BÜYÜKAKIN’IN EKSİK YANI…

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ikinci kez cumhur ittifakının adayı oldu.

Pazar günü İstanbul Haliç Kongre Merkezindeki aday tanıtım toplantısıyla adaylığı netleşen Büyükakın’ı İstanbul dönüşü;

Binlerce Partili, belediye personelleri ve vatandaşlar karşıladı.

Büyükakın’ın adaylığı aslında “malumun ilamı” oldu.

***

Artık herkesin bildiği ve kabul ettiği gibi AKP bilimsel çalışmalarla hareket eden, kararlar alan, duygusal bakmayan, süreci tamamen somut verilerle sürdüren bir parti.

Hal buyken Başkan Büyükakın’ın memnuniyet anketinde yüzde 60’lar seviyesinde olduğu parti genel merkezince de görülüyordu.

Önce Akademisyen, sonra bürokratlık yaparak belediye başkanlığına seçilen Büyükakın’ın tek eskik yanı “siyasetçi” olmamasıydı.

Ancak kimilerine göre “eksik yan” diye tabir edilen o yönü Büyükakın için kısmen avantaj oldu.

Zira insanların siyasete de siyasetçilere de güveni yok!

Büyükakın’ın “Hocalık” vasfı ve dürüstlük imajı sağcısından solcusuna pek çok kesimde güven teşkil etti, yeni krediler açtı.

O da bu güveni boşa çıkarmayacak bir yönetim tarzı izledi.

Çalmadı, çırpmadı, yemedi, yedirmedi, zenginleşmedi, havalanmadı, ukalalaşmadı, ekipleşmedi, ötekileştirmedi, kavgalarıyla şehri germedi…

***

Ne yalan söyleyeyim, önceki dönemleri iyi bildiğimiz için bu saydıklarım halk nazarında da medya nazarında da beklentinin üzerinde kaldı.

Eskiden gün geçmiyordu ki “rant dağıtma” ve “peşkeş çekme” haberimiz olmasın…

Bunun yanı sıra Büyükakın belediye bütçesini doğru yönetti.

Rakamlar ortada…

Bu konuda muhalefettekiler de hakkını teslim ediyor.

Arada sırada “Yuvacık Barajı” konusundan sıyırmak için durumu manipüle etseler de

Kocaeli, Türkiye’nin en borçlu belediyesi sıfatından, 32 milyar kredi alacak konuma gelen bir belediye haline geldi.

Bunları yok saymak ne vicdani ne etik ne de rasyonel!

***

Belediye başkanlığı demek sadece bütçeyi doğru kullanmak, belediyeyi iyi yönetmek değil elbette…

Kentin nabzını iyi tutmak, tansiyonu yükseltmemek, vatandaşları yüksek gerilim hattına sokmamakta önemli.

Çünkü işin bir tarafında CHP-İyi Parti bloğunun desteğiyle Kocaeli’nin merkez ilçesini yöneten,

Kaos üzerine oyun kuran, rakiplerini siyasi tuzağa çekmekte ustalaşan, siyasi kumaşı son derece iyi olan İzmit Belediye Başkanı Hürriyet vardı…

Ancak Büyükakın ilk başlarda siyaseten “eksik yan” dediğimiz acemiliğin verdiği sonuçla

Hürriyet’in polemiklerine cevap vererek Hürriyet’i büyükşehir adaylığı konusunda iştahlandırdı.

Öyle ki Hürriyet daha görevinin ilk aylarında İzmit’i kafadan silmiş, rotayı büyükşehre çevirmişti.

“Ben bunu (Büyükakın) her türlü alt ederim, kimyasını bozarım, memur zihniyetli bu” diye düşünmüştü.

Fakat Hürriyet bir gerçeği atlamıştı.

Büyükakın iyi bir siyasetçi değildi belki evet, ama onun işi stratejiydi…

Ayılması birkaç ay sürdü…

Başkan Büyükakın uzun vadeli planlamalarla olası rakiplerini nasıl oyundan düşüreceğini iyi biliyordu.

Varılan noktaya baktığımızda Büyükakın’ın stratejik hamlelerinin sonuç verdiğini söylemek mümkün.

Nasıl mi? Hal ortada…

***

Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yanıp tutuşan Hürriyet’ten,

CHP’ye büyükşehir belediye başkan adaylığı için eskimiş siyasetçilerden Mustafa Sarıgül’e teklif götüren,

Onun TikTok’taki popülaritesinden medet umarak, İzmit’i tanzim etmeye çabalayan bir Hürriyet’e evrildi.

Şimdi bu daha ringe çıkmadan rakibini nakavt etmek değilse nedir?

***

Evet; kaoslardan, krizlerden siyaset üretmek, sosyal medya üzerinden algı yürütmek kısa vadede kazanım gibi gözükebilir.

Ama asıl mevzu doğru yönetmektir, örgütle belediye arasındaki o ince çizgiyi aşmamaktır, takım oyunu kurmaktır, samimiyettir, rakibini hafife almamaktır, bir kendini akıllı ve haklı görmemektir, empati kurmaktır.

Bu maddeleri çoğaltmak oldukça mümkün ama bu kadarı bile manzarayı anlatıyor.

***

Biz, Kocaeli’de Büyükakın-Hürriyet rekabetini seyredeceğiz derken;

CHP ithal-mithal demeden Büyükakın’a rakip olacak isim arıyor.

Hürriyet büyükşehir adaylığından öcü gibi kaçıyor.

Geçin projeleri, hizmetleri, onu, bunu, şunu…

Kazanmaya en yakın ikinci parti konumundaki CHP’yi oyun dışına iten birini aday göstermeleri kadar doğal bir şey olabilir mi?

***

Hürriyet’e 2019 senesinde İzmit adaylığı teklif edildiğinde;

“Ne İzmit’i, ben büyükşehri alacağımıza inanıyorum” diyen biriydi.

Üstelik o yıllarda büyükşehir seçimlerini yönetecek seçim bütçesine de sahip değildi.

Şimdi ise büyükşehirle kıyaslanmasa da onun da elinde kamu gücü var!

Er meydanına çıktığında iş dünyasından el atacak, omuz verecek bir sürü insan var!

Ne oldu da İzmit’e var gücüyle sarıldı?

***

Mevzu sadece meydanı Hakan Tanta’ya bırakmama mevzusu değil!

Mevzu, büyükşehri kazanacağına olan inancını kaybetmek!

Fatma Başkan bu ürkekliğiyle örtük olarak Büyükakın’ın başarılı olduğunu, kazanamayacağını, hala İzmit’te bir şansı olabileceğini söylüyor aslında.

Bence de haksız sayılmaz!

Hürriyet kesinlikle elindekine iyi sarılmalı…!

Ne yazık ki (acı) gerçek ortada…

İzmit onun için otobandan önceki son çıkış…