Yeter ki yüzü gülsün…

Bir belediye başkanı nasıl olmalı? Başkanın meziyetleri neler olmalı? Yani başkan seçerken kriterler nedir? Sizce halk, yerel seçimlerde bu sorulara cevap...

Bir belediye başkanı nasıl olmalı?

Başkanın meziyetleri neler olmalı?

Yani başkan seçerken kriterler nedir?

Sizce halk, yerel seçimlerde bu sorulara cevap arayarak mı gidiyor sandığa?

“Belediye başkan adayı vizyonlu mu, beyannamesinde yer alan projeler kentin yararına mı?” diye araştırıyor mudur?

***

Bence pek çok seçmenin kafasında bu sorular belirmiyor bile!

Çünkü ülkedeki kutuplaşma, yerel seçimlerin genel seçim havasında partiler arası bir yarışa dönüştürülmesi,

Bu yarışın kurtuluş mücadelesi gibi lanse edilmesi

Adaydan çok partileri ön planda tutan bir seçmen kitlesini var ediyor.

Ve parti rüzgarıyla, parti ceketiyle seçim kazanan pek çok vizyonsuz belediye başkanıyla kentlerin yılları heba olup gidiyor.

***

Bu anlattıklarım yeni belirlenecek başkan adayları için geçerli.

Tekrar aday yapılan mevcut belediye başkanlarında bu durum kısmen değişebiliyor.

Evet, ilk ortaya çıktığında parti ceketiyle seçim kazansa da;

Eğer ki o isim vizyon sahibi ise, ayağına gelen şansı iyi değerlendirirse,

İkinci dönem adaylığında bu kez farklı kitleleri de peşinden sürüklemeyi, partisinin oyunun üzerine çıkmayı başarabiliyor.

Ya da parti ceketiyle seçim kazanmış ve bunun rehavetiyle başarısız, vizyonsuz bir yönetim ortaya koymasının üstüne;

Bir de halktan kopuk bir anlayışla hareket eden başkanlar, tekrar aday yapılması halinde parti etiketine rağmen seçimi kaybettirebiliyor.

Bu tüm partilerin mevcut başkanları için geçerli bir durum…

***

Evet, 31 Mart 2024’te Türkiye yeni bir yerel seçime gidecek.

Partiler, yaptıkları anketlerde, kamuoyu yoklamalarında mevcut başkanlarını değerlendirip,

Başarılı gördükleriyle yola devam edecek, başarısız gördüklerinin ise üzerlerini çizecek!

Peki başkanlar için başarı kriteri ne?

Seçim beyannamelerini yüzde 100’e yakın oranda gerçekleştirmeleri mi?

Yoksa kamuoyu yoklamalarında, anketlerde halktan teveccüh görmeleri mi?

Tabiki ikincisi…

Partiler için başkanların halktan ilgi görmeleri yeterli…

Ama halktan ilgi gören başkan demek;

Kentlere çok güzel eserler kazandıran, hizmette kusur etmeyen başkan demek, anlamına gelmiyor her zaman!

Peki madem öyle, o başkana halkın ilgisinin sebebi ne?

Bu ilginin sebebi hoşgörü, güler yüz, toplumun bütün kesimiyle diyalog, ötekileştirmeme, cemiyetlere, cenazelere, düğünlere katılma, ulaşılabilir olma, kısacası halkla iç içe bulunma…

Halk deyimiyle, halktan olma, o halka “içimizden biri” duygusunu verme…

***

Geçmişte Kocaeli’nin Gölcük ilçesini 3 dönem yöneten Mehmet Ellibeş, buna en büyük örnektir.

Gölcük’te pek çok rutin hizmet dahi aksarken, gözle görülür bir hizmetten bahsedilemezken,

Deprem felaketinin izlerinin silinmesi yıllar almışken,

Mehmet Ellibeş, tüm çözümsüz işlerine rağmen uzun yıllar Gölcük Belediye Başkanlığı koltuğunda oturmayı başardı.

Çünkü halkla iç içeydi, sokaktaydı, halkın tüm cemiyetlerine, cenazelerine katılıyordu, güler yüzlüydü, yerliydi, kapısı halka daima açıktı.

Tevazu sahibiydi, kibirli değildi.

Belki Gölcük’e zaman kaybettirdi ama halk adamı olması nedeniyle hep çok sevildi, saygı gördü, ilgi gördü.

Yani demem o ki halk, mevcut başkanlarda hoşgörüye, güler yüze, samimiyete bakıyor.

Vatandaşın yerel yönetici kriteri bu denli de mütevazı.

***

Buna bir başka örnek olarak Başiskele Belediyesi eski Başkanı Hüseyin Ayaz’ı da örnek gösterebiliriz.

Aradan yıllar geçmiş, hala sahaya çıktığında ilgiyle karşılaşıyor.

Hüseyin Ayaz, halk insanı olmanın yanı sıra Başiskele’ye değer de kattı.

Özel okulları, otelleri, müteahhitleri hatta kamu kurumlarını bu ilçeye çekti, bunu kimse yok sayamaz!

Fakat Ayaz’ın yaptıklarından çok, tıpkı Ellibeş gibi;

Onun da halkın içinde olması, güler yüzlülüğü, her kesimle bağ kurabilmesi gönüllerde kalan yanı oldu.

