Kılıçdaroğlu, Yavaş’ın sazını çalmalı!
Türkiye, geçtiğimiz pazar günü sandık başına gitti. Seçim öncesi yaşanan gergin hava, kullanılan dil, seçim günü neyse ki çok büyük toplumsal olaylara...
Türkiye, geçtiğimiz pazar günü sandık başına gitti. Seçim öncesi yaşanan gergin hava, kullanılan dil, seçim günü neyse ki çok büyük toplumsal olaylara sebebiyet vermedi.
Katılım güzeldi, hava güzeldi…
Seçim öncesi partilerin yaptırdığı anketlerin her birinin ayrı telden çalması, seçim sonucuyla ilgili net bir tahmin yürütülmesinin önüne geçmişti, bu da hem Cumhur hem de Millet ittifakı taraftarlarının seçime oldukça sıkıntılı gitmesine yol açtı.
Bu stres, seçim günü pek çoğunun suratından okunuyordu.
Oylar kullanıldı, sandıklar açıldı, zarflardan çıkarılıp sayıma geçildi.
İzmit Endüstri Meslek Lisesi’nde takip ettiğim sandıklardan biri henüz tamamlanmamıştı ki seçim yasakları bir anda kalkıverdi. Açıkçası bu duruma çok şaşırdım. Saat daha 18.30 sıralarıydı çünkü…
Anadolu Ajansı’ndan alınan veriler sisteme giriliyor, Cumhur ittifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Millet ittifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na fark attığı görülüyordu.
Bu yanlıştı, seçimi manipüle eden bir durumdu.
O fark, sonuçlar açıklanmaya devam ettikçe azaldı.
Diğer bir yanlış ise muhalefet kanadından yapılan “Öndeyiz” açıklamasıydı.
Gerçekten önde olunsaydı, Erdoğan’ın gerisinde kalınan ikinci tur kabul edilmez, itirazlar yapılırdı.
Öyle ya da böyle Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı…
2 milyon 829 bin 634 oy alan Sinan Oğan’ın elendiği yarışın ikinci turu, 28 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilecek, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu, rövanş maçına çıkacak!
Evet, Erdoğan bu işi bu kez ilk turda bitiremedi ancak Cumhur ittifakı, parlamentoda üstünlüğü sağladı. AKP’nin oyları yüzde 35’lere kadar düşse de sandalye sayısı azalsa da Millet ittifakı, HDP’nin destek vermesi halinde dahi Cumhur ittifakı bileşenlerini geçemiyor.
İşte böyle bir tabloda Cumhurbaşkanlığı için ikinci tura gidilecek.
İlk turu önde tamamlaması ve parlamentoda üstünlük kurması; ikinci tur için Erdoğan’ı daha şanslı kılıyor.
Kılıçdaroğlu’nun buradan seçimi çevirebilmesi için Sinan Oğan’ın oyları çok önemli, kararsız kalıp geçersiz ya da boş oy kullananların Kılıçdaroğlu’na yönelmesi ya da Kılıçdaroğlu’nun bu kısa sürede üzerindeki kimi algıları daha da kırması, bunun için de Sinan Oğan’ı ikna edip onunla birlikte sahaya çıkması gerekebilir. Böyle bir durumda moraller tekrar düzelecek, umut tekrar canlanacaktır. Aksi halde ikinci turda, Cumhurbaşkanlığı, Millet ittifakının elinin altından kayar gider.
***
İlk tur ve parlamento seçimlerinin sonuçlarını irdelemek istiyorum…
Ekonomik krize, pandemi sürecinin esnaflar için sıkıntılı geçmesine, 50 bin canımızı kaybettiğimiz deprem felaketine rağmen seçim sonuçları Cumhur ittifakının üstünlüğü ile tamamlandı.
2018 seçim sonuçlarına göre, 2023 seçimleri, AKP için bir zafer değil, Cumhur ittifakı için de değil…
Lakin, her evde hissedilen ekonomik krize, muhalefetin emekliye, işçiye cezbedici vaatlerine, deprem bölgesindeki evlerin ücretsiz verileceğini açıklamasına rağmen bu denli bir oya sahip olmak, siyaseten büyük başarı!
Demek ki muhalefet üzerinde oluşturulmak istenen algı, halkta karşılık bulmuş…
Demek ki vatandaş AKP listelerinden TBMM’ye giren HÜDA-PAR’a değil, HDP’nin aday çıkarmamasına bakmış…
Demek ki vatandaş, havuz medyasının muhalefet üzerinde oluşturduğu her türlü algıyı gerçek saymış, Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Mansur Yavaş’ın Abdullah Öcalan’a “Bebek katili” demesini, “Bizim tarafta onu ve PKK’lıları çıkaracak sütü bozuk yok” demesini ya duymamış ya da umursamamış.
