ÖRGÜTE RAĞMEN HÜRRİYET…
Bugünlerde kimle konuşsam aynı soruyu soruyor: “Sence İzmit’te Fatma Kaplan Hürriyet seçimi kazanır mı?” Ben de aynı cevabı veriyorum: “Son güne kadar...
Bugünlerde kimle konuşsam aynı soruyu soruyor:
“Sence İzmit’te Fatma Kaplan Hürriyet seçimi kazanır mı?”
Ben de aynı cevabı veriyorum:
“Son güne kadar cevabını net olarak söylemek mümkün değil, İzmit seçimlerini önceden kestirmek hep çok zordur” diyorum.
Hakikaten de öyle…
İzmit ve Hürriyet ile alakalı bazı çıkarsamalar yapabiliriz fakat şu isim kesinlikle kazanır diyemeyiz.
Hadi o zaman biraz çıkarsamalar yapalım…
***
Kabul edelim, Fatma Kaplan Hürriyet sahada çok iyi.
Dokunduğu insanı etkiliyor.
Son güne kadar ne kadar çok insanla temas ederse, onun adına o kadar iyi.
Özellikle kadınlar çok tutuyor.
Zaten siyasette kadın aktörler çok çıkmıyor, çıktığında da kolay kolay vazgeçilmiyor.
Yani saha performansı açısından Hürriyet, birkaç adım önde gözüküyor.
Kadın olmanın avantajının yanında mevcut belediye başkanı olmasının da avantajı çok.
Belediye imkanlarını sonuna kadar halkın kullanımına açan Hürriyet,
Bu vesileyle kampanya sürecini yürütmede zorlanmıyor.
Ayrıca popülizmi çok iyi biliyor.
Nereden ne puan alacağını iyi analiz ediyor.
Mesela bir Kent Lokantası açıyor, algıyı tamamen başka yöne çevirmeyi başarıyor.
***
Tabi Hürriyet’in bu seçimlerde dezavantajları da var…
Bunlardan en önemlisi, geçen seçimlerde etle kemik gibi olan CHP-İyi Parti birlikteliği yok!
İyi Parti seçmeninden Hürriyet’e gelen 30 bin oydan kaçının ona geleceğinin cevabı yok!
Bilakis İyi Parti’nin İzmit Adayı var karşısında.
Hem de öyle tavşan aday dedikleri türden biri değil.
Kentin saygın Hukukçularından olan Av Kamil Şirin, bildiğiniz kazanmaya oynuyor.
Meral Akşener’in memleketinde kendisini Akşener’e kanıtlamaya çalışıyor.
Bu da Hürriyet’in oy hanesine eksi yazıyor.
***
Hürriyet’in dezavantajlarından biri de meclis üye listesi…
Kriz çıkarıp, işi adaylıktan istifaya kadar götüren Hürriyet;
Daha sonra Emre Andız’ı çıkartıp, liste başına Mehmet Ümit Küçükkaya’yı yazdırmasıyla geri dönmesi;
Bununla da yetinmeyip yapılan listeyi son ana kadar değiştirme hamleleri bu sürece biraz zarar verdi.
Şimdi beğenmediği o listeye halktan “Güçlü meclis” vurgusuyla oy istemesi, süreci bilenlere çelişkili geliyor.
Meclis üyesi adaylarından birkaç isim dışında diğerlerinin ortalıklarda gözükmemesi de bu söylediğimi destekliyor.
***
Bir diğer eksik yanı örgüt konusu…
Aslında Hürriyet’in arası örgütle düzelmiş falan değil.
Bakmayın siz ön seçimde açık ara birinci çıktığına…
CHP’liler mevcut belediye başkanını ön seçimle sandığa gömdüklerinde
Yeni bir adayla sokağa çıktıklarında bunu halka nasıl izah edeceklerini bilemediklerinden Hürriyet’e sahip çıktı.
Kimisi de ya kendisi belediyede işe girdi ya da yakınını aldırdı, bu sebeple Hürriyet’e oy verdi.
Başkan Hürriyet’in örgütle arasının düzelmediğini anlamak için programlarını izlemeniz yeterli.
Yanında il başkanı yok çünkü istemiyor, davet etmiyor!
