Tamam Başkan kusursuzsun!
Tamam Başkan kusursuzsun… Hatasızsın… Dört dörtlüksün… En büyüksün… *** Tamam Başkan seni her eleştireni Büyükşehir Belediyesi finanse ediyor… Seni eleştiren...
Tamam Başkan kusursuzsun…
Hatasızsın…
Dört dörtlüksün…
En büyüksün…
***
Tamam Başkan seni her eleştireni Büyükşehir Belediyesi finanse ediyor…
Seni eleştiren koro halinde sana kötülük yapıyor…
Seni eleştirenlerin her biri yandaş…
Sana küsen, kızan herkes çıkarcı…
Senden şikayetçi olan herkes hain…
Seni övmeyen herkes satılmış…
***
Tamam Başkan, sen İzmit için büyük şanssın!
Sen kadın hakları savunucusu, emekçi dostusun!
Sen liyakatin öbür adısın!
Sen CHP örgütünün baş tacısın!
Sen her zaman büyük projeler üretmeye kalkan ama önüne engeller konulansın!
Tamam Başkan, sen hep masum ve mağdursun!
***
Oldu mu, yandaşlıktan kurtulduk mu?
Candaş olmaya terfi edebildik mi?
Omurgalı, dik duran muhalif gazeteci miyiz artık gözünde?
Övgülerine mazhar olabilir miyiz?
***
Evet, Sayın Başkan dün sosyal medyasından bir paylaşım yapmış, bu yazım da onun üzerine!
Kendini eleştirenleri “Büyükşehir’den geçinen çok sesli koro” olarak nitelendirip, şahsına “örgütlü kötülük” yapıldığını söylemiş.
Lakin isim ya da isimler vermemiş…
“Büyükşehir’den geçinen gazeteciler” derken, muhtemelen Büyükşehir Belediyesinin reklam verdiği gazeteleri kast etmiş.
Ama İzmit Belediyesinden reklam alanları bir güzel ezdiğini fark etmemiş…
Büyükşehir Belediyesinden reklam alanlara yandaş iması yaparken
İzmit Belediyesinden reklam alıp onu eleştirmeyenlerin, ne tarafın yandaşı olduğundan hiç bahsetmemiş!
Şahsının İzmit’te iktidar olduğunu unutup, hala muhalefetteymiş gibi, kusurlarını yazan basına vermiş veriştirmiş!
Allah aşkına gerçekten nedir bu böyle?
Çöpünü yazan yandaş, otunu yazan yandaş!
Zaaflarını yazan yandaş, yönetimsel eksiklerini yazan yandaş!
***
Çöpten yiyecek toplayan birini, “İşte yoksulluğun fotoğrafı” diye paylaşanlara AKP iktidarı tepki gösteriyor ya hani!
Sanki bu ülkede sefaletten, yoksulluktan dolayı çöpten yiyecek toplayan hiç insan yokmuş gibi kızıyorlar ya hani!
O tür fotoğraflar üzerinden muhalefeti, gazetecileri ahlaksızlıkla suçluyorlar ya hani!
Sizin yaptığınız da o misal…
Hata, hatayı örtmez Başkan…
Yanlış her yerde herkeste yanlıştır!
***
Büyükşehir Belediyesi ile kendinizi sürekli mukayese ederek, basına ayar vermeye kalkarak, sizin eğrinizi doğru göstermeyeni “Yandaş”, “Kalemşör” ilan ederek bir yere varamazsınız!
Sosyal medyadan basına sallamakla İzmit’te ot sorununu, çöp sorununu dahi çözemediğiniz gerçeğini değiştiremezsiniz!
Başka belediyelerin kusuru üzerinden, kendi kusurlarınızı örtemezsiniz…
***
Başkan Hürriyet de iyi bilir ki gazeteler reklamlarla ayakta durur.
Belediyeler de projelerini, duyurularını gazeteler aracılığı ile yapar.
İzmit Belediyesi de Büyükşehir Belediyesi de diğer belediyeler de gazetelere reklam verebilir.
O reklamı almak ise bize anamızın ak sütü gibi helaldir çünkü hizmet veriyoruz.
Ama bu demek değildir ki “Bize reklam verdi, hakkında kötü bir şey yazmayalım, reklam verenlere yandaşlık yapalım…”
Büyükşehir de reklam verse diğer belediyeler de reklam verse kentteki olumsuzluklar yazılır, çözümü istenir.
Basın, kamu adına iş yapar!
Bunun yanı sıra sadece kentteki eskiklikleri değil, idarecilerin de tarzı, tavrı, kısacası attığı adımdan oturup kalktığı insanlara kadar yazıp çizilir.
Göz önünde olmak böyle bir şeydir!
Ama sanırım kişi kendinden biliyor işi…
Reklamı alan, bir daha eleştiremez sanıyor.
Hakkında eleştiri sunanın reklamı kesilir sanıyor.
