‘Depremzedeleri işe almayın’ sözüne dernekler ne diyor?
Öyle günlerden geçiyoruz ki; Her kavganın, her ayrışmanın unutulduğu, Menfaatlerin bertaraf edildiği, yüreğin tek bir yerde attığı… * Yürekler Hatay’da...
Öyle günlerden geçiyoruz ki;
Her kavganın, her ayrışmanın unutulduğu,
Menfaatlerin bertaraf edildiği, yüreğin tek bir yerde attığı…
*
Yürekler Hatay’da, yürekler Maraş’ta, Antep’te, Adıyaman’da,
Malatya’da, yürekler büyük yıkımın yaşandığı o bölgede…
Televizyonu açıyoruz; deprem…
İnternete giriyoruz; deprem…
Hepsini kapatıp yatağa yatıyoruz bu kez rüyalarımız deprem.
Acı öylesine büyük ki, saatler sonra enkaz altından sağ olarak
çıkan bir can ile teselli bulmaya çalışıyoruz.
Benzer acıyı biz de yaşadık.
Yaşadığımız için daha da duygusalız.
Yaşadığımız için bizim empati yapmamıza da gerek kalmıyor.
***
Açıklanan vefat sayısının en az 3 katı kadar kayıp olduğunu
görebiliyoruz.
Depremde enkaz altından çıkanların ömür boyu travma yaşayacağını
biliyoruz.
Evleri yerle bir olan ama güç bela canlarını kurtaranları zorlu bir
yaşam mücadelesi beklediğini biliyoruz.
İçinde bulundukları ağır ve zor şartlar nedeniyle kaybettikleri
canların yasını bile tutamadıklarını biliyoruz.
Zaman ilerledikçe acılarının azalmadığını aksine o acının üstlerine
ikinci bir enkaz gibi çökeceğinin farkındayız.
Yerle bir olan memleketlerini çaresizce terk edip yurdun dört bir
yanında umut ışığı arayacaklarını öngörüyoruz.
Yardımlarla, devlet desteğiyle bir yere kadar varılacağını fark
edip, yaşamak için çalışmak zorunda olduklarını anlayacakları
zamanın geleceğini biliyoruz.
***
Çünkü biz bunların hepsini bizzat yaşayıp tecrübe ettik.
Empatiyle, zanlarla, kafadan atmayla konuşmuyoruz!
1999 depreminin ardından -ki yaşanan yıkım Maraş depremiyle kıyas
götürmediği halde- Kocaeli’nde yaşayan depremzedeler çeşitli
şehirlere göç etmek zorunda kaldı.
Zira burada hayat yerle birdi!
***
Kocaeli demografik olarak bakıldığında küçük bir Türkiye’dir.
Burada her kentten insan yaşar.
O yüzdendir ki en fazla hemşehri derneği bizim ilimizdedir.
Sanayi şehri olması hasebiyle insanlar iş bulurum ümidiyle buraya
akın ederler.
Biz buna zaten alışığız.
Şimdi çok büyük bir deprem yaşadık ve muhtemelen depremzedelerden
kentimize gelip, kendine yeni yaşam arayışı olanlar olacaktır.
Gelsinler…
Hepsine kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açık!
Paylaşacağımız ne varsa paylaşmaya hazırız.
Kaldı ki bunun için kimseden izin almalarına gerek yok!
Memleketin her köşesi hepimizin.
İstediğimiz yerde doğar, istediğimiz yerde doyarız.
***
Sair zamanda herkes doğduğu topraklarda hayat sürsün, tarımsa
tarımla uğraşsın, hayvancılıksa hayvancılık yapsın, doğduğu
toprakların genetiğine uygun yaşasın diye bakarım.
Ama bugün bunu diyecek zaman değil!
Gelen gelsin, iş bulan çalışsın!
Çünkü onlar bizim insanımız, kalpler aynı vatan için atıyor, hep
birlikte Türkiye'yiz.
***
Biz de depremin ardından çeşitli şehirlere savrulmadık mı?
O şehirler bize kucak açmadı mı?
Kimse bize ‘hayır burada yaşayamazsınız’ dedi
mi?
Demedi, diyemezler…
Biz de dememeliyiz, diyenlere de haddini bildirmeliyiz.
***
Bugün, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun
konuşmasına bakınız.
Okuyunca sinirlerim alt üst oldu!
Diyor ki;
"Sizlerden ricam deprem bölgesinden gelenleri işe almayın.
Demografik yapıyı bozabilecek bir duruma çanak
tutmayalım. Depremzedelere diyebileceğimiz bir şey yok
zaten ama çalışan nüfusu orada korumalıyız.”
*
Buyur buradan yak!
Ne demek depremzedeleri işe almayın?
Ne demek demografik yapıyı bozmayın?
Kocaeli’nin demografik yapısı ne ki; Maraş’tan,
Malatya’dan, Antep’ten, Hatay’dan, Kilis'ten, Osmaniye'den,