Yanında ilçe başkanı var ama kerhen durduğu o kadar belli ki!
***
Bakın, günlerdir AKP’nin seçim beyanname toplantılarını izliyoruz, yazıyoruz.
O toplantıların pek çoğunda Fatma Kaplan Hürriyet’in beş yıllık başkanlık dönemi ve İzmit Belediyesi’nin mali durumu hakkında iddialı, sert açıklamalar yapılıyor.
CHP İlçe başkanı Gökhan Ercan bunların hangisine cevap verdi?
Onun yerine Hürriyet kalkıp sosyal medyasından, kendisine yönelik eleştirilere, konularla alakasız biçimde cevap verip asıl meselelerin tartışılmasının önüne geçiyor.
Niye…?
Çünkü ondan başka bunu yapacak biri yok!
CHP’de bir şeyin düzeldiği falan da yok!
Ve emin olun tüm bunlara rağmen Hürriyet seçimi kazanmaya çok yakın duruyor.
O da biliyor ki en kötü CHP’linin eli başka yere oy vermeye gitmez!
O da biliyor ki, vatandaşların yüzde 80’inin parti içindeki kavgalardan, rakiplerin haberi yok!
O yüzden de Hürriyet arı gibi çalışıyor, ne kadar çok insana kendimi anlatırsam o kadar başarılı olurum diyor.
Ve bildiği yolda, inandığı biçimde tek başına yürüyor.
Kazanırsa “örgüte rağmen” kazanmış olacak!
Kaybederse “örgüt sahiplenmediği için kaybettim” dese kimse “yok canım” diyemez.
Hakikaten müthiş bir siyasi zeka…
---------------
FOTOĞRAFIN GÖRÜLMEYEN YÜZÜ
Önceki gün CHP Meclis Üyesi Adayı Mehmet Ümit Küçükkaya sosyal medyasında fotoğraflar paylaştı.
O fotoğraflarda aralarının açık olduğu hatta barışma imkanı olmadığı artık herkesin malumu olan;
Fatma Kaplan Hürriyet ile CHP Merkez İlçe Eski Başkanı Alparslan Seymen’in samimi halleri vardı.
Küçükkaya’nın vermek istediği mesajı biz anladık…
***
Tabi ben o fotoğrafın gerçeği yansıtmadığını bilecek kadar tanıyordum ikisini de…
Ama belli mi olur, siyasette kimler kimlerle yan yana geliyor, Seymen ile Hürriyet niye gelmesin!
Gerçi Alparslan ağabey nezaketli biridir, her ne olursa olsun siyaseten rütbesi olanlara asla saygısızlık etmez.
En iyisi işin doğrusunu sorup öğrenmek diyerek Alparslan ağabeyi aradım.
Çünkü 2019’dan bu yana tutun, aralarında geçen olaylara başından sonuna kadar vakıfım.
Ve normal koşullarda Seymen’in kırgınlığının bitmesine imkan yoktu.
Haliyle şaşırdım nasıl bu kadar samimi olduklarına ve kendisine sorayım dedim!
Olayı aynen şöyle anlattı Alparslan ağabey:
*
“Biz cenazeye gitmiştik, çıkıyorduk. Oraya yakın noktada seçim bürosu varmış partinin.
Mehmet hadi gidelim deyince itiraz etmedim gittim.
Ben girdim arkamdan da Fatma Hanım girdi.
Merhaba başkanım dedi, ben de makamına olan saygıyla kendisine merhaba başkanım dedim.
Oturduk ve koluma girdi, hatırımı sordu, o ara fotoğraf çektiler, başka bir şey de konuşmadık, hepsi bu.
Ben de şaşırdım birden içeri girince. Ama benim aldığım siyasi terbiye neyse onu yaptım.
Bana selam vereni ben karşılıksız bırakacak biri değilim. Orada koluma giren Ak Partili bir başkan da olsa kolumu çekecek saygısızlığı göstermem. Ancak bu demek değildir ki her şey unutuldu bitti.
Hani bir söz vardır:
‘Kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı unutmazmış’ diye.
Kurt kışı geçirdi, yediği ayaz da aklından çıkmadı”