İnşallah Manisa’ya ‘Özel’dir!

Evet, başlığımızda “Manisa” ilimiz var… CHP’nin kalesi olan İzmir’e yakın, toprakları verimli, üzüm, pamuk, tütün ve zeytin yetiştiriciliğiyle ünlü ilimiz...

Evet, başlığımızda “Manisa” ilimiz var…

CHP’nin kalesi olan İzmir’e yakın, toprakları verimli, üzüm, pamuk, tütün ve zeytin yetiştiriciliğiyle ünlü ilimiz Manisa…

Tabii konumuz Manisa’nın verimli toprakları, coğrafi konumu değil!

Konumuz, pek çok partinin kendini gösterecek ulusal medya gücünü bulamamasından dolayı iktidara en büyük alternatif durumunda kalan CHP’nin kurultayından çıkan muhalif seçmenin yeni umudu Manisalı Özgür Özel…

“İktidara alternatif” ifadesi de çok doğru bir tabir değil aslında, “Lokomotif olarak, öncü olarak ittifaklarla mevcut iktidarı zorlayan parti” tanımı daha doğru olabilir CHP için…

Dünkü yazımda da belirttiğim gibi CHP, üzerindeki algıları kıramamış, AKP’nin sağ ve milliyetçi seçmene bir tehdit olarak sunduğu rakip parti konumunda…

Üzerinde algılar oluşturmak, yaftalamalar yapmak kolaydır CHP’nin…

1950 yılından yana bu böyle gelmiştir, böyle gitmektedir…

Sebep ise çok sesli oluşudur…

Kozmopolittik bir yapıya sahip oluşudur…

Bu kimine göre “ Türkiye partisi” olmaktır, kimine göre ise “Kavgadır, kaostur…”

Yani, dengeyi kurmak zordur CHP’de, yönetmek zordur bu partiyi…

Her şeye rağmen Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan iken onun öncülüğünde kurulan ittifaklarla 2019 yerel seçimlerinde zafer elde etmeyi başarmıştır…

2023 seçimleriyle bu başarıyı perçinlemek istemiş, 39 milletvekilinden feragat ederek Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk kez ikinci tura bıraktırabilmiştir…

Kemal Kılıçdaroğlu, kendi tabiriyle sırtındaki hançerlerle, masaya hop oturup kalkanlarla girdiği seçimde bile yüzde 48 oy alabilmiştir…

Kılıçdaroğlu’na, CHP’ye ve Millet ittifakına seçimi kaybettiren en büyük etken ise üzerlerindeki algıları, yaftaları kıramamaları ve şu an adı HEDEP olan Yeşil Sol Parti’nin destek açıklamaları olmuştur…

Evet, YSP blok halinde fire vermeden ilk turda Kılıçdaroğlu’na desteğini sunmuştur lakin varlıklarıyla milliyetçi ve ulusalcı seçmeni Millet ittifakından uzaklaştırmıştır…

Yüzde 10 katkı verip, yüzde 20 götürmüştür…

Ama dedik ya CHP kozmopolittik bir yapıya sahiptir, çok seslidir diye…

İkinci turda milliyetçi seçmenin gönlünü almak üzere Ümit Özdağ da ittifaka kıyıdan köşeden dahil edilmiş, lakin bu kez de HDP ve sosyalist seçmen cephesinden fire verilmiştir…

Yani YSP’ye sırt dönülse sıkıntı, dönülmese sıkıntı bir durumla karşı karşıya kalınmış, tüm bu seçmen yapısı üzerinde denge politikası güdülmeye çabalanmış ama rakibin medya gücünü, propaganda gücünü bastırmak yüzde 48’e kadar mümkün olabilmiştir…

***

Evet, Millet ittifakının, CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun 2019 yerel seçimlerindeki başarısını 2023 seçimlerinde nihayete erdirememesinin yukarıda saydığım gerekçeler başta olmak üzere pek çok sebebi var!

Aslına bakarsanız AKP, 2023 seçimlerinde oylarını bir hayli eritti, vekillerinin bir kısmını Cumhur ittifakına dahil olan partilere kaptırdı…

CHP ise AKP’nin kalesi, Erdoğan’ın memleketi olan ve AKP’den önce de CHP’nin vekil çıkaramadığı Rize gibi illerde dahi vekil çıkarmayı başardı. Ama bu elbette ki yeterli değildi…

Çünkü muhalif seçmen, iktidarı gönderecek gücü Millet ittifakında görmüş, ona umut bağlamıştı, CHP’nin bu tarz yerlerde vekil çıkarması onlar için pek bir anlam ifade etmemişti…

Moraller çökmüş, 4,5 yıl daha AKP iktidarının ülkeyi yönetecek olmasından kaynaklı heyecan yitmişti…

