CHP İZMİT’TE RAKİBİNİ SEÇTİ!

Her ne kadar geçen dönemki yerel seçimlerde olduğu gibi, aday adayı bolluğu yaşanmasa da;

Her seçim yeni bir heyecan demektir.

Bu anlamda AKP süreci hızlı başlatan partilerin başında geliyor.

AKP’de il ve ilçelerde aday adaylarının başvuruları sona erdi.

Ve en merak edilen ilçe hiç kuşkusuz İzmit idi.

Diğer ilçeler de önemli fakat AKP için İzmit ayrı bir önem arz ediyor.

Çünkü kaybettikleri tek ilçe İzmit!

Diğer ilçeler hem AKP tarafından yönetildiğinden

Hem de (Karamürsel hariç) 10 ilçenin belediye başkanlarının birinci dönemi olması nedeniyle aday adaylığında talep düşüklüğü var.

***

Elbette 10 ilçede görev yapan belediye başkanları ikinci dönemde de kesin aday yapılacak diye bir kaide yok!

Değişmesi muhtemel olan ilçeler olduğu bir gerçek!

Mesela Derince, mesela Körfez, Kandıra, mesela Dilovası, Gebze, Çayırova…

Düşük bir olasılık ama belki Kartepe…

Bu ilçelerin akıbeti yakın zaman içerisinde belli olacak.

Ama öncelik İzmit…

***

Başvurular tamamlandı ve hala daha şaşkınlığım geçmiş değil!

İzmit gibi bir ilçeye nasıl olur da resmi başvuru sayısı 3’ü geçmez?

Muharrem Tutuş, Talha Kös ve Mehmet Uzun dışında bu işe cesaret eden, heyecan duyan başka kimse yok mu?

CHP’den bu kadar mı korkuyorlar?

CHP’den mi yoksa Fatma Kaplan Hürriyet’ten mi, onu da anlamış değilim!

Neden adı geçen olası aday adayları kendini geri çekti?

***

Örneğin eski il başkanı Mahmut Civelek…

Adı geçince rakiplerine hala daha bir “acaba” dedirten isimlerden biri.

Civelek, muhalefet kanadında zor bir rakip olarak kodlanmış.

Fakat buna rağmen kalkıp aday adayı olmuyor.

Partisi kendisine “gir şansını dene” demiyor!

Hadi onu da geçelim, bir Ali Korkmaz neden aday adayı olmaktan vaz geçer?

AKP içerisinde, yani teşkilatta destekçisi çok diyemeyiz fakat Korkmaz’ın sokaktaki algısı hiç fena değildi.

Aday olması halinde özellikle CHP’yi tedirgin eden isimlerden biri olduğunu sağır sultan bilir.

Ama aday adayı olmadı!

İddialı sayabileceğimiz başka kimse de adaylık başvurusu yapmadı.

***

AKP’nin “kazanmak zorundayız” diye üstüne basa basa işaret ettiği İzmit’in haline bakar mısınız?

Yığılma beklerken, Tutuş hariç ortada ciddi sayılacak aday yok!

Hakikaten bunun sebebini merak etmiyor değilim.

Basında ve kamuoyunda son birkaç gündür İzmit için AKP İl Başkanı Şahin Talus’un ismi dillendiriliyor.

Sanki herkesin bir anda aklına bu isim gelmiş gibi pek çok kişi Talus’u İzmit’e yakıştırmaya başladı.

Yalan değil, ben bunu aylar önce öngörmüş biriyim fakat Şahin Beyden böyle bir işaret almadığım ve il başkanlığının makamına saygıdan kaleme almadım.

Ancak zaman daraldıkça o işareti artık ben de görüyorum.

İl Başkanı Talus dün basının karşısına çıkıp İzmit ile ilgili söylentileri ret ederken;

Kapıyı açık bırakan o cümlesi bana göre yeterliydi.

***

Yadırgamadım, hem de hiç…!

Çünkü Şahin Talus il başkanlığı için yanıp tutuşmuyordu!

Parti görevi olmasa kabul etmez, seçilerek o göreve geleceğini bilse asla il başkanlığına aday olmazdı.