*

Eskilerden örnekler verdikten sonra geçelim mevcut belediye başkanlarımız içinde benzer özellikleri taşıyan isimlere…

Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman…

Geçtiğimiz günlerde 4 buçuk yılın hesabını verdi basın mensuplarının önünde.

Seçim beyannamesinde yer alan projeleri yüzde 98 oranında tamamladığını, bu projelerin haricinde de hizmetler ürettiğini anlattı.

Projeleri incelediğimde ya Bakanlık ya da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış hizmetlerdi pek çoğu.

Öyle ki Başkan Kocaman, Yüksek Hızlı Trenin Kartepe’den geçecek olmasını dahi

4 buçuk yılın hesabını verdiği sunumuna katmıştı.

Ancak bu anlatılanların hiçbiri Kocaman’ı başarılı ya da başarısız kılmayacak Kartepelilerin gözünde…

Çünkü Kocaman, göreve geldiği günden bu yana kah gençlerle, kah yaşlılarla, kah esnafla iç içe.

Kiminin ağabeyi olmuş, kiminin oğlu, kiminin de kardeşi…

Halktan hiç kopmadı, ilçedeki muhalefet partileriyle arasına duvar örmedi, eleştirdiler diye onlara karşı çirkefleşmedi, “öteki mahalle” sendromuna girmedi, herkes için ulaşılabilir oldu.

4 buçuk yılını anlattığı programda dahi muhalefet meclis üyelerine teşekkür edebilmeyi bildi.

Bu nedenledir ki Kartepe, 2023 seçimlerinde Erdoğan’a en fazla oyun çıktığı üçüncü ilçeydi.

***

Yine Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, farklı kesimlere de yakın davranmasıyla,

Halka kapısını açık tutmasıyla, farklı kesimleri irrite etmeyen, partizanlıktan uzak durarak halkta karşılık bulan isimlerden biri…

Bu isimlerin bu sebeplerle tekrar aday yapılacağını düşünüyorum.

Çünkü halktaki kritere uygun…

***

Sadece hizmet etmenin yetmediğini, asıl önemli olanın gönüllere girmek olduğunu göstermek için bir de zıt bir örnek vereyim size…

Örneğin Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz…

Adını şaibeli işlerle duymadık…

Eski başkan Adnan Köşker zamanında Gebze adeta cadı kazanı gibi kaynıyorken;

Zinnur Büyükgöz döneminde Gebze’de tam bir sessizlik var.

Öyle ki Gebzelilerin tapularla ilgili süre gelen meselelerin çözülmesini sağlamasıyla artı puana geçmesi gerekirken, eksiye düşen başkanlardan biri gibi görünüyor.

Neden…?

Kritere uymadığından…

Halktan kopuk olduğundan…

Asık yüzlü, soğuk mizaçlı, donuk bir başkan profili çizdiğinden…

Bu nedenle de tekrar istenen, aranan aday konumuna eriştiremedi kendini.

Büyükgöz, 4 buçuk yılını başarı hikayeleri ile donatsaydı bile

Kamuoyu yoklamalarında ön plana çıkabileceğini çok sanmam.

***

Kentimizdeki AKP’li belediyelerin bir kısmından örnekler verirken;

CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’i de es geçmemek gerek…

Çünkü kendisi aslında halkın “başkan” kriterini çok iyi analiz etmiş,

Buna göre de slogan geliştirmiş bir isim: “Gülümse İzmit…”

İzmit Belediyesinde meclis çoğunluğu Cumhur ittifakında, başkanlık koltuğu ise CHP’de…

Yapabileceği en iyi şey, güler yüz, tevazu, hoşgörü idi Başkan Hürriyet’in -ki zaten bu özelliği ona seçim kazandırmıştı.

Halkın içinde olmak, vaktinin çoğunu sokakta geçirmek, her kesime güler yüzle bakmak, hoşgörü göstermek, sabırlı, kavgadan uzak uzlaşmacı olmak;

Şahsını tekrar başkanlığa taşımaya yeter de artardı bile…

Ancak Başkan Hürriyet, bırakın her kesime yakın olmayı, her kesime gülücükler dağıtmayı;

Kendi kesimine, beraber yol yürüdüklerine, partisine dahi surat asar, kavga eder oldu.

Örgütünü yanına değil, karşısına almayı marifet bildi.

Sürekli kavgayla, mağdurum edasıyla anılmanın antipatik geleceğini idrak edemedi.

Tüm bunlara ek ot biçme, çöp gibi hizmetleri de aksatınca, belediyeyi icralık hale getirince 2019 yerel seçimlerinde kırmızıya dönen İzmit’i,

2023 genel seçimlerinde turuncuya çevirdi, AKP’yi tekrar İzmit’i kazanma konusunda iştahlandırdı.

Şimdi yeniden İzmit’e aday gösterilse dahi onu bir sürü handikap bekliyor artık.

***

Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere;

Halk önce güler yüze, samimiyete, halktan olmaya, sonra ise hizmete bakıyor.

Eğer bu özellikler başkan adayında mevcut ise sonra diğer kriterler devreye giriyor.

Şeffaflık, adil yönetim, liyakat, projeler, idarecilik, belediye bütçesini doğru kullanma…

Kocaeli’de de Türkiye genelinde de kriter bu…

Bunlardan yola çıkarak başkanların akıbetini tahmin etmek zor olmasa gerek…

SON DAKİKA HABERLERİ

Aysun Özcan Diğer Yazıları