Acaba farklı bir ülkeden mi bahsediyor?

Hükümet yetkililerinin açıklamalarını duyunca bazen “Acaba farklı bir ülkeden mi bahsediyor?” diye sormadan edemiyorum!

Ciddi manada inanarak mı söylüyorlar, öyle mi sanıyorlar anlamakta zorlanıyorum!

Tıpkı Bakan Mehmet Şimşek’in bugünkü açıklamasında olduğu gibi…

Sayın Şimşek’in, ayın sonunu getiremeyen, borç batağına saplanmış vatandaşa söylediği resmen şu: “Bu yıl en düşük memur maaşındaki artış oranı yüzde 141,8; ortalama memur maaşındaki artış oranı ise yüzde 128,8 oldu. Emeklilerimize, 2023 yılı ocak ve temmuz aylarında dönemsel zamma ilave oransal artışlar yaptık. Asgari ücreti de 2023 yılında enflasyonun üzerinde yüzde 107,3 oranında artırdık. Özetle, çalışanlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik ve bundan sonra da ezdirmeyeceğiz…”

Evet ciddi ciddi bu cümleleri sarf etti Bakan Şimşek…

***

Öncelikle şunu belirteyim işin siyasetinde falan değilim…

2023 seçimleri çoktan geride kaldı çünkü…

Cumhur ittifakı, derin ekonomik krize rağmen tekrar Meclis çoğunluğunu elde etti…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tekrar yüzde 52 çoğunluğun güven oyunu almayı başardı…

Bu sonuç, vatandaşın muhalefete güvensizliği miydi, yoksa Erdoğan’a olan sonsuz güvenin eseri mi, tartışılabilir lakin bunu tartışmak hiçbir şeyi değiştirmeyecek artık…

Cumhur ittifakı, “Krizi aşamadık, hadi erken seçime gidelim” demediği müddetçe 4,5 yıl daha iktidarda kalacak…

İşte bu yüzden, oy verse de vermese de geçim sıkıntısını aşması noktasında mevcut iktidardan talepte bulunacak, umacağını ondan umacak vatandaş.
Başka bir alternatifleri yok…
En azından 4,5 yıl bu böyle…

Bu noktada Mehmet Şimşek önemli bir figür…

Çünkü AKP tekrardan iktidara geldiğinde Mehmet Şimşek’in ekonomi bakanı yapılması, faiz artışlarıyla Türk parasının değerinin sağlanma girişimleri ve benzeri, AKP’ye oy verenlerde bir umut oluşturdu, hatta AKP’ye oy vermeyenler dahi Şimşek’in bir şeyleri düzeltebileceğini inanmaya başladı…

Lakin Şimşek, ne yaptı etti bugünkü açıklamasıyla muhalif kesimde dahi kendisinin bir şeyler yapabileceğini düşünenlerin umutlarını çürütmeyi başardı…

Çünkü sözleri vatandaş nazarında gerçekçi değildi…

Asgari ücretin 11 bin 400 lira ile açlık sınırının altında, en düşük emekli maaşının ise 7 bin 500 lira ile maaş denemeyecek durumda olduğu bir ülkede, “Çalışanları ve emekliyi enflasyona ezdirmedik” demek, en iyi niyetli tabirle körlüktür…

Halkın derdini, tasasını, geçim sıkıntısını anlayamamaktır…

Ev kiralarının asgari ücreti aştığını görmezden gelmektir…

Ekmek, ulaşım ve benzeri pek çok ürüne, hizmete asgari ücrete gelen zam oranının çok üzerinde zam geldiğini yok saymaktır…

Akaryakıtta ÖTV ile başlayan zamların, asgari ücretin zam oranını katladığının üzerini örtmektir…

Emeklinin alım gücünün günden güne eritildiğinin bilincinde olmamaktır…

Ya da rakamsal olarak yapılan zamların, alım gücünü artırmadığını, hatta günden güne alım gücünün geriye gittiğini bile bile halka masal okumaktır…

***

Demem o ki yapılan rakamsal zamları anlatmayın Sayın Bakan, 2 yıl öncesi ile bugün arasındaki alım gücünü anlatın insanlara, kötü gidişatı kabul edin, gerçeği söyleyin ve öyle vaatte bulunun…

“Enflasyona ezdirmeyeceğiz” ifadesinin önüne “Enflasyona ezdirmedik” ifadesini koymayın…

Çünkü enflasyona ezdirildi bu halk, maalesef ezdirdiniz…

Hatta asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılan zam oranının üzerinde ÖTV zamlarıyla sizler ezdiniz…

Akaryakıt zamlarıyla sizler ezdiniz…

Bundan sebep “Ezdirmedik” demeyin, “Ezdirdik, ezdik ama artık ezmeyeceğiz” deyin…

En azından daha gerçekçi, daha umut verici olur!