Ama Mehmet Ellibeş’in ardından bu görevi yapabilecek yegane kişi olarak Şahin Bey’in adı öne çıktı.

***

Bugüne kadar süreci iyi de yönetti.

Fakat Talus için yerel seçimler otobandan önceki son çıkış!

Bir daha beş yıl seçim göremeyeceğiz.

Talus beş yıl boyunca kongreye girecek, kazanmaya çalışacak, il başkanlığında kalmak için ısrar edecek, mücadele verecek biri hiç değil!

O nedenle hazır konjonktür müsait iken İzmit Belediye Başkanlığı için şansını denemek isteyebilir.

Tıpkı eski il başkanı Mehmet Ellibeş’in Milletvekilliğine aday olup teşkilatı bırakması gibi…

Kimse bunun için Şahin Bey’i suçlamamalı.

***

Siyaset fırsat işidir.

Bu fırsat her zaman ele geçecek gibi değil.

Şahin Talus zamanında milletvekilliğini istedi, vermediler!

Git Başiskele ilçe başkanı ol, krizi yönet dediler, görev bildi ilçe başkanı oldu.

Başiskele Belediye Başkanlığını istedi, vermediler.

Gel şu il teşkilatının elinden tut dediler, tuttu.

Tekrar şansını denemek istedi, milletvekilliğini denedi, yine vermediler!

Gel il başkanı ol, partinin sana ihtiyacı var dediler…

Yine olmaz demedi, sorumluluk üstlendi.

“Ben bu teşkilata vermem gerekenin fazlasını verdim, şimdi verme sırası partimde” diyebilir mi?

Olur mu?

Valla olmayacak bir iş değil.

Niye olmasın?

***

Biliyorum, bu dediğime Şahin Bey itiraz edecek, belki alınacak ama düşüncemi söylemeden geçemeyeceğim.

Bence Şahin Talus her ne kadar böyle bir şey yok dese de,

Aday adaylarından Muharrem Tutuş’un ardından;

Başvurusu gözle gözükmeyen, örtülü, en güçlü aday adaylarından biri olduğu artık yaygın bir kanaate dönüşmüştür.

AKP’de başvuruların az olmasının sebebi biraz da bu olabilir.

İl başkanının adının geçtiği bir noktada o il başkanı bu iddiaları ret ederken;

“Ben tüm ilçeleri kazanmaya adayım bir ilçeye aday değilim. Cumhurbaşkanım bana ne görev verirse başım gözüm üstünedir“ diyorsa,

Orada fazla söze gerek yoktur!

***

Hakkı mıdır, siyaseten hakkıdır elbette.

İzmit’te tutar mı tutmaz mı, Talus’un olası adaylığında teşkilat heyecan duyar mı, konusu ise bugünün konusu değildir.

Şimdiden doğmamış çocuğa don biçmeye gerek yok.

Olursa siyasetin tamamına hareket gelir.

Çünkü iktidar partisinin il başkanının bir ilçeye

Hem de CHP’nin yönettiği merkez ilçeye aday gösterilmesi çok farklı bir şey.

Muhalefet bir “n’oluyor” der!

Zaten başvuru süreci bittikten sonra CHP’lilerin pek çoğu Şahin Talus’u AKP’nin İzmit Belediye Başkan Adayı olarak ilan etti bile!

Konuştuğum kim varsa kanaati bu yönde…

***

Şahin Talus’un aday gösterilip kazanması halinde ne olur?

Talus, emaneti CHP’den geri kazanmayı başaran başkan olur.

Siyaseten keskin köşeleri olmayan, ötekileştirmeyen, vizyonlu bir başkan profili İzmit için kazanım olur.

Ama burası İzmit…

Kazanması hiçte kolay değildir!

***

Peki kaybederse ne olur?

Muhalefet iktidarı sandığa gömdük diye havasını basar.

Zira il başkanı demek, bulunduğu şehirde o partinin genel başkanı, yani Erdoğan demek…

Düşündüm de; Talus’un aday gösterilmesi halinde baya çekişmeli, adrenalini yüksek bir seçim dönemi yaşayabiliriz.

Bekleyip görelim…