KENDİNİ SORGULA
Acı evrenseldir... Dini, dili, ırkı farketmez... Vicdanlı olan, insani duygular taşıyan herkes kötülük karşısında vahşet karşısında üzülür, tepki...
Acı evrenseldir...
Dini, dili, ırkı farketmez...
Vicdanlı olan, insani duygular taşıyan herkes kötülük karşısında vahşet karşısında üzülür, tepki verir...
Bilmediğimiz bir coğrafyada yaşananlara üzülüp haykırıyoruz peki yanı başında yaşanan, her gün duyduğumuz gördüğümüz kadın cinayetlerine neden bu kadar sessizsiniz!
Kadının canı mı yok?
Hayatta olmana vesile olan seni taşıyan Kadın değil mi?
Sadece fiziksel şiddet mi can yakar?
Uyguladığınız psikolojik şiddetin hasarlarını biliyormusunuz?
Ne üzücü ki bu soru çeşidi uzayıp gider...
Yaratılışı doğası güçlü, merhametli varlıklar olan Kadınları acıyla yoğrulmuş hayata mahkum etmek hangi insanlığın uygulamasıdır bilemedim.
Ötekileştirip baskıladığınızda, psikolojik şiddet ile ruhunu hasarlandırdığınızda yada duygularıyla oynadığınızda insanlığınızın hangi noktasını okşuyorsunuz?
Merak ettiğim için soruyorum bunca kahreden soruyu!
Ben sorarken utanıyorum sizlerin adına...
Hayatta olduğuna göre bir annen var seni dünyaya getirmiş bir Kadın var, belki bir ablan yada kız kardeşinde var şimdi soruyorum yaşattığınız baskıları, psikolojik şiddetleri cinayetleri onlara uygulandığını bu iğrençliklere maruz kaldıklarını hiç düşündünüz mü?
Bir anlık öfkeydi, kışkırttı tahrik etti gibi savunmaları canınızdan olan ailenizden olan biri için kabul edermisiniz?
Ablana şiddet uyguluyormusun?
Annenin duygularıyla oynuyormusun?
Kız kardeşine kıyabiliyormusun?
Teyzene Halana kötü aşağılayıcı konuşabiliyormusun?
Yada başka birinin bunları yapmasına izin veriyormusun?
Sorduğum an kaplan kesildin bile...
Sizde dur diyebilin
Duygusal şiddeti bırakarak, psikolojik baskılardan vazgeçerek başlayın mesela.
Bir kadının güvenini inanmışlığını sarsmayın kendi istekleriniz uğruna. Cinsiyeti kadın diye iş, sosyal hayatta ikinci sınıfmış gibi muamele iğrençliğinden vazgeçin. Tehdit ederken annen, ablan gibi düşün bakalım.
Çalıştığım sektör çoğunluğu kadınlardan oluşan bir sektör ve hizmet verdiğimizde çoğunlukta kadın. Nice hayat hikayeleriyle karşılaşıyorum. Nefesimin tutulduğu anlar oluyor kendime geldiğimde ne yapabilirim nasıl çözüm bulabilirim noktasında çaresiz kalabiliyorum.
Hayatını kimseye muhtaç olmadan devam ettirmeye çalışan binlerce meslektaşımın dik durmaya çalışmak zorunda kalışının altında yatan şiddet sebeplerini duyunca daha çok geriliyorum.
En çokta kadının kadına yaptığı şiddeti hazmedemiyorum.
Egolarıyla, makam mevkisiyle maddi üstünlüğüyle başka bir kadına yaptığı psikolojik baskının boyutunu farkında bile değiller. Bu daha çirkin daha üzücü.
İnsan değerli bir varlık üstün bir varlık.
Kadın özel bir varlık...
Kendimden biliyorum uğradığınız her psikolojik şiddet sizi daha çok duygusuz, merhametsiz kılıyor. Karşılaştığınız her kötü davranış, konuşma duygusal eksilmenize sebep oluyor. Karşılaştığınız korkak, bahane arkasına sığınan insanların sizden alıp götürdüğü değerlere baka kalıyorsunuz sonra kimseye inanmıyorsunuz.
Ölmesin artık kadınlar masaya yemek soğuk geldi diye...
Ölmesin artık kadınlar komşusuna gitti diye...
Ölmesin artık kadınlar hayatta sadece yaşamak istedi diye..
Emanet verilen canı sadece hayatta kalmaya çalışmak, anne olmaya kadın olmaya çalışmak için kullanan tüm canlara selam olsun..
Adaletin yasaların bunları düzenleyenlerin koruyucu caydırıcı düzenleme yapmalarını görmek umuduyla...
Haykırarak giden, iç yangınını kaleme döken ama yinede duyulmayan Rahmetli Tülay Dağaşan'ı ve tüm cinayete kurban giden KADINLARI rahmetle anıyorum...
Elden gelebilecek en güzel duygunun insanca davranmak olduğunu bilerek bu insani duygularla hareket ederek daha yaşanası bir dünya olması dileğiyle...
Son olması ümidiyle...
Çiğdem Tıngaz
Güzellik Uzmanı/Usta Öğretici
Fit/Activ Sağlıklı Yaşam Merkezi