TOGG’a ihtiyacın mı var Başkan?

Diyorum, hala aynı fikirdeyim, yerel seçimlerde siyasi partilerin üzerini kapatın, adaya bakın, ona göre oyun rengini belirleyin diye.

Diğer türlü işin içine ideoloji giriyor, siyaset giriyor, kutuplaşma giriyor ve hak etmeyenler, hak etmedikleri koltuklara oturup, kentlerin 5 yılını çalıyor.

Olan ise o kentin yurttaşlarına oluyor.

Bunu hiçbir siyasi parti ayrımı yapmaksızın söylüyorum.

Kentlere rekabetin gelmesi için söylüyorum.

CHP’liysen CHP’lisin, AKP’ye düşmansan düşmansın, Erdoğan’ı sevmiyorsan sevmiyorsun, ekonomiden rahatsızsan rahatsızın, bu genel seçim değil, o tren çoktan kalktı, eğer ki CHP’nin kalesi olan ya da CHP’li adayın kazara seçim kazandığı şehir ya da ilçelerde iyi hizmet görmediysen, CHP de o başkanı tekrar aday yapmakta diretiyorsa rakibi AKP’li de olsa onda vizyon görüyorsan, sana güven veriyorsa kapatacaksın ampulün üzerini, basacaksın mührü.

AKP’liysen AKP’lisin, MHP’liysen MHP’lisin, CHP’ye düşmansan düşmansın, Özgür Özel’i sevmiyorsan sevmiyorsun, bu partiye destek veren kimi partilerden rahatsızsan rahatsızsın, AKP’nin kalesi olan ya da kazara kazandığı şehir ya da ilçelerde, umduğunu bulamadıysan, yaşadığın şehir ya da ilçe gerekli hizmeti almadıysa, seçimi kazanan başkanlar parti ceketiyle tekrar seçimi alırım diye kös kös oturduysa ve tekrar aday yapıldıysa CHP’li aday ise sana güven veriyorsa, vizyon sahibiyse kapatacaksın altı okun üzerini, basacaksın mührü.

Genel itibariyle mevcut belediyeleri ellerinde bulundurdukları için bu iki partiyi örnek verdim.

Kazanma şansı gördüğünüz farklı partilerin vizyon sahibi adayları için de bağımsız adaylar için de geçerli bu söylediklerim.

Şehrini, ilçeni seviyorsan kutuplaşmadan nemalanıp yaşadığın bölgeyi hizmetsiz bırakanı affetmeyeceksin.

Seçimden seçime kapını çalana “Partimin adayı” deyip, oy vermeyeceksin.

Tabii halktan bunu beklerken farklı siyasi partilere mensup mevcut başkanların da seçim çalışmalarını buna göre yönetmesi gerekiyor.

Yani ben bugün bunları söylerken yarın vizyonlu gördüğüm, güven veren aday, benim değerlerime saldıran bir açıklama yaparsa benim ideolojime dokunacak tavırlara girerse seçimi genel seçim havasına sokarsa fikrim değişir.

Sandığa gitmeyebilirim ya da ideolojim ekseninde kanalize olabilirim.

Genel siyasetten koparmalı bu yüzden adaylar yerel seçimi.

Hangi partiden olursa olsun halkın gönlünde taht kurabilmişse bir belediye başkanı, hizmetleriyle dürüstlüğüyle insanlığıyla konuşulmuşsa rakipleri dahi onu eleştirecek doneler bulmakta zorlanıyorsa o başkan, siyasetten, polemikten uzak durmalı.

O başkan, partisinin icraatlarıyla değil, kendi icraatlarıyla seçim çalışması yürütmeli.

***

Tüm bunları bugün gördüğüm bir fotoğraf üzerine kaleme aldım aslında.

AKP’li Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, “Başkan Taksi” diye bir uygulama başlatmış.

Üzerinde “Başkan Taksi” yazan aracın şoför koltuğuna oturmuş, koyulmuş yollara.

Yol üzerindeki vatandaşları aracına alıp gidecekleri yere bırakmış, yolculuk sırasında taleplerini dinlemiş.

Bana göre çok sempatik, hoş bir uygulama.

Lakin Bıyık, bu güzel uygulamasını yerli otomobil TOGG ile gölgelemeyi başarmış!

