İnce’den Çok İNCE hesap…!
Neden kızıyoruz Muharrem İnce’ye? Neden CHP ile yol yürümüyor diye “Saray’ın adamı” yaftası vuruyoruz hemen? Bu adam değil miydi, CHP tarafından Cumhurbaşkanı...
Neden kızıyoruz Muharrem İnce’ye?
Neden CHP ile yol yürümüyor diye “Saray’ın adamı” yaftası vuruyoruz hemen?
Bu adam değil miydi, CHP tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterilen?
Bu adam değil miydi Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan’a karşı hatırı sayılır bir oy alan?
Yıllarca CHP sıralarında mücadele etmedi mi AKP iktidarına karşı?
Yıllarca salvolarıyla hayran bırakmadı mı CHP’li ya da diğer muhalif partilere destek verenleri kendine?
***
Böyle bir ismi, popülaritesi olan bir siyasetçiyi, zamanında yatıştırmak, parti içinde tutmak, eleştirdiği konularda münazara etmek daha doğru bir hamle olmaz mıydı?
“Adam kazandı” sözünün altında başka şeyler aranmaya çalışılmasaydı,
CHP’nin toplantısında tuvaletin yanında bir yere oturtulup itibarsızlaştırmaya çalışmak yerine ikna yoluna gidilseydi,
Bugün ortada Memleket Partisi diye bir parti belki de olmayacaktı.
Muharrem İnce’nin Millet ittifakının oylarını bölmek için değil, bu ittifaka kazandırmak için bir çabası olacaktı.
***
Ama gelin görün ki hala yanlış yorumlar devam ediyor.
Muharrem İnce’nin ihanet içinde olduğu dillendiriliyor.
Muharrem İnce’nin tekrar “Adam kazandı” demek için çabaladığı, Saray’ın adamı olduğu öne sürülüyor.
Hayır efendim, o iş öyle değil!
Muharrem İnce, rakibi olduğu Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Cumhurbaşkanı adayı gösterildiğinde
“Ben vefalı adamım, bir daha Kılıçdaroğlu’nun karşısına rakip çıkmam, isterse danışmanı, yardımcısı olurum” dediği
Ve bu sözünü birkaç ay içinde yediği için sözünün eri bir siyasetçi olmayarak görünebilir.
Fakat, kızgın CHP’lilerin ifade ettiği gibi Muharrem İnce ‘Saray’ın uşaklığını’ yapacak, sol gösterip sol vuracak biri de değil.
Emin olun, Muharrem İnce de Erdoğan’ın ve AKP’nin kaybetmesini istiyor.
Sarf ettiği sözler, Erdoğan’a yönelik eleştirileri kurgu değil, Millet ittifakının oyunu bölme çabası değil!
***
Bugün, Millet ittifakı içindeki DEVA, Gelecek, Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nin oylarının toplamından daha fazla bir oya sahip olduğunu biliyor Muharrem İnce…
Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağını da çok iyi biliyor!
Madem öyle milletvekilliği seçimlerine kendi logosuyla girsin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nu desteklesin diyorsunuz, değil mi?
Kendine bu kadar çok güveniyorsa bunu neden yapmıyor, diyorsunuz!
Eee… Onun da bir “İnce hesabı” var elbet!
***
Bakın Meral Akşener’e…
Kendi istediği isimler aday gösterilmeyince masayı bir anda dağıttı.
Baktı tepkiler büyüdü, masa olmadan İYİ Parti’nin de yok olacağını gördü;
Kıvrak bir manevrayla masaya dönmek için Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcısı yapılması şartını öne attı.
Dedi ki: “Bu iki isimle çok daha güçlü oldu ittifak.”
Bu hamlesi hem onun dönüş bileti oldu hem de seçimin kaybedilmesi durumunda Akşener’e, “Ben demiştim” deme şansı doğdu!
Çünkü siyaset uzun soluklu bir yol.
O yolun taşları da yavaş yavaş döşeniyor.
İttifakta da olsa siyasette partiler kendi yoluna bakıyor!
***
Muharrem İnce’nin Millet ittifakına katılmayıp, adaylığını ilan etmesinin altında da bu var!
Hem Erdoğan ve AKP’nin gitmesini istiyor hem de bu süreçte söz sahibi olmak istiyor.