Çünkü bugüne kadar onu kim eleştirdiyse reklam ambargosuyla karşı karşıya kalmıştır, biz de dahil olmak üzere!
Yetmeyip işte böyle bir de aşağılamaya kalkmıştır.
***
Geçin bu işleri…!
Neredeyse beş yıldır ömrünüz aynı nakaratları çalmakla geçti!
Şurada kaldı dokuz ay!
Bırakın medyayla uğraşmayı da insan gibi işinizi yapın!
Kimsenin sizinle özel bir derdi falan yok!
İletişim kanallarını kapatan, aşağılayan, öteleyen, itibarımıza ateş eden sizsiniz!
Ve ısrarla aynı noktadan yürümeye devam ediyorsunuz.
Zannediyorsunuz ki siz “yandaş” dediğinizde, toplum bizleri “yandaş” kabul ediyor!
O iş öyle değil maalesef!
Kendi adımıza söyleyeyim; Gazete Barış bu kentte var!
Sabah akşam trol ordunuzu üstümüze salsanız da bunu değiştirmeye sizin paranız yetmez!
Salvolarınız vız gelir tırıs gider!
Ha, derseniz ki ben o sözleri şu kişi, şu kurum için söyledim, o zaman başka!
Böyle olduğunda dert o kurumun derdi olur.
Ama genelleme yaparak bütün basın mensuplarının onurunu, şerefini ayaklar altına almanız hiç şık değil.
Daha da ötesi şehri emin sayılan, halkın teveccühüyle o makama seçilen bir başkanın ağırlığına yakışmıyor.
***
İyi ya, ne güzel iş!
Önüne gelen basını suçlasın!
Benim eksiğim gediğim, kusurum var mı diye bakmasın!
Yapamadıkları muhalefeti basından beklesin!
Kendi meclis üyelerini bir dinleseler aslında durumu daha iyi anlayacaklar.
Bugün CHP’li meclis üyelerinden hangisine sorarsanız sorun size aynı cevabı verecektir.
Ne diyorlar biliyor musunuz?
"İzmit Belediyesi bizde (CHP) olmasına rağmen daha bir vatandaşın işini, sorununu çözdüremiyoruz" diyorlar.
"Büyükşehir Belediyesinden hangi birimi arayıp vatandaş için yardım talebinde bulunsak anında çözüyorlar", diyorlar.
Bunlar benim sözlerim değil sevgili başkan!
Sizin kendi meclis üyeleriniz!
Aslında bu bile mesajı almak isteyen için ne acı bir şey değil mi?
Kendi partinizin meclis üyeleri sizden bu kadar dert yanarken, basın sizin yanlışlarınızı görmesin, duymasın, yazmasın istiyorsunuz.
Dikensiz gül bahçesi arıyorsanız, o vakit biraz silkelenin!
“Ben ne yapıyorum” diye kendinize bir sorun!
Her şeyi kişiselleştirmeyin!
Dünya sizin etrafınızda dönmüyor!
Dost acı söylermiş.
Bu sözleri “candaşlarınızdan” duyamazsınız!
***
Ayrıca her fırsatta gazetecilere saldırmanız karşısında bizim meslek örgütümüz sayılan Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti ne düşünüyor merak ediyorum.
Ben cemiyet üyesi falan da değilim ama ekibimdeki arkadaşlarım cemiyet üyesi.
Başkan diye gazetecileri aşağılamak ne zamandan beridir olağan sayılıyor, söyleseler de bilsek!
Gazetecilerin haklarını savunmak için illa darp mı edilmeli, yumruk mu yemeli, kamerası mı kırılmalı, galiz küfür mü edilmeli?
Başkanlar ne yaparsa gazeteciler cemiyeti “hoop bi dakka” der?
***
Gördüğünüz gibi memlekette sapla saman karışmış.
Ama bu demek değildir ki gazeteciler kendi haklarını savunamaz!
Sosyal medyadan söyledim bitti diye geçiştireceğini zannedenler çok yanılır.
Elbette size sizin üslubunuzla cevap vereceğiz.
***
Asla “En iyi kim hakaret eder” yarışına girecek değilim, bunu kendime yakıştırmam!
Ama şunu bilin; sizi en iyi ben bilirim, bak işte bu konuda istediğiniz iddiaya girerim!
Yeter artık!
Kendinize gelin, bir durun!
Özür mü dilersiniz, ne yaparsınız bilmem ama gazetecilere hakaret etmekten artık vazgeçin!
Tekrar ediyorum, bizim kimseyle kişisel problemimiz yok!
Saygıda kusur etmeyiz, karşıdan da aynı saygıyı bekleriz.
***
Dip not:
Bu yazı üzerinde bir sosyal medya paylaşımı daha yapabilirsiniz.
Yapmazsanız merak ederiz, alıştık bir kere, yine isteriz(!)