oysa ne CHP İl Başkanı Bülent Sarı’nın ne de Milletvekillerinin böyle bir beklentisi, böyle bir ihanet planı yoktu.

Evet, gönüllerinde başka adaylar olabilir ama bu siyasetin doğasında olan bir şeydi, bunun adı ihanet değildi.

Ancak o atmosferde Özgür Özel’in bunu anlama ihtimali sıfırdı.

Her kafadan bir ses çıkıyor, her gelen farklı hikaye anlatıyor, adam da doğal olarak kime inanacağını şaşırıyor.

***

İşte böylesine zor bir süreçten geçti CHP Kocaeli örgütü.

Ama bütün olumsuzluklara rağmen, oyun eksilmesine rağmen İzmit yeniden CHP’de kaldı.

Adeta ismi üzerinde toplumsal mutabakat sağlanan Sertif Gökçe, Derince’yi kazandı.

Ahmet Çalık, Karamürsel’de yarım kalan hikayeyi başarıyla sonuçlandırdı.

Kısacası CHP Kocaeli örgütü ve Genel Merkezi’nin uyuşmazlığına rağmen Kocaeli’nde bir olan belediye sayısı üçe çıktı.

Fakat neden daha fazla olmasındı, olmaması için sebep yoktu.

Geriye bakmanın bir manası yok.

Önemli olan bundan sonraki süreçte CHP’yi nelerin beklediği…

***

CHP seçimlerden birinci parti olarak çıktı.

Ve şu ana kadar yapılan bütün anketlerde 1 veya 1 buçuk puan farkla birinciliğini koruduğu görülüyor.

Çünkü kurultay sürecinde tutarsız, intikam ruhuyla hareket etmesiyle tanıdığımız o Özgür Özel gitti, yerine daha aklı selim davranan, örgütlerle barışık bir Özgür Özel geldi.

Örgütüyle barışık Genel Başkan demek; kafası rahat, ülke gündemine odaklanan Genel Başkan demek…

Bu da halkın CHP’den umudunu artırıyor.

İç çekişmelerin daha aza indiği bir CHP, topluma güven aşılamada ileri bir seviyeye gidiyor.

***

Bunun sonuçlarını Kocaeli’ne baktığımızda da görüyoruz.

Özgür Özel il başkanı Bülent Sarı ile çok iyi bir diyalog yakaladı.

Bülent Sarı’nın derdinin, Kılıçdaroğlu değil; CHP olduğuna ikna oldu.

Sadece Özgür Bey mi?

Düne kadar Sarı’ya demediklerini bırakmayan, onu kapılarda bekleten genel başkan yardımcıları da neyin ne olduğunu anlamışa benziyor.

Ha keza gündemden hiç düşmeyen Milletvekili Harun Özgür Yıldızlı da aynı…

Yıldızlı ve Özel arasında da sular duruldu, köprüler kuruldu.

Bunu sadece bilgiye dayalı olarak söylemiyorum, gözlemlerime de bakıyorum.

Özgür Özel’in Gebze mitinginin ardından Yıldızlı’nın organize ettiği başka bir programa katılması ve sonrasında Yıldızlı’nın evine ekibiyle çıkarma yapması bu işin nirvanasıydı.

***

Bir Genel Başkan, hiç sevmediği, istemediği halde partisinin Milletvekiliyle yan yana gelmek zorunda kalabilir.

Otak programlarda görülebilir, toplantı yapabilir, diplomasinin gereklilikleri neyse yerine getirebilir.

Ama evine gitmesi bir zorunluluk hali değildir.

Gidiyorsa önemsiyordur, gidiyorsa orada sorun kalmamış demektir.

O gün Özgür Başkan gerek mitingde gerekse sonrasında ilimizde geçirdiği her dakikada CHP Kocaeli’nde bir uyum sorunu olmadığını,

Her şeyin geride bırakıldığını,

Geride bırakamayanların iyot gibi ortaya çıktığını gözleriyle gördü.

***

Mesela aralarında sorun varmış gibi görülen Sertif Gökçe’nin Harun Yıldızlı’nın davetine icabet etmesi konusu…

Bu hareket hem profesyonellik hem partililik bilinci hem de nezaket kuralları açısından; kısacası her yönüyle şık bir hareketti.

Sertif Gökçe neyi nereye koyacağını, nerede nasıl davranacağını iyi bildiğini, siyasette bozgunculuk yapmanın uzun vadede hem partisine hem de kendisine zarar vereceğini görebiliyor.

O yüzden “dün dünde kaldı cancağızım, bugün başka şeyler söylemek lazım” diyerek mesafe alıyor.

Bu da onu hem partililerin hem de halkın gözünde daha sempatik yapıyor.

***

Özetle…

CHP Kocaeli’nde il başkanının ve milletvekillerinin uzaya gitmesini bekleyen kitle büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

Bülent Sarı, seçimlerin ardından gösterdiği performans ile örgütün tansiyonunu düşürüyor.

Kimseye düşmanlık gütmüyor.

O gütmeyince kimse de açıktan örgütün üzerine yürüyemiyor.

Ayrıca belediye başkanları arasında ayrım gözetmiyor.

Çağırılan yere gidiyor, çağrılmazsa “neden çağırmadınız, ben il başkanı değil miyim” havasına girmiyor.

Sayanı sayıyor, saymayanı kendi haline bırakıyor.

Örgütün yerini ve gücünü yadsıyanlara prim vermiyor.

Şimdilik CHP Kocaeli’nde işler yolunda gözüküyor.

*

İlerleyen günlerde belediye başkanlarına ve üç Milletvekiline ayrı parantezler açacağım.

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları