Haklıyken haksız olmak böyle bir şey!

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın

4 yıllık hizmet sunumunda kendisine bir soru yöneltmiştim.

Sorum şuydu:

*

Herkesin belediye başkanı olduğunuzu söylüyorsunuz.

Az önce konuşmanızın bir yerinde Kartepe’de bir proje üzerine konuşurken;

‘Ha benim projem, ha Mustafa’nın (Kocaman) projesi dediniz.

Bu birlik ve beraberlik güzel bir şey.

Peki, 4 yıllık görev sürenizde 12 ilçeye de adil davrandınız mı?

Bu konuda vicdanım çok rahat diyebilir misiniz?’

*

Büyükakın kesin bir dille ‘Evet hemde çok rahat’ diyerek açıklamasını sürdürdü.

Bu konuşmanın üstünden gün geçmedi ki İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in bilboardları İzmit’e asıldı.

Hürriyet o afişlerde, EYT’lilerin tazminatlarını ödemek adına arsa satmak istediğini,

Fakat AKP ve MHP oylarıyla satışa engel olunduğunu söylüyordu.

***

Buyurun tezatlar şehrine hoş geldiniz…

Evet, hakikaten de arsa satışı cumhur ittifakının oylarıyla ret edildi.

Öte yandan Körfez Belediyesini adeta iflasa götüren Şener Söğüt, 40 dönümlük araziyi satışa çıkardı, şak diye büyükşehir belediyesi satın aldı.

Böyle bakıldığında buna ‘çifte standart’ diyebilir miyiz, evet kısmen diyebiliriz!

Ama işin derinine indiğinizde İzmit Belediyesinin talebinin ret edilmesi kadar doğal bir şey olmadığını görürsünüz.

Çünkü adamlar siyaset yapıyor!

Adamlar kaybettiği İzmit Belediyesini geri kazanmak istiyor!

Adamlar artık muhalefeti en önemlisi de Hürriyet’e karşı tavır geliştirmeyi öğrendi.

***

Bakınız, AKP meclisinin ‘hayır’ verdikleri oylar ‘evetlerden’ daha az!

Ama buna rağmen ‘beni çalıştırmıyorlar’ diyerek kentte bir ‘mağdurum da mağdurum’ algısı oluşturmaya çabaladığınız için;

Ve bu algıda da başarılı olduğunuz için şimdi de haklı davanızda haksız konuma düşüyorsunuz.

Evet deseler ne olacak, Hürriyet kalkıp teşekkür mü edecek?

‘Madem AKP bizi çalıştırmıyor diyorsunuz, buyrun işin içinden çıkabiliyorsanız çıkın’ diyorlar, Hürriyet’i köşeye sıkıştırıyorlar.

***

O bilboardları astınız da ne oldu! EYT’lilerin tazminatları İzmitlilerin çokta umurundaydı!

Kaldı ki sizin de aman aman umurunuzda olduğunu hiç sanmıyorum.

Şayet öyle olsaydı koskoca İzmit Belediyesi bunu çoktan hallederdi.

İşi ta buralara getirmezdi.

İzmit Belediyesinin kasasının tam takır kaldığını belli etmezdi.

Özellikle de seçim sathına gidilirken buna müsaade etmezdi.

***

Bilmiyorum, bu benim düşüncem.

Farklı düşünenler olabilir ama belediye başkanlığı demek;

Hem iyi bir idareci hem iyi bir politikacı demektir.

Kriz çıkaran değil, kriz yöneten kişi demektir.

Halkı germemektir…

Diye diye onlarca madde sıralayabilirim ama gerek yok!

--------------------

İlçe Başkanları kendini nerede görüyor?

Yerel seçimlere yaklaşıyoruz.

Siyasi partilerin teşkilat ve örgütlerinde hareketlilik başladı.

Çetin bir yarış olacak.

Ama o çetin yarış evvela partilerin kendi aralarındaki adaylık sürecinde yaşanacak.

İlçe belediye başkanlarının Karamürsel hariç, hepsinin birinci dönemi.

Dolayısıyla kimlerin ikinci döneme devam edeceği, kimlerin ‘tek dönemlik’ belediye başkanı olarak kalacağı merak ediliyor.

***

AKP İl Başkanı Şahin Talus geçenlerde ilçe başkanlarını topladı.

Ve bu konular masaya yatırıldı.

Gelen bilgilere göre belediye başkanlığı için istifa etmeyi düşünen ilçe başkanları var!

Mesela Çayırova İlçe Başkanı Servet Günay, Darıca İlçe Başkanı Ufuk Acay, Gölcük İlçe Başkanı Çetin Seymen, Kartepe İlçe Başkanı Sadık Yılmaz, Kandıra İlçe Başkanı Erol Ölmez, İzmit İlçe Başkanı Muharrem Tutuş, istifa edip aday olmayı düşünenler arasında.

Ha, birde Karamürsel Belediye Başkanı ile adeta düşman olan Sait Mete de istifa etmeyi kafasına koyanlardan…

Şimdi bu isimlere (Muharrem Tutuş hariç) bakınca diyorum ki; ‘İlçe başkanları kendilerini nerede görüyorlar acaba?’

Çünkü adı geçen başkanların hemen hepsi ilçesindeki belediye başkanıyla geçinemeyen,

Başkan başarısız olsun diye köstek olan, köstek olmasa da destek vermeyen, onu beslemeyen, teşkilat gücünü arkasında hissettirmeyen ilçe başkanları…

Kısacası belediye başkanının yerinde gözü olan ilçe başkanları…

Bunlar aday olacakmış!

Yani kötüsü gidip iyisi gelecekmiş!

‘O yapamadı, ben daha iyi yaparım’ diye propaganda yapacaklar galiba!

***

Bilmiyorum ama bu bana çok garip geliyor.

Daha bir dönem belediye başkanı olan isimlerin karşısına, birlikte çalıştığı ilçe başkanlarının rakip olması acayip tuhaf bir durum.

Demek ki iki tarafta da hata var.

Koordineli çalışmayı beceremeyen başkan ve ilçe başkanı konusu, problemli bir konudur ve özellikle ele alınması gereken bir durumdur.

Bir söz vardır; düşmanı dışarıda aramaya gerek yok diye, bunlarınki o hesap!

Öyle ya… Bir dönem belediye başkanı olan ismi alıp,

Yerine ilçe başkanını aday yaptığınızda o ilçede belediyecilik alanındaki başarısızlığı ve beceriksizliği tescillemiş olmakla beraber;

Muhalefete efsane bir alan da açmış oluyorsunuz.

En başta mevcut belediye başkanını itibarsızlaştırdığınız için koca bir düşman kazanıyorsunuz.

AKP diğer partilere benzemez. Bu durum mutlaka dikkatlerini çekecektir.

Siz ‘Hayırdır’ diyecektir.

Bakalım neler olacak, izlemeye devam edelim.