BİR MASAL ANLATAYIM

Çok severim masal dinlemeyi.

Eskiler çok iyi bilir bizim çocukluğumuz anneanne ve babaannelerimizin anlattığı masallar ile geçti.

Şimdiki nesil de öyle çok masal işlerinin olduğunu düşünmüyorum.

Ama bu geleneği yaşatmak için uğraşanlar, emek verenler var.

Bakın size Kocaelispor ile ilgili duyduğum bir masalı anlatayım.

Engin Koyun Hüseyin Üzülmez’in rahmetli olmasından sonra başkanlık koltuğuna oturmuş.

O dönem yönetiminde aşağı yukarı yine aynı isimler varmış.

Bir de büyük hukukçu Trabzonspor aşığı Gebzeli bir siyasi varmış yönetimde.

O dönem özellikle yabancı transferleriyle ilgili bu hukukçu arkadaşın adı bir çok kez anılmış.

Hatta menajer tarafından tatile gittiğini söyleyenler de var.

Takım o sene istesek şampiyon oluruz diyen başkanın söylemlerine rağmen göz göre göre küme düşmüş.

Öyle yabancı oyuncular öyle yerli cevherler almışız ki şampiyon olacakken bir alt lige düşmüşüz.

O dönem hemen onlarca transfer yapılıp geçtiğimiz sene tekrar şampiyon olunmuş.

Bu süreçte de mali konulara bakan başkanvekili hep aynı kişiymiş.

Sadece çok tepki olunca oyuncu değişikliği olmuş Gebzeli hukukçu kadro dışı bırakıldı ve yerine Gölcüklü bir hukukçu gelmiş.

Sonrasında bu sene devreye ünlü menajer Tarık girmiş.

Tabi yalnız başına değil.

Engin başkanın damadı eski yardımcı hoca da işin mutfağında olmuş.

Bütün sezon herkes bağırmış çağırmış ama dinleyen olmamış.

Bulunmaz Hint kumaşı yabancılar İzmit’te boy göstermişler.

Dolar ve Euro’lar havada uçuşuyor ama kimin ne kadar para aldığını kimse bilmiyor.

Öyle bir yabancı oyuncu transfer ediyoruz ki adamın serbest kalmasına 2 ay kala bonservis ücreti ödüyoruz ve gol makinesi diye alıyoruz.

Sonra söylenenlere göre adam ülkesinde aylık 4500 avro kazanırken biz yıllık 300 bin avro ödüyoruz diyorlar.

Bu transferler zamanında mali işlere bakan başkanvekili şimdiki başkan Recep bey tesadüfen.

Menajer Tarık için sesler çok yükselince bu arkadaşı televizyona bile çıkartacağını söyleyenler olmuş.

Çıkmış mı acaba bilmiyorum ama menajer ve başkanın damadı hızlıca yürümüş galiba.

İşin sonuna doğru büyük başkan Engin bey gelen talimatla görevden alınmış.

Sonra yerine mali asbaşkan olarak görev yapan Recep bey gelmiş.

Görev yaptığı sürece mali sorumluluklarını yerine getirmiş Kocaelispor’a borç verip kasa kolaylığı sağlamış olduğunu kendisi kulaktan kulağa anlatmış.

Ancak mali konularla ilgili tek bir soruya cevap vermemiş.

Sadece 1 milyon dolar verdim diyormuş.

Tabi sezon hüsranla bitip harcanan onca paranın hesabının verilmesi gerektiğini herkes söylüyormuş.

O zaman kongrede bu masalı süslü bir şekilde sonlandıralım demişler.

Seçim süresince mali konularda tek kelime etmeyen sorulan hiçbir soruya cevap vermeyen Recep bey sanki Engin Koyun başkanken mali konularla ilgili bir şey bilmiyormuş gibi başlamış Engin Koyun dönemini herkes gibi eleştirmeye.

Hele hele kongrede ne damadını bırakmış ne de köylüsü menajerini.

Daha da dozajı arttırmış şeffaf olunmadığını söylemiş.

Bu masala öyle inananlar olmuş ki Recep Durul’un en masum kişi olduğunu düşünenler bile varmış.

Asıl amaç olan Koyun döneminin ibrası ve Recep beyin bu sistemi devam ettirmesi olduğu için kongrede Recep beyin Engin Koyun’a sallaması gayet normal karşılanmış.

Divan başkanı olarak görev yaptığını düşünen ve Kocaelispor tarihinin en kötü kongresini yapan kişinin de gayretleriyle Koyun dönemi her türlü ayak oyunuyla ibra edilmiş.

Recep bey de başkanlık koltuğuna oturmuş.

O kadar suçlama karşısında Engin bey hiç ses çıkartmamış.

Koyun dönemi onlara göre tertemiz olmuş.

Masal da burada şimdilik bitmiş.