31 Mart 2024’te gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi bu heyecanın geri getirilmesi şarttı…

Bir şey yapmalıydı…

Muhalefet hızla toparlanmalıydı…

Kılıçdaroğlu’nun eşit şartlarda yarışamadığı, üzerine PKK desteği yaftasının yıkıldığı, tüm bu algılara rağmen yüzde 48 oy almayı başardığı dile getirilebilir, AKP’nin ekonomik krizi yönetememesi beklenip, halka “Bakın Kemal Kılıçdaroğlu haklı çıktı” denebilir, yerel seçimlere ittifakla girilip tepki oyları alınabilir, yerel seçim başarısının ardından ise süregelen ekonomik kriz gerekçe gösterilerek AKP iktidarı erken seçime sürüklenebilirdi…

Ya da CHP, baştan sona köklü bir değişime girer, ulusalcı, milliyetçi ve Atatürkçü yapının egemen olabileceği bir yönetim oluşturulabilirdi…

Yani yerel seçimlere az bir süre kalmış olması nedeniyle yapılabilecek en doğru hamleler bunlardı…

Lakin öyle olmadı…

Muhalif seçmeni daha da umutsuzluğa sürükleyebilecek gelişmeler üst üste geldi…

Masadan hışımla kalkıp, sonrasında tekrar oturan ve masaya döndükten sonra Kılıçdaroğlu’ndan tüm samimiyetiyle (!) “Cumhurbaşkanım” diye söz eden Meral Akşener, seçimin ardından CHP ile olan ittifakını sonlandırdığını ilan etti ve 81 ilde kendi adaylarıyla seçime gireceklerini söyledi…

İyi Partili pek çok isim, bu hamlenin mevcut iktidara seçim kazandıracağını dile getirse de Akşener, bu kararından geri adım atmadı, istifaları dahi takmadı…

Öte yandan dakika bir gol bir, CHP’de kim kazanırsa kazansın bir tarafın kırılabileceği, küsebileceği değişim harekatı başladı…

Aylar sonra yerel seçim olacaktı ancak CHP, Kılıçdaroğlu’ndan çok daha fazla dönem vekillik yapmış olanların “değişim” çağrılarıyla yankılanıyordu…

Üstelik değişim diyenlerin “Atatürkçü, milliyetçi, ulusalcı” çizgiye geri dönülmesi gibi bir vaadi de yoktu…

YSP’ye, Selahattin Demirtaş’a bakış açılarında bir değişiklik yoktu…

(Bunu kurultayda Demirtaş’a gönderilen selamla daha net gördük)

Yani seçimin kaybedilmesinde etken olan başlıca sebebi ekarte etme niyeti mevzubahis değildi…

Kılıçdaroğlu’nun ilçe belediye başkanlığından alıp, İstanbul’a aday yaptığı ve seçimi kazandıktan sonra hizmetleriyle değil de mağduriyetleriyle söylemleriyle hızla popüler olan Ekrem İmamoğlu da değişimin fitilini ateşleyenler arasında başı çekiyordu…

Buna rağmen tekrar İBB Başkan adayı ilan edildi Kılıçdaroğlu tarafından…

Lakin bu adaylık jesti, İmamoğlu’nu amacından saptırmadı, Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olduğunda duygulanarak ağlayan Özgür Özel’in genel başkan adaylığını destekleme kararı aldı İmamoğlu…

Ve kim ne derse desin Özgür Özel’e, önceki gün gerçekleştirilen kurultayda seçimi kazandıran isim oldu…

***

Öyle ya da böyle bir devir sona erdi CHP’de…

Emekleri için teşekkür edildi Kılıçdaroğlu’na ve artık CHP, Özgür Özel ile yoluna bakacak…

Halkta heyecanı geri getirecek hamlenin genel başkan değişimi ile olacağını düşünen delegelerin oylarıyla genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’den beklenti büyük…

Önünde çok önemli bir sınav var: 31 Mart 2024 yerel seçimleri…

Hem Özel’in hem de İmamoğlu’nun gireceği bu zor sınav, başarıya ulaştırılmak zorunda…

Aksi halde Kılıçdaroğlu’ndan aldıkları koltuklarında çok uzun süre oturmaları zor…

Malumunuz, 1950 yılından bu yana iktidar yüzü görmemiş CHP’de 2019 yerel seçimleri hariç Kılıçdaroğlu’nu “Başarısız, seçim kaybeden” olarak yargılayıp da başlattılar bu değişim sürecini…