Sıradan olmak istemiyor. Bir DEVA, bir SP, bir Gelecek, bir DP ile bir tutulmak istemiyor.
İşte bu yüzden de seçimi ikinci tura bırakmak, ikinci tura girerken de şartlarını ortaya koyup belirleyici olmak istiyor.
Millet ittifakının, Muharrem İnce ve partisi olmadan seçimi kazanamayacağını ilk turda görmesini istiyor.
***
Diğer yandan ise HDP’nin altılı masanın bir tarafına ilişmesine rahatsızlık duyanlardan gelen desteği kaçırmak istemiyor.
Özellikle de HDP’li Sırrı Sakık’ın
"Biz bu sistemi değiştireceğiz, bizim küçük hesaplarımız yok. Biz masada oturup vekillik, cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık değil, biz 100 yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz" şeklindeki skandal ifadelerinden sonra;
CHP’de cumhuriyete ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı olanlarda homurdanmalar artmaya başladı.
Ancak bu demek değildir ki, Muharrem İnce’ye oy verecek olan kitle sadece ve sadece CHP seçmeninden oluşuyor.
Hayır, öyle değil!
CHP’nin özellikle ulusalcı kanadında kalanlarla İYİ Parti’ye kızanlar ve Z kuşağı, kısmen eski AKP seçmeni de İnce’ye oy verecek kitleler arasında görülüyor.
***
Kısacası Muharrem İnce altılı masada oturan 4 partinin toplamından daha fazla oy oranına sahip.
O da bunun farkında olarak müthiş bir siyasi mühendislikle CHP’ye karşı elini güçlendirdikçe güçlendiriyor.
Muharrem İnce tüm ince hesapları yapmış durumda.
Hem Millet ittifakını HDP’ye mahkum kılmamak
Hem de kendi gücüne güç katarak ikinci turda Erdoğan karşısındaki adayı Cumhurbaşkanlığına taşıyarak kahraman olmak, mantıksız bir hamle değil siyasette.
***
Tabii bu hesabı tek bir şey bozabilir, o da seçimin ilk turda bitmesi.
İlk turda Erdoğan da kazansa Kılıçdaroğlu da kazansa İnce’nin siyasi hayatı orada biter!
Ancak siyasette büyük oynamak istiyorsan bu riski göze alacaksın!
Muharrem İnce, o riski aldı!
Hatta bana kalırsa İnce farkında olarak veya olmayarak Millet İttifakına bir iyilik daha yaptı.
Nedir o, söyleyeyim.
***
Şayet İnce Cumhurbaşkanı adayı olmasaydı yarış Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında geçseydi;
HDP niye var diyenler, Akşener’e kızanlar, Kılıçdaroğlu’nu istemeyenler, onlar bunlar derken; seçime katılımın düşük olma ihtimali olurdu.
Bu da hiç şüphesiz Erdoğan’a yarar sağlardı.
Ama İnce’nin bu hamlesiyle üçüncü bir yol çıktı.
O yolu seçenler İnce’yi cumhurbaşkanlığına taşıyamayacak ama İnce’yi pazarlık masasına çok daha güçlü gönderecekleri kesin.
Dileğimiz o dur ki, o pazarlık masasına oturulduğunda kişisel menfaatler değil, milli ve manevi değerlerimiz tartışmaya kapatılır.
Sırrı Sakık gibi, cumhuriyetimizle derdi olanlara fırsat tanınmaz!
***
Sizin anlayacağınız fotoğrafa büyük yerden bakmak lazım.
İnce, bir siyasi parti genel başkanı olarak kendi açısından akıllıca hamleler yapıyor.
O artık CHP’nin bir ferdi, üyesi değil, başlı başına farklı bir parti!
Ama yüreği hala solda atan, CHP ile aynı sonuç için çabalayan bir parti lideri.
İttifaka katılmadığı için İnce’yi hain ilan etmek, erken kılıç kuşanmak doğru bir tavır değildir.
***
Muharrem İnce’nin Kılıçdaroğlu’na ‘Hoş geldiniz, güle güle’ mevzusunu da;
‘Gel Muharrem’in yarattığı hasara verin, çokta takılmayın.
İnce gayet ince hesaplarla ikinci tura oynuyor.
Tek hedefi ikinci turda kilit parti olmak ve masaya muhteşem bir giriş yapmak…!