Demek ki vatandaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, 6’lı masaya “Noter masası”, “Kumar masası” demesine inanmış, o masaya iki belediye başkanını dahil etmesini pek takmamış…
Demek ki yerel seçimlerde baharı getiremeyen kimi belediye başkanlarından sebep, Kılıçdaroğlu’nun da baharı getiremeyeceğini düşünenler, pire için yorgan yakanlar olmuş!
O vakit, gereği ikinci tura kadar aciliyetle yapılmalı…
Kılıçdaroğlu, ulusalcı, milliyetçi ve Atatürkçü seçmenin gönlünü almalı…
Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan’a oy verebilen seçmenin, kendisine de gönül rahatlığıyla oy verebilmesini sağlayacak hamleler yapmalı…
Kılıçdaroğlu, kararsızları, sandığa gittiğinde fikri değişenleri ikna etmeli…
Ve tüm bunları yaparken de seçimi kazanmak için değil, gönülden davranmalı…
CHP’nin fabrika ayarlarına dönmesini sağlamalı, CHP’nin Atatürk’ün partisi olduğunu topluma kanıtlamalı…
Kaybedecekse de HDP’den gelmeyecek oylarla kaybetmeyi göze almalı…
Çünkü HDP, kendi tabanından oy alabilmek için Kılıçdaroğlu üzerinde oluşabilecek her türlü algıya aldırış dahi etmedi…
HDP, bu seçimlerde 100 milletvekili alabileceğini düşünüp, “Kim seçilirse seçilsin, kilidi açacak anahtar parti biz olalım” derdine düştü…
HDP, 5 verdiyse 25 götürdü.
Bu nedenle bu toplumun gerçekleriyle yüzleşmek gerek…
12 günde bu ne kadar mümkün olur bilemem lakin çıkmadık candan da umut kesilmez.
Sinan Oğan’a verilen oylar hem Erdoğan’a hem de Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mesajdır…
“Bizim varlığımızı unutmayın, bizler olmadan kazanamazsınız” demiştir ulusalcı, milliyetçi ve Atatürkçü seçmen…
O mesajı alan ikinci turu da alır…
Çünkü sadece Sinan Oğan’a oy verenlerden gelmez destek, rakibe giden oylar da gelebilir…
Bu nedenle Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş’a bırakmamalı algıyı kırma işini, sazı artık ele almalı, Mansur Yavaş’taki sazı çalmalı!
Mansur Yavaş aday olsaydı Sinan Oğan ve Muharrem İnce aday olmayacaktı madem, o vakit yapılacak en doğru hamle; “HDP’den gelebilecek oylar kaçar” demeden o sazı çalmak!
Ne kaybeder ki?
***
Seçim günü şahit olduğum birkaç konuyu da ele almak istiyorum…
Okullarda engelli ve yaşlı vatandaşlar büyük sıkıntılar yaşadı.
Sabah bir okulda fark ettim, yaşlı bir vatandaş arabanın içinde oy kullandı, engelli olduğu için yukarı çıkarılamadı çünkü, lakin öğleden sonra başka bir okulda engelli vatandaşların ikinci kata verildiğini ve ayağına pusula getirilmesinin yasaklandığını gördüm…
Açık konuşayım ikinci katta oy kullanacak olan tekerlekli sandalyedeki kadın CHP’liydi ama tek bir CHP’li gelip de kadını üst kata taşımayı teklif etmedi!
Yine Gölcük Değirmendere’de CHP’ye oy vermeyi düşünen yaşlı ve yatalak bir adamın okula taşınması için aranan CHP temsilcileri, o yatalak vatandaşı okula taşımaya tenezzül etmedi! Defalarca aranmalarına rağmen türlü bahanelerle o 1 oyu heba etti.
Buna benzer çok yanlışlara şahit oldum…
AKP’liler arı gibi çalışırken Millet ittifakı tarafında böyle garipliklerin olması, kimi sandıkların görevlisiz kalması açıkçası amatörlüğün daniskasıydı.
Yani olay sadece Kılıçdaroğlu ile de bitmiyor!
***
BU REZİLLİĞİ BİR DAHA YAŞATMAYIN
Yazıdan bağımsız olarak ilgili mercileri de uyarmak istiyorum, birinci turda yaptığınız yanlıştan dönün, oy kullanma işlemi ikinci, üçüncü kata verilen engelli ve yaşlı vatandaşlar için birinci katlarda yer ayarlayın. Kime oy verirse versin insanlar, sandığa küsmesin, okullarda birilerinin riskli bir şekilde kendilerini taşımasıyla rezillik çekmesin.
İlk turdaki bu insanlara reva olmayan manzaraları tekrar izletmeyin bize.