Büyükakın, kendisiyle yarış halinde!
İbrahim Karaosmanoğlu gibi her kesimle bağ kurmayan, hizmet noktasında fark yaratamayan bir isim yönetti 3 dönem Kocaeli’yi… Türkiye’nin en borçlu belediyesi...
İbrahim Karaosmanoğlu gibi her kesimle bağ kurmayan, hizmet noktasında fark yaratamayan bir isim yönetti 3 dönem Kocaeli’yi…
Türkiye’nin en borçlu belediyesi unvanıyla anıldı hep Kocaeli…
AKP, 13-0’ın rehavetiyle Kocaeli’ye ivme kazandıramadı Karaosmanoğlu döneminde…
Pek çok şey hayalde, vaatte kaldı…
Monoray, Sekaray, teleferik ve benzerleri unutuldu gitti…
Slogan “Çalışınca Oluyor” şeklindeydi lakin çalışılmayınca olmadığını 3 dönem boyunca görmek durumunda kaldık…
2019 yerel seçimlerinde 3 dönem kuralına takılan İbrahim Karaosmanoğlu, emekliye ayırıldı, yerine ise genel sekreterlik görevinde bulunmuş, Bilecik Valiliği yapmış Tahir Büyükakın aday yapıldı…
Ve seçimi, partisinin oylarıyla kazanmayı bildi…
Genel sekreterlik döneminde de her kesime yakındı aslında Büyükakın, barcısından hocasına kadar her kesimin derdini dinleyen belki de tek isimdi Büyükşehir’de…
Kentteki ulaşımla ilgili sıkıntılara bizzat el atan, proje geliştiren, teknik yanı olan bir isimdi…
Lakin, bunu tüm kent bilmiyordu…
Büyükakın’ı tüm kent tanımıyordu…
AKP’nin adayı dediler, sempati duydukları partiye oy vererek Büyükakın’ı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna taşıdılar…
Ne değişecekti ki, aynı partiden başka bir isim aday yapılmıştı…
Karaosmanoğlu, başarılı işlere imza atamasa da her kesimin sempatisini kazanamasa da belediye meclislerinde sık sık rant, kıyak tartışmaları yaşansa da 3 dönem aday yapılmış ve her seferinde seçilmişti…
Büyükakın da partisinin oylarına güvenerek hareket edebilirdi…
Sadece AKP ve ittifak halinde olduğu MHP’lilerle iletişim halinde olabilir, eleştirileri dikkate almayabilir, basının belli bir kısmına mesafeli, belli bir kısmına ise yakın davranabilirdi…
Övgüden hoşlanan, eleştiriden haz etmeyen bir isim olabilirdi…
Ama öyle olmadı…
Armut piş, ağzıma düş yapmadı…
Tahir Büyükakın, şaşırtan bir yönetim ortaya koydu…
Daha önce maalesef şahit olamadığımız Büyükşehir Belediye Başkanlığı imajı çizdi…
Bunu yaparken partililerinin de sempatisini kazandı, AKP’den uzak, muhalif pek çok seçmenin de…
Bugün hakkında kötü adam diyen bir muhalefet partisi mensubu neredeyse yok…
“Daha iyisini biz yaparız” diye çıkıyor karşısına rakipleri, şahsına başka türlü yaftalar, yakıştırmalar, suçlamalar yapamıyor…
Çünkü Büyükakın, meclis çoğunluğu ellerinde olmasına rağmen, muhalefet meclis üyelerinin şerh koyduğu maddelere dahi açıklama getirme gereği duydu…
Bazen şerh koyulan konularda, muhalefeti haklı gördüyse düzenlemeye gitti…
Eleştirenleri düşman görmedi, eleştiri yapan, muhalif olan basın kuruluşlarını, gazetecileri dikkate aldı, haklı görülen eleştirilerde çeki düzen verilmesi gereken yerlere çeki düzen verdi…
Kendisine “Hoşgörülü”, “Herkesin başkanı”, “İyi adam” gibi yakıştırmaların yapılmasına sebep olan bu özelliklerinin yanı sıra, teknik bilgilerini, vizyonunu da konuşturdu Başkan Büyükakın…
2019 seçim beyannamesinde yer alan projelerinin tamamına yakınını gerçekleştirdi, bir kısmını ise ihale aşamasına ya da inşa aşamasına getirdi…
Yapılamaz, ayakları yere basmayan vaatlerle çıkmamıştı çünkü karşımıza…
Kentin sorunlarını bilen ve ona göre projeler üreten bir anlayışla hareket etmesi, kent adına avantaj sağladı…
***
Ve bugün karşımıza çıkıp, ikinci dönem için beyannamesinin özetinin özetini aktardı…
Bizzat takip ettim…
Ve dikkatimi çeken şu oldu; Büyükakın, rakiplerinin dahi dillendirmediği sorunları aktardı ve her biri için çözüm sundu…
