SİZE HELAL OLSUN!

Hep söyledim yine söylüyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi kendi öz evlatlarına yeteri kadar değer verseydi

Bugün çok daha başka şeyleri konuşuyor olabilirdik.

Ama ne yazık ki CHP’de siyaset yapan gençler, bugüne kadar partisinden hak ettiği muameleyi göremedi.

Gençler ikinci değil, en arka plana atıldı.

Onların ne sesi duyuldu ne de seslerini duymak isteyen oldu.

Çok hor kullandılar gençleri.

Ağabey siyasetine alet edildiler.

Taraf olmak zorunda bırakıldılar.

Oysa bıraksalar, şans tanısalar aralarından ne cevher politikacılar çıkacaktı!

***

Bunun doğru bir tespit olduğunu içinden geçtiğimiz son süreçte çok net biçimde görüyoruz.

CHP’de Milletvekili listeleri açıklandıktan sonra sahada en fazla çalışan isimlere bir bakın, ne dediğimi anlarsınız.

Kafanızı kaldırdığınızda sahada, sokakta, düğün dernekte, cenazede, gençlerin arasında, işçilerin yanında adaylardan Mehmet Ümit Küçükkaya’yı, Caner Arduç’u görürsünüz.

Yaşı genç sayılacak Özgür Harun Yıldızlı’yı görürsünüz.

Hadi Harun Yıldızlı’yı bir kenara ayıralım.

O zaten şimdiden Milletvekili olma şansını yakaladı, işin hakkını verme kısmında diyelim.

Hoş, “nasılsa yerim garanti” diyerek yatmasını da bilirdi.

İşte o zaman biz de kendisini topa tutardık!

Ama Yıldızlı, örgütün içinden gelerek seçilebilir sıralarda yer bulan, dolayısıyla sorumluluğu katbekat fazla olan tek CHP’li aday olarak sağlam performans gösteriyor.

***

Peki ya, diğerleri?

Mehmet Ümit Küçükkaya ile Caner Arduç’un performansını neyle açıklayacağız?

Az önce bahsettiğim gerçeklerle…

Küçükkaya ve Arduç, CHP’nin öz evladı olmanın verdiği sahiplenme duygusuyla ve samimiyetle, hesapsızca CHP’nin başarısı için çalışıyorlar.

Küçükkaya ve Arduç şunu çok iyi biliyor:

CHP iktidarsa onlar zaten iktidar.

CHP başarırsa, onlar için asıl hikaye odur.

Tabiki siyasette hedefler olacak.

Ancak o hedefe varmak için koşullar ne olursa olsun küsmeden, sırt çevirmeden, gönülden çalışmak gerek.

Bu genç arkadaşlarımızın biri 8. diğeri 9. sıra adayı.

Yani milletvekili olabilmeleri mucizelere bağlı.

Siyasete neredeyse anasının karnındayken başlayan bu gençler bunun farkında değil mi, elbette farkında.

Ama sanki 15 Mayıs’ta milletvekili seçilecekmiş gibi çaba sarf ediyorlar.

***

Bakınız, ben CHP’nin yıllar yılı içerisinde bulundum.

Bırakın 8. sıradaki adayın çalışmasını, ilk 3’ten sonrasını zaruri oluşturulan programların dışında sahada göremezdik.

Her biri kendisini üst sıraya layık gördüğünden, ya küser gider yada dostlar alışverişte görsün şeklinde ortalıkta olurlardı.

Bu dönem öyle değil!

Bu dönem Caner gibi, Mehmet gibi CHP içerisinden yetişen gençlerin sahayı ateşlediğini görüyorum.

Üstelik bunu yanlarında partinin gençlik kolları olmadan başarıyorlar.

Hakikaten takdire değer işler yapıyorlar.

***

Neymiş kadın adaylardan Tülin Keçeci Güngör fark yaratan çalışmalar yapıyormuş!

E yapsın bir zahmet!

CHP’de 6. sıraya adeta tepeden inen Tülin Hanım çalışmayacakta Hülya Yolcubal mı çalışacak?

Keçeci’nin çalışması CHP adına bir lütuf olmadığı gibi, övülesi bir durum da değil.

Onu görene kadar, en ufak bir iddiası olmadığı halde bir oy bir oydur diyerek gecesini gündüzüne katan genç adayları görün!

Şans verildiğinde, yolları açıldığında DEVŞİRME ADAYLARDAN farklı olduklarını, neler yapabildiklerini görün!

Küçükkaya ve Arduç’un derdi neydi ki gece gündüz kendilerini paralıyorlar, cepten bir dünya para harcıyorlar?

Demek istediğim tam da bu.

CHP eğer gençleri önceleyen bir parti olsaydı durum çok başka olurdu.

Bugün Türkiye’nin en yaşlı partisi olmanın karşılığında en fazla gencin yer aldığı parti konumuna gelebilirdi.

Ama CHP bu kafayla gittikçe yaşlanıyor.

Yeni gençler partiye ya gelmiyor yada gelenler parti içi kutuplaşmada taraf olmaya zorlanıyor.

O kutuplaşmalardan sıyrılabilenler de işte böyle CHP’nin başarısı için canını dişine takıyor.

***

Seçimlere kaldı 5 gün.

İstedim ki bu emekler görülsün, zayi olmasın.

Seçim dediğin gelir geçer, geriye dönüp baktığımızda elde kalanlar önemlidir.

Ve ben geriye baktığımda CHP’de Mehmet Ümit Küçükkaya ile Caner Arduç’u verdikleri emekle hatırlayacağım.

Önümüzde yerel seçimler var.

Birileri yine kuytu köşesinden çıkarak makamlara aday olmayı kendinde hak gördüğünde,

Bu gibi isimlerin var olduğunu, rüştünü ispat ettiklerini hatırlatacağım.

***

Kim bilir…

Belki de CHP Kocaeli tarihinde ilk defa, iddiası olmayan adayların bu kadar çalıştığına şahitlik etmenin verdiği şaşkınlığı yaşıyorumdur.

Sevgili Mehmet, sevgili Caner…

Size helal olsun!

Emeğinizi küçümseyenlere de selam olsun!

Tarih sizi hep güzel anacak!