AKP iktidarı tarafından genel seçim sürecinde sıkça kullanılan yerli otomobil TOGG, Muzaffer Bıyık tarafından Başkan Taksi’ye dönüştürülmüş.

Peki ne gerek vardı böyle bir şeye?

İhtiyaç var mıydı gerçekten?

Bu uygulamada önemli olan binilen araç mıydı, yoksa o binilen aracın sürücü koltuğunda bir belediye başkanının oturuyor olması mıydı?

Sıradan bir araçla yapsa daha iyi olmaz mıydı Başkan bu uygulamayı?

Vizyonu olmayan, kentin 5 yılını heba etmiş, AKP ceketiyle seçime girerek seçim kazanabilecek mevcut adaylar için yerli otomobil, yerli savaş uçağı, İHA, SİHA ve benzeri gururlandırıcı icraatları gündeme getirmek, onları seçim malzemesi yapmak akıllıca olur.

Onların, süreci genel seçim havasına sokmaktan, parti ceketine sarılmaktan başka şansı yok çünkü.

Lakin Muzaffer Bıyık için böyle bir durum söz konusu mu? Değil!

Evet, parti ceketiyle görev başına geldi Bıyık ama belediye başkanlığı döneminde bu ceketin üzerine artı katan bir yönetim ortaya koyan başkanlardan oldu.

Beşeri ilişkilerini çok iyi tuttu.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın tarzında, farklı kesimleri de dikkate alan bir başkanlık süreci yürüttüğünü duyuyorum.

Muhalif kimi dostlar dahi, Muzaffer Bıyık’ın dürüstlüğünden, halkçılığından söz ediyor.

Bıyık’ın farklı kesimleri dışlamadığı, ayrımcı, kutuplaştırıcı bir dil takınmadığı, bu nedenle de ilçede sevilen bir başkan imajı çizdiği geliyor kulağıma sık sık.

İşte beni şaşırtan halkta böyle bir izlenim oluşturmuş Bıyık’ın neden TOGG’a ihtiyaç duyduğu!

Mesela durduk yerde şunu sordurdu Sayın Başkan: TOGG’a Türkiye’de kaç kişi binebiliyor, yani kaç kişi TOGG alabilecek maddi imkana sahip?

“Bugün 30-40 yaşındaki araçları dahi alacak güce sahip olmayan, ayın sonunu getiremeyen, kredi kartları patlayan, asgari ücret seviyesindeki kira gideri nedeniyle barınma sorunu yaşayan, ekonomik krizin altında ezilen insanlar TOGG görsün mü istediniz?” diye sordurttu?

“Fakirler TOGG’a binsin mi istediniz?” diye sordurttu.

Bakın, ne malzemeler çıkıyor görüyor musunuz rakipleri için?

Genel seçim sürecinde TOGG’u Başkan Taksi’ye dönüştürmüş olsaydı Sayın Bıyık, bu doğru bir hamle olurdu ama şu an bunu yapması, kendini rakipsiz görüp, AKP Genel Merkezi’ne şirin gözükmekten başka bir işe yaramaz.

Belediye başkanının işi kenti yönetmek, kentler için hizmet üretmek. Varsa halk nezdinde takdir gören projeleri sergilemek, yapacağı projeleri anlatmak, halkla iç içe olmak, onların taleplerini dikkate almak.

Hükümetin ürettirdiği TOGG’un, belediyecilikle ne alakası var?

***

Hiç yoktan rakiplerine siyasi malzeme vermiş Sayın Bıyık!

Hiç yoktan yerli otomobili bırakın, hurda bir aracı dahi alamayacak vatandaşa, içinde bulunduğu ekonomik şartları hatırlatmış.

Ekonomik kriz, AKP’li hiçbir belediye başkan adayının cevap veremeyeceği bir durum!

“Onlara bunun hesabının sorulması yanlış” dedikçe onlar kendini bu durumdan muaf kılmamak için elinden geleni yapabiliyor.

Bu hataya düşebiliyor.

Bıyık gibi AKP dışındaki partilerden de oy alabilecek bir Başkan’ın, genel seçim sürecinde sıkça malzeme edilen TOGG’u, genel seçimden sonra ekonomide hiçbir olumlu gelişme olmadığını, TOGG ile tok olunmadığını gören vatandaşın gözüne sokması, bence siyasi bir hata.

Bu tarz başkanlara naçizane tavsiyem, genel siyasetten uzak durmaları.