Asgari ücrete cüzdan zammı!

Muhalefetin, asgari ücrete ara zam şeklinde iktidara yaptığı çağrılara inanın anlam veremiyorum! Muhalefet ya popülist davranıyor ya da iş bilmiyor! Nedir...

Muhalefetin, asgari ücrete ara zam şeklinde iktidara yaptığı çağrılara inanın anlam veremiyorum!

Muhalefet ya popülist davranıyor ya da iş bilmiyor!

Nedir asgari ücrete zamdan kastınız?

Gerçekten bilmek istiyorum bunu?

Yani 17 bin 02 lira olan asgari ücretin, 20-25 bin liraya çıkması mı, zam?

Kısa süreli bir rahatlama olsun kafi mi?

Ya da 2-3 ayda bir asgari ücrete zam yapıldığında her şeyin çözüme kavuşacak mı?

İşveren 2-3 ayda zam yaparak ayakta kalabilecek mi?

Siz, bu iktidarı, bu şekilde muhalefet ederek mi devireceğinizi zannediyorsunuz?

Halka bu şekilde mi umut olacağınızı düşünüyorsunuz?

***

Vatandaş, AKP iktidarından bu noktada umudu kesmiş, kendilerine nefes aldıracak bir alternatife bakıyor!

Bakıyor bakmasına da o umut, bir türlü kendilerine verilmiyor!

AKP’nin yaptığı popülist yaklaşımın bir benzeri CHP’de de mevcut!

Allah aşkına, AKP, asgari ücreti “20 bin yaptım, 25 bin yaptım” dese ne değişecek?

İşverenin sırtına yükleyin maaş artışını, sonrasını sallayın gitsin mantığıyla hareket edilen bir sistemde ne düzelecek?

Asgari ücrete yapılan artış daha cebe girmeden üst üste gelen zam dalgasıyla eritilmeden yapılan her artış, 17 bin 02 liranın adının değişmesidir, başka hiçbir şey değil! Rakamsal bir artıştan öteye gitmez…

Gitmez çünkü sen asgari ücrete zam yaparken işveren de işçi maaliyeti arttı deyip, ürünlerini artırıyor.

Ev sahibi, “Alacağım ürünler pahalandı, benim de kiraya zam yapmam gerek” deyip, kirayı yükseltiyor!

Yani bugün asgari ücret 17 bin lira iken evini 15 bin liraya kiraya verebilen bir ev sahibi, asgari ücret artınca aynı oranda, hatta daha fazla kirayı da artırıyor!

AKP, bu artışları halkın gözünü boyamak, günü kurtarmak için yapa yapa maaşı cüzdana sığmaz, alım gücünü ise günden güne düşüren bir hale getirdi.

Peki siz muhalefet olarak hükümetten böyle bir asgari ücret artışını neden istiyorsunuz?

Neden vatandaşın alım gücünü artıracak bir çözümle karşılarına çıkmıyorsunuz?

Neden olası asgari ücret artışının, Meksika dalgası gibi zamları tetikleyecek bir boyuta evrilmesinin önüne geçecek önerilerle karşılarına dikilmiyorsunuz?

Neden kiralardaki fırsatçılığın önüne geçmek adına, tavan fiyat belirleme komisyonu kurulması için diretmiyorsunuz?

Bakın şu an sizin uğruna mitingler yaptığınız şey, asgari ücrete zam talebi değil, asgari ücretin rakamsal olarak artması!

Hükümet bunu zaten yıllardır yapıyor.

Zaten ülkenin bu hale gelmesinin altında, hükümetin bugünü kurtarma politikaları yok mu?

Ceplerdeki paraları değil, o paraların değerini artıracak çözümler sunun lütfen!

Halka umut olun!

İktidardan umudunu kesenler, sizde akıl, mantık süzgecinden geçirilmiş çözümler bulsun!

***

Öte yandan asgari ücrete zammı sürekli dile getiren muhalefetten bir kere de şunu duyalım: “Asgari ücreti kader olmaktan çıkarın!”

Kader mi bu asgari ücret, işçi başlıyor asgari ücretle, emekli oluyor asgari ücretle!

Avrupa’da böyle bir şey var mı?

Asgari demek, en düşük demek!

Asgari ücret, insanların işi öğrenene kadar aldıkları ücret demek!

Neden Türkiye’de işçi nüfusunun büyük bir kısmı asgari ücrete tabii, neden bu konuda bir düzenleme yok!

Neden Avrupa’daki gibi belli bir süreden sonra asgari ücretin üstünde rakam verilme zorunluluğu getirilmiyor?

Bunları neden sorgulamıyor, bu konuda neden bastırmıyorsunuz?

Ola ki siz geldiniz iktidara, şu anki iktidardan dahi talep etmediğiniz şeyi, biz sizden nasıl bekleyeceğiz?

Eğer niyet gerçekten çözümse eğer niyet gerçekten emeklinin, işçinin insanca yaşamasını sağlamaksa gerçekçi çözüm önerileriyle gelin, gelin ki bunu hükümete yaptıramasanız dahi, “İktidara bunlar gelirse bu haklara kavuşacağız” umudu oluşsun vatandaşın kafasında!

Aksi halde, seçim günü gelir, çıkarlar sizin bugün zam zam dediğiniz, benim ise “Cüzdan zammı” dediğim, yani cüzdanı dolduran ama alım gücünü artırmayan şeyi verirler, yine kotarırlar işi!

Sonra sar başa!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları