Katliamın fetvası..?

Neden kısırlaştırmadınız, neden bu kadar üremelerine göz yumdunuz? Neden şehir merkezinden uzak ama ulaşması kolay yaşam alanları oluşturup, bu canların kalan...

Neden kısırlaştırmadınız, neden bu kadar üremelerine göz yumdunuz?

Neden şehir merkezinden uzak ama ulaşması kolay yaşam alanları oluşturup, bu canların kalan yaşamlarını burada idame ettirmesini sağlamadınız?

Neden bu işi, işin uzmanlarından çözüm önerileri alarak çözmeye kalkmadınız?

Öldürelim bitsin öyle mi?

Bu kadar basit mi?

Kime öldürteceksiniz bu canları?

Köpeklere besleme noktaları kuran, defalarca hayvan sevgisi temalı fotoğraflar paylaşan belediye başkanlarına, şehrinizdeki köpekleri “yok edin” talimatı mı vereceksiniz?

İşleri can kurtarmak olan veterinerlere, toplu katliam mı yaptıracaksınız?

Onların da bir yemini olduğunu, onların da bir kalbi olduğunu unutup, belediyelerin bünyelerinde çalışan veteriner hekimleri, katil olmaya mı zorlayacaksınız?

Diyanet’ten bunun için fetva da alacak mısınız?

Cuma hutbelerinde vicdanlı olmayı anlatan hocalara, köpek katliamının günah olmadığını mı anlattıracaksınız?

Ben bunları yazdıkça “O köpekler senin çocuğuna saldırsa o zaman görürüm seni” diye tepki verenler olacak, biliyorum.

Saldırırsa gereğini yaparım.

Saldıran hangi canlı olursa olsun gereğini yaparım.

Hatta benim de sahiplendiğim bir can var ve ona da hangi canlı zarar verirse versin gereğini yaparım.

“Ama zarar verme ihtimali var”, “Ya zarar verirse” diye hiçbir cana dokunmam, dokunamam, dokunulmasını istemem…

***

Biliyorum, korkunuzu anlıyorum.

Bazen hayvanlarla iç içe yetişmiş, onlara aşık insanları dahi korkutacak boyuta geliyor başı boş sokak köpeği meselesi, farkındayım.

Elbette ki kimse çocuğuna, kendisine, ailesinden herhangi birine saldırma ihtimali olabilecek canlılarla iç içe olmak istemez.

Herkes sürü halindeki köpeklerin arasından geçmeye cesaret edemez.

İnsanlara bunu dayatmak yanlış.

“Başını okşa, şunu yap, bunu yap zarar vermez” gibi, sonucu ne olacağı belli olmayan şeyler de söyleyecek değilim.

Ama bu köpeklerin büyük bir kısmının saldırı geçmişi yok, çağırıyorsunuz yanınıza geliyor ya da ürküp kaçıyor.

Şimdi bu cana hangi gerekçeyle ölümü reva göreceğiz?

Hangi gerekçeyle bu canlarla bağ kurmuş, her birini evine alma şansı olmayan hayvanseverlerin canını yakacağız?

Sokakta başı boş dolaşmasınlar, insanlar korkuyor tamam!

Saldırı vakaları da yaşandı tamam!

Herkesin başına bu tür saldırıların gelme ihtimali var, ona da tamam!

O halde, belediyeler işini yapacak.

O halde, kısırlaştırmalar devlet eliyle denetlenecek, işini yapmayan belediyelere cezai işlem uygulanacak.

Her ilçede bir ya da gerekirse birden fazla çok geniş yaşam alanları oluşturulacak, köpekler toplanacak, kısırlaştırılacak ve bu yaşam alanlarında, hayvanseverlerin denetiminde yaşamlarının kalanını sürdürecek.

Mahallesinde beslediği köpeklerden ayrılmak belki o hayvanseverleri üzecek ama en azından yaşadıklarını bilecek, istediğinde gidip o canları yaşam alanında görebilecek.

Ben işin vicdani boyutundayım.

Merhamet boyutundayım.

Ne bir çocuk, bir insan zarar görsün ne de hiç kimseye saldırmamış masum sokak köpekleri.

Sokaklar, başı boş köpeklerden temizlensin ama bunun yöntemi öldürmek, sizin tabirinizle uyutmak olmasın!

Yerel yönetimlerin beceriksizliklerinin bedelini, bu canlar ve bu canlarla bağ kuranlar ödemesin.

Can almayın, can yakmayın…

Kısırlaştırın, doğal ölümü gerçekleşene kadar bu yaşam alanlarında rahatça yaşamalarını sağlayın.

Bundan başka bir yöntemi vicdan kabul etmez.

Bu uyutma işlemini sevinçle karşılayan, “Uzak Doğu’ya yollayın, yesinler” diyecek kadar vicdanını yitirenlerle aynı karede buluşmayın!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları