Charlotte’nin müzikli maceraları
Charlotte adındaki kanatlı küçük bir kahramanın peşinden gidip ortaçağdan günümüze müzik alanında dünyaya iz bırakan sanatçıları tanımaya ne dersiniz? Üstelik...
Charlotte adındaki kanatlı küçük bir kahramanın peşinden gidip ortaçağdan günümüze müzik alanında dünyaya iz bırakan sanatçıları tanımaya ne dersiniz? Üstelik sadece o da değil, müzik bilgisi aslında kitabı bir ansiklopedi havasına sokuyor ama hemen oradan çıkarıyor. Çünkü bestecinin sadece müzik yaşamı değil, aynı zamanda kişisel hayatı ve yaşadığı yere ait kültürel öğeler de yer alıyor kitapta. Açıkçası birbirinden farklı yemek kültürü ürünlerini duymak, insanı meraklandırıyor bir yandan da.
Müzik bilimi ve felsefe eğitimi görmüş, aynı zamanda Berlin Flarmoni Orkestrası, radyo ve müzik dergileri için çalışmış bir yazar var karşımızda. Haliyle bunca donanımla ortaya çıkan birisi de; bir müzik insanını yaşamı, ürettikleri, kültürü ve coğrafyasıyla anlatabilir. Bunu da oldukça güzel bir kesim için yapmış Christine Melich. Çizer Maren Barber da yazar gibi donanımlı bir isim. İletişim tasarımı eğitimi görmüş ve o da Berlin Flarmoni Orkestrası için çizimler yapmış birisi. İki müzik ilgilisi, bilgilerini ve edindiklerini çocuklar için okunabilir ve izlenebilir hale getirmişler. Bence oldukça kıymetli bir çaba. Çocuk edebiyatının neresinde durduğu konusuna girmeden, sadece bir kaynak kitabı eğlenceli hale getirmeleri bile önemli. Sadece çocuklara değil, müziğe ilgili herkese hitap eden bir yanı var bence.
Bazı müzisyenlerle ilgili daha önce hiç duymadığım şeyleri söylüyor yazar bir başka yanıyla da. Onun bir insan olarak artı ve eksi yönlerini tüm açıklığıyla paylaşıyor. Zaaflarına değiniyor mesela cesurca. Ayrıca önemli seslerin, müziklerin bilgisi ile de kulağımıza kar suyu kaçırıyor bu güzel kitap. Ben iki çocukla okudum ve elbette en küçüğümüzüm dikkat süresine göre okuma yapınca her akşama bir müzisyen düştü. 5 ve 12 yaşındaki çocuklarımın en fazla ilgisini çeken şeylerden birisi, o bestecinin Charlotte’yle sohbet ederken ikram edeceğini söylediği yiyecek, tatlı oldu. Hayalimizde o ülkeye gitme fikri bir yanda dururken, diğer yanda da yeni tadlar deneme merakı sardı bizi. Bu yönüyle de okurların ilgisini çekebilir. Kısacası kitabın varlığını çocuklar için olumlu buluyorum ve mesela müzik öğretmenlerinin özellikle yararlanabileceği çok hoş bir kaynak olarak da görüyorum. Vivaldi’nin Dört Mevsim eserini müzik öğretmenim(Sevgi Şahbenderoğlu) ve okulumuzdaki müzik odası sayesinde lisedeyken detaylıca dinlemiş birisi olarak, çocukların çok erken yaşlardan itibaren evrensel değerler ve müzikle, sanatla buluşmalarını çocuk hakları bağlamında düşünüyorum. Umarım buna politik liderler ve eğitimciler de gereken özeni gösterebilirler.