İyice ‘DEM’lenin bakalım!
Cumhuriyet Halk Partisi’ni Atatürk kurdu… Bu nedenle Atatürk’ün partisi diye anılır… Köklü bir partidir lakin 1950’den bu yana iktidar yüzü görememiştir… Öyle...
Cumhuriyet Halk Partisi’ni Atatürk kurdu…
Bu nedenle Atatürk’ün partisi diye anılır…
Köklü bir partidir lakin 1950’den bu yana iktidar yüzü görememiştir…
Öyle ki ekonomik krizin tavan yaptığı, insanların geçim sıkıntısını iliklerine kadar yaşadığı bir dönemde dahi, kurdukları ittifakla AKP’yi iktidardan indirememişlerdir…
Peki neden?
Doğrularından mı taviz vermiyorlar, yoksa yanlışta mı ısrarcılar…
39 milletvekilinin sağ partilere verilmesi falan değil mesele, ortada bir ittifak ve bir iddia varsa bazı fedakarlıklar elbette ki yapılacak.
Lakin onca fedakarlığa, ülkedeki ekonomik koşullara rağmen neden insanların büyük bir kısmı Cumhur ittifakında ısrar etti?
Bu insanların aklından zoru mu vardı?
“Evet, aklından zoru vardı” deyip geçerseniz, her daim kaybetmeye mahkum olursunuz…
“AKP’nin kaybetmesi için tüm şartlar uygunken neden kazanamadık?” diye sordunuz mu hiç kendinize merak ediyorum…
“Nerede, nerelerde yanlış yaptık?” diye sordunuz mu?
Yoksa tüm sorumluluğu Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerine yıkarak, bir koltuk değişimiyle zafere yürüdüğünüzü mü sanırsınız?
O vakit yanılırsınız…
Kim ne derse desin seçimin muhalefet tarafından kaybedilmesinde en büyük etken PKK’ya sırt dönememiş partiyle aranıza mesafe koyamamanız oldu…
Bu nedenle her türlü algıyı tıpış tıpış sırtlanıp, altında kaldınız…
Belinizi doğrultamadınız…
Ve görünen o ki bu partinin desteğini hala kazanım olarak görmektesiniz…
Bu nedenle bir ara adı HDP, sonra Yeşil Sol Parti ve şimdi de ‘DEM’ kısaltmalı HEDEP ile samimiyetinizi bir hayli artırdınız…
Anladığım kadarıyla kongrelerine katılarak, artık bu birlikteliği gizleme gereği bile duymayarak HEDEP ile yol yürümekte kararlısınız…
Elbette ki HEDEP, milyonlarca vatandaştan oy alarak TBMM’ye giren meşru bir parti…
Lakin PKK’ya sırt dönememiş, PKK’yı terör örgütü olarak görememiş, Atatürk’ten haz etmeyen bir parti olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu…
Halkın büyük bir kısmının bu partiyi benimseyemediği, onunla yol yürüyenleri de tukaka gördüğü gerçeğini değiştirmiyor…
Peki nedir bu partide sizi kendine çeken?
Getirdiği oydan fazlasını götürdüğü bilindiği halde neden DEM?
Oy hesabı yaptığınızda zararlı çıktığınızı göre göre neden ısrarcısınız ‘DEM’lenmekte?
Elbette ki ‘DEM’e de ihtiyacınız var, kırın, dökün demiyorum; lakin siz tadında bırakmıyorsunuz, basıyorsunuz tabanınızın, seçmenin önüne ‘DEM’i!
Sonra da bu halk, bu taban neden bizim değil de AKP’nin çayını tercih ediyor diye ağlanıyorsunuz…
Adamlar, vatandaşın isteğine göre ayarlıyor çayın ‘DEM’ini, siz ise ‘DEM’li sevmeyene ‘DEM’ koyuyorsunuz…
Ee bunu ‘DEM’ sevmeyen vatandaş içer mi?
İçmez…
Siz inatla ‘DEM’i seven daha fazla diyorsanız, bildiğinizi
okuyun, iyice ‘DEM’lenin bakalım içen mi, içmeyen mi fazla, bir kez
daha test edelim!