Bu değerliydi…
Kocaeli’de hiç sorun yok dememesi önemliydi…
Rakipleri henüz beyannamelerini açıklamamışken, o yapımına başlanan projeleriyle beyannamesinin özetinin özetini aktardı bugün…
Gençlere, sporculara, dar gelirli ve ihtiyaç sahiplerine, öğrencilere, ev hanımlarına kadar üzerinden hızlıca geçtiği projelerini anlattı…
Kentlinin vakit geçirebileceği, keyif alacağı sosyal belediyecilikle ilgili projelerden söz etti…
Yapılacak akvaryumdan, spor tesislerinden, Outlet’in arkasından Fuar’a kadar uzayan yürüyüş parkurundan ve benzerlerinden oluşan Körfezya adını verdiği proje, özellikle heyecan uyandırıcıydı…
Üstelik vaat değil, başlanmış bir projeydi bu da…
Kentin ulaşım, lojistik noktasında sorunlarını sıraladı ve bunlara çözüm getirecek yapım aşamasındaki çalışmaları aktardı…
50 yıldır hayal olan teleferiğin martın ilk haftasında faaliyete gireceğini aktarırken Darıca’ya da teleferik yapılacağını dile getirdi Büyükakın ve bunun da başlayan projeler arasında olduğunu söyledi…
Yani Başkan Büyükakın, bugün 2-3 saat boyunca süren sunumunda, vaatler değil, yapılmakta olanları anlattı…
Bu anlamda bu kentte yaşayan bir birey olarak, kentin yararına ve kentin sosyal yaşamına renk katacak projeleri dinlediğim için memnuniyet duydum…
Büyükakın, en fazla önem verdiği kentin dönüşümü konusunu ise sona saklandı…
Burada da vaat vermedi, uçuk sözlerle hayal satmadı…
Ayağı yere basan, orta ve uzun ölçekli kentsel dönüşüm planını aktardı…
Özetle, depremi en az hasarla atlatabilmemiz için elinden geleni yapacağını hayalci durumuna düşmeden ikna edici bir dillen anlattı Büyükakın…
***
Evet, bugün gerçekleştirdiği proje tanıtım toplantısının yanı sıra, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye işçisi için açıklanan zam da ayrıca tebrik konusuydu…
Büyükakın, belediye işçisinin en düşük maaşını 18 bin liradan, 35 bin liraya çıkardı…
Peki, Tahir Büyükakın’ın açıkladığı projeler ve üstüne bir de işçilere verdiği 2 kata yakın zammı, seçim yatırımı olarak değerlendirebiliyor muyuz?
Yani Büyükakın’ın projeleri vaatte bırakabileceğini, işçilere de seçimden dolayı bu zammı verdiğini söyleyebiliyor muyuz?
Söyleyemiyoruz, çünkü Büyükakın’ın seçim kaybetme riski yok…
AKP, Kocaeli’de hala ceket koysa kazanabilecek durumda…
Üstüne bir de farklı kesimlerden Büyükakın’a yönelik bir sempati söz konusu…
Karşıda ise dağılmış bir muhalefet var…
Yani Büyükakın, bunca proje ortaya koymasa da belediye çalışanlarına asgari ücrete yapıldığı oranda zam yapsa da seçim kaybetmezdi…
Lakin O, herkesten her adaydan fazla çalışıyor…
Kaybetmeyeceğini bile bile nefes nefese kalacak hızda koşuyor…
Belli ki Büyükakın, kendisiyle yarış halinde…
Rehavete kapılmayan, kendisiyle yarışan başkanlar, kentler için şanstır…
Büyükakın da Kocaeli için bir şans…
Umarım, hangi partiden olursa olsun ilçelerimizde de kendileriyle yarışan ya da yarışacak olan başkanları görürüz bu dönem ve bundan böyle…
Ve umarım artık partiler değil, kentler kazanır… Umarım artık kerametin partilerde değil, adaylarda olduğunu gören bir toplum olmamız gerektiği anlaşılır…
***
Son olarak toplantıda dikkatimi çeken bir başka konuya değinmek istiyorum…
Katılımcılara AKP rozeti değil, “Tahir Büyükakın Gönüllüsü” rozetleri dağıtıldı programda…
Bu da Cumhur ittifakı ortaklarının yanı sıra AKP’ye muhalif ama Büyükakın’a sempati duyan seçmene, antipatik gelecek bir seçim süreci yönetilmeyeceğini açıkça ortaya koydu…
Büyükakın’ın, diğer partilerin adaylarına yönelik tek olumsuz cümlesinin olmaması ve projelerini anlatırken iktidarıyla muhalefetiyle bu projelere sahip çıkılması gerektiği vurgusu yapması da bunun kanıtıydı…