Beylikdüzü ve sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve bu başarısına kurultayı da ekleyen İmamoğlu, şu an için “Seçimler kazanmış adam” olarak biliniyor… İmamoğlu, 2024 yerel seçimlerinde de “Seçim kazanan adam” olmayı başarırsa yani İBB’yi tekrar kazanabilirse hedeflediği Cumhurbaşkanlığı adaylığını muhtemelen elde edecek, sonrasına ise halk karar verecek…

Lakin İmamoğlu, İBB seçimlerini kaybederse hem “Seçim kazanan adam” imajını yitirecek hem de 4 yıl boyunca hiçbir görevi olmayacağı için tüm popülerliğini kaybedecek, unutulup gidecek…

Seçimlerin olası kaybında Özgür Özel’i suçlu bulup, olağanüstü kurultay için imza toplayıp, karşısına rakip olarak çıkmazsa tabii…

Kendisini İBB adayı yapan, 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ilan eden kendisine “oğlum” diye hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı değişim hareketini başlatan İmamoğlu, desteğiyle genel başkan olmasını sağladığı Özgür Özel’i umursar mı sizce?

***

Evet, İmamoğlu’nun şu an için seçim zaferleriyle anıldığını dile getirdik…

Peki, Özgür Özel, kurultay dışında bir seçim zaferiyle anılıyor mu?

Yani kurultay harici “Seçim kazanan adam” denilebilecek bir başarısı oldu mu?

İşte bu soruların ardından en başta bahsettiğim gibi Özgür Özel’in memleketi Manisa’ya, onun şehrine, onun mahallesine geçebiliriz…

Eskiden insanlar kızlarını evlendireceğinde, damat adayının nasıl biri olduğunu araştırmak için onu komşularına yani mahallesine sorarmış…

Biz de Özgür Özel’i komşuları nasıl bilir, Manisa nasıl bilir, bir bakalım…

Yıllarca birlikte yol yürüdüğü Kılıçdaroğlu’nu başarısızlıkla suçlayan Özel’in, şehrinde, mahallesinde gördüğü teveccühe göz atalım!

Evet, başlıyoruz…

2009 yerel seçimleri…

Özgür Özel, Manisa Belediye Başkan adayı oldu ve 3. sırada kalarak seçimi kaybetti…

5 yıl sonra 2014 yerel seçimleri gerçekleştirildi, Özgür Özel yine şansını denedi ama yine 3. sırada kalarak seçimi kaybetti…

Şehrindeki bu kayıp, mahallesinde de sürdü…

2020 yılında ilçe kongreleri öncesi kendi mahallesindeki delege seçimlerini kaybetti…

2020 yılının şubat ayında CHP Manisa İl Kongresi gerçekleştirildi, desteklediği il başkan adayı seçimi kaybetti…

Sonrasında şehrinde desteklediği hiçbir isme kazandıramadı…

AKP ile CHP’nin 4’er vekile sahip olduğu Manisa’da, yerel seçimlerdeki adaylıklarında MHP ile AKP’li adayların gerisinde kalan Özel, seçilebilir sıralardan milletvekili olabildi sadece…

Yani, bugün önseçimi savunan Özel; Kılıçdaroğlu, önseçim kararı almış olsaydı görünen o ki vekil adayı dahi olamayacaktı Manisa’da!

Evet, CHP’nin iktidara gelemeyişini Kılıçdaroğlu’na yıkan Özgür Özel’in de girdiği seçimlerde başarılı bir karnesi olmadığı net bir şekilde gördük mü, gördük!

5 dönemdir vekil seçilen, 13 yıldır CHP’yi yönetmiş olan Kılıçdaroğlu’na “Artık o koltuktan kalk, kazanamıyorsun” diyerek, genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’in seçim karnesi de nice kayıplarla doluymuş meğer!

Öte yandan tüzük kurultayında üst üste vekil olabilme dönemini kısaltacağını dile getiren Özgür Özel’in koltuktan kalkmama süresi, genel başkanlık koltuğuna oturduğu şu gün bile 4…

Ve önceki gün yaşanan şeyin adı: CHP’de değişim(!)

***

Mahallesinde, şehrinde kazanamayan ve desteklediği adaylara dahi kaybettiren Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı seçiminde her şeye rağmen yüzde 48 oy alabilen Kemal Kılıçdaroğlu’nu göndermeyi başararak siyasi hayatında ilk defa bir zafer elde etti!

Peki ya CHP..?

İşte onu çok değil, 31 Mart 2024 tarihinde hep birlikte göreceğiz…

Sınav başladı, süreniz 5 ay…

CHP’lilerin, muhalif seçmenin bu süre zarfında etmesi gereken duayı şuraya not düşeyim: Bu kayıplar, inşallah Manisa’ya ‘Özel’dir!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları