Erdoğan’a kafa kaldırdılar!

Zamlar… zamlar…

Hemen herkesin konusu…

Her şey ateş pahası!

İpin ucu iyice kaçtı, tutabilene aşk olsun!

Geçtiğimiz günlerde benzine ve motorine yapılan devasa zammın şokunu hala atlatamamışken,

Üstüne bir zam haberi daha aldık.

Haliyle yakıta yapılan uçuk zamlar domino taşı etkisiyle pek çok sektörü etkisi altına aldı.

Bunların en başında toplu taşımacılar vardı.

***

Zaten ücretlerden memnun olmayan minibüsçüler ve otobüsçüler, yakıta yapılan büyük zammın ardından taşıma ücretlerine yüzde yüz artış yapılmasını talep etti.

Yetmedi, onun üstüne 65 yaş ve üzeri vatandaşların ücretsiz seyahat hakkının sonlandırılmasını istediler.

Biliyorsunuz, 65 yaş ve üzerine bedava ulaşım hakkı 2013 senesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde tanımlanmıştı.

O günden bugüne değin, Türkiye’de yaşayan yaşlı kesim toplu taşımadan ücretsiz faydalanıyor.

Büyükşehir Belediyeleri veya il belediyeleri bu taşımayı tamamen minibüsçünün üstüne yıkmıyor!

Belli bir orana kadar olan kısmını belediye kasasından minibüsçü esnafına aktarıyor.

***

Bu karar minibüsçü ve otobüsçülerin hiç hoşuna gitmese de itiraz şansları yoktu!

On seneden beri zorlana zorlana da olsa 65 yaş ve üzeri vatandaşları oradan oraya taşıyorlar.

Ama yakıta yapılan büyük zamdan sonra minibüsçüler bu karara adeta bayrak açtı.

Türkiye Şoförler ve Otobüsçüler Federasyonu ve Türkiye Tüm Özel Halk Otobüsler Derneği’nin ortak kararı ile 65 yaş üstü vatandaşların

15 Ekim’den sonra ücretsiz taşınmaması kararı alındı.

Kararın hayata geçebilmesi için yasal düzenleme istediler.

Erdoğan’ın bir lafıyla minibüsçü esnafının zorunlu bırakıldığı kararın, iptal edilmesini ifade ettiler.

Bir nevi Erdoğan’a kafa kaldırdılar!

“10 seneden beri dediğinizi yaptık, artık biraz da bizi düşünün” demeye getirdiler!

Cesaretli bir çıkıştı, kabul edelim.

***

Haksız da sayılmazlar.

Nedenine gelince…

Elbette üst üste yakıta gelen zamlar birinci etken ama bir de yan etkenler var gözle görülmeyen.

Minibüsçü esnafının bedavacısı çok!

65 yaş ve üzeri emekliler zaten kıt kanaat geçiniyor, eyvallah, minibüse para vermesin.

Ama bedava diye zırt pırt oraya buraya giderek de minibüsçülerin kazancına engel olmasın!

Üstelik bedava ulaşım hakkı sadece onlara tanımlanmış bir hak değil!

Bunun şehit yakınları var, gazisi var, polisi var, sağlıkçısı var, öğretmeni var, engellisi var, basın mensupları var, var oğlu var!

Her şeyi 65 yaş ve üzerinden ibaret görmemek lazım.

Hepsini alt alta topladığınızda dünya para eder!

Şehit yakınlarını, gazileri ve engellileri bir kenara alalım; polise niye var, zabıtaya niye var, basın mensubuna niye var?

Bir onlar mı kamu görevi yapıyor?

Asıl düzenlemeyi buralara yapmak lazım.

***

Ayrıca…

Ücretsiz ulaşım hakkı demek sınırsız bir hak anlamına gelmemeli.

Hepsine bir saat aralığı ve kota konulmalı.

Günde bir kez git gel yapma hakkı bulunması gibi.

***

Bana kızan, tepki gösterenler olacaktır ama bildiğimi söylemeden duramam!

Maalesef bizim toplumumuz bedavaya çok meraklı!

Nasılsa beleş diye bir oraya bir buraya gidip duruyor.

Para verseler şimdi gezdiklerinin onda biri kadar evden çıkmazlar.

***

Diyeceksiniz ki, onların tek aktivitesi minibüse binip parklara gitmek, çarşı pazar gezmek, taze ekmek almak vs. yazık değil mi?

Tabi ki yazık!

Bu memlekette hepimize yazık!

Bize insanca yaşamı çok görenlere yazık!

Bize insanca yaşamı çok gördüklerini bildikleri halde hala daha 20 yıllık iktidara şans verenlere yazık!

Meseleye oradan bakarsak yazık olan öyle çok şey var ki!

Ama konunun özüne dönersek;

***

65 yaş ve üstüne bedava ulaşım hakkı kaldırılacak diye kızan, bol keseden atanlar kendilerini o esnafların yerine koymayı bir denesin!

Günde ortalama 100 bin kişi ücretsiz taşınıyor.

Büyükşehir Belediyesinin verdiği destek ilk on gününü anca karşılıyor, diyorlar.

Kocaeli Şoförler ve Otobüsçüler Odası Başkanı Mustafa Kurt bu rakamları verirken herhalde kafadan atmıyordur.

O halde esnafı buna zorlamak niye…?

***

Bir problem daha var…

65 yaş üstü rahat rahat gezsin diye öğrencilerimiz yeri geliyor minibüse binemiyor.

Bunların hepsinin bir zapt altına alınması gerekmez mi?

Özellikle okul giriş çıkış saatleri ile çalışanların mesai saatlerine denk getirilmemesi bir seçenek olamaz mı?

Bu kadarı bile minibüsçü esnafına nefes aldırmaya yeter!

***

İşin bu kısmına eyvallah ama minibüsçü esnafına da diyeceklerim var!

Allah aşkına yüzde yüz zam nedir!

Biraz makul olun!

Az önce saydığım şeyler üzerinden bir şeyler elde etmeye bakın!

Kimse eskisi gibi değil, herkes zorda, o yüzden kimse eski kazancını aramasın!

Ayda 5 kazanan şimdi 3 kazanıyor, 2 kazanıyor.

Sadece ezilen, mağdur olan, sizler değilsiniz!

Yüzde yüz zammı kim kaybetmişte siz bulacaksınız?

Emekliye mi, memura mı, işçiye mi, kime yaptılar yüzde yüz artışı da siz kusur kaldınız?

***

Savunulacak yerde savunuruz ama eleştirilecek yerde de eleştiririz.

Bu hayat pahalılığında, gelir gider dengesinin kaybolduğu bir düzende istediğiniz zam oranı adil değil, insani değil, vicdani hiç değil!

Siz yapabiliyorsanız şayet önce şu bedava taşınanları bir düzene koydurun.

Onları bedava taşımanın acısını bu milletten çıkarmayın!