Peki neden Başkan?

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in ne yapmak istediğini anlamak artık gerçekten çok ama çok güç bir hal aldı… Mantık yürütmeye çalışıyorum lakin...

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in ne yapmak istediğini anlamak artık gerçekten çok ama çok güç bir hal aldı…

Mantık yürütmeye çalışıyorum lakin yürümüyor!

Yönettiği belediyede toplu iş sözleşmesine evinde eşine şiddet gösteren personeli dahi kovmanın yolunu açan bir madde koyduran, kadın haklarıyla ilgili çalıştaya ev sahipliği yapan Fatma Kaplan Hürriyet’in belediyedeki taciz iddiasına uzun süre duyarsız kalması ve konu haberleştirildikten sonra olaya el mahkum müdahale etmesini anlamak çok güçtü mesela…

Çalışanın talebi üzerine yerini değiştirerek konuyu kapatabilecekken olayın basına yansımasını, kendini “Tacize göz yuman Başkan” gibi lanse ettirmesini nasıl anlayabilirdi ki insan?

Süreci neden bu noktalara taşıdığını mantığım bir türlü almadı…

Yine başka bir kadın personelin hamile kalması belediyeye dert olmuş, kadının gördüğü mobbing karşısında çocuğunu düşürdüğü, tekrar hamile kalınca da işten kovulduğu iddia edilmişti…

Evindeki eşine şiddet gösteren personeli dahi kovacağını söyleyen, kadın hakları koruyucusu Başkan, bunun neresindeydi?

Bu iki konu da gazetemizde dillendirildi lakin her konuya bir cevabı olan Başkan ya da ekibi, bu konularda sus pus oldu…

Bu suçu, iddiaları kabullenmek değil miydi?

Evet, öyleydi…

***

Başkan Hürriyet’i sadece bu konularda değil, pek çok konuda anlamak zor…

Mesela seçim sürecinde kenti neden ot sardı, insan boyu otlar neden İzmit’i kapladı?

Hadi ilk zamanlar, AKP döneminden kalan personele atılıyordu suç, peki şimdi?

Neden, gazetemize ve diğer gazetelere, seçim sürecinden bu yana sürekli ot şikayetleri geliyor?

Personel mi eksik?

Sıkıntı ne?

13 belediyeden birini kazanmışsınız, o da Kocaeli’nin kalbi, vitrini; onda da bırakın mega projeyi, otlar bile zamanında temizlenmiyor…

Bunun izahı var mı?

Diyorum ya gerçekten mantık almıyor…

***

Ya Cumhuriyet Parkı..?

Büyükşehir Belediyesinin proje hazırlayıp, tamamladıktan sonra İzmit Belediyesine devretmeyi düşündüğü Cumhuriyet Parkı’nı uzun süre gündem etmişti Sayın Başkan…

Buranın yıkılmak istendiğini, kendilerine verilmediğini öne sürerek bir kavgayı ateşlemişti Büyükşehir ile…

Ne oldu?

CHP ve İYİ Parti’nin o dönemki il başkanları devreye girdi, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a meclis üyelerini gönderdi ve kavgaya noktayı koydu. Büyükakın projeyi, İzmit Belediyesine devretti…

Hürriyet, bu durumdan bir hayli rahatsız olmuştu, il başkanlarına kızgındı, lakin öyle ya da böyle proje, İzmit Belediyesine kalmıştı.

Aradan 1 yıla yakın süre geçti ancak bırakın parkta proje yapılmasını, kafe dahi hala açılamadı…

Ee hani halkın yararına, esnafın yararınaydı bu verilen kavga?

Ne oldu Cumhuriyet Parkı’na?

Koskoca bir hiç…

***

Hürriyet’in seçim sürecinde parti örgütüyle yaşadığı sıkıntılara, örgüte alternatif bir şekilde çalışma yürütmesine, belediye imkanlarını aleni bir şekilde mitingde, seçimde kullanmasına hiç girmiyorum bile…

Tüm bunları yazdık çizdik, değişen bir şey göremedik çünkü…

Eleştiriye kapatmış kulaklarını Başkan…

Yanlışına doğru yazdıracak birilerini bulmuş, bildiğini okuyor…

Öyle ki en son çıktı gazetecilerin karşısına EYT’lilerin tazminatlarını ödeyemediğini duyurdu…

“İller Bankası kredi vermiyor” dedi, “ Devlet bankaları kredi vermiyor” dedi, hatta içinde CHP’yle bağlantılı İş Bankası’nın da yer aldığı özel bankaların dahi İzmit Belediyesine kredi vermediğini iddia etti…

Bankadan kredi alamayınca arsa satmaya kalktığını, buna da AKP’li ve MHP’li meclis üyelerinin engel olduğunu öne sürdü…

Meclis toplantısına katılıp, AKP ve MHP’li meclis üyelerinin yüzüne aktarmadı bunları, meclis toplantısından sonra basının karşısına çıkarak anlattı…

Canlı yayınlanan meclis toplantısına katılsaydı Başkan Hürriyet, orada dillendirseydi bu konuları, AKP ve MHP’li meclis üyeleri ile herkesin gözü önünde tartışsaydı; kim haklı kim haksız ortaya çıkacaktı ama nedense basın toplantısında dillendirmeyi seçti…

Ama gelin görün ki AKP İzmit İlçe Başkanı ve İzmit Belediyesi Meclis Grup Başkanı Muharrem Tutuş, elinde belgeler ve video ile yalanladı başkanı…

Bu arazilerin satışı için Hürriyet’e yetki verildiğini ve bu arazilerin satıldığını dile getirdi Tutuş…

Çok ciddi bir yalanlamaydı bu…

Muharrem Tutuş’un cevabı belgeli ve videoluydu…

Aslında olaya noktayı koymuştu…

Konuyu, “Yalancı kim?” başlıklı bir makale ile ele aldım…

Belge ve video ortadaydı lakin ben Hürriyet’in cevabını beklemeden kimin yalan attığını ilan etmek istemedim!

Öyle ya tüm gazetecileri toplayıp ortaya ciddi bir iddia atan Hürriyet, kendisini yalanlayan Tutuş’a illa ki cevap verecekti…

Yoksa “Yalancı” durumuna düşecekti…

Ne yaptı Hürriyet?

Belgeleri ve videoyu çürütecek bir açıklama getirdi mi olaya?

Yazılı bir beyanatı oldu mu?

Sosyal medyadan bir paylaşımı oldu mu?

Basın toplantısı düzenleyip Tutuş’a cevap verdi mi?

Yok, açıklama yapmadı, cevap vermedi, sus pus oldu...

Susmak kabullenmek değil midir?

Sorduğum “Yalancı kim?” şeklindeki soruma, cevap değil midir?

Peki neden Başkan?

Tüm bunlar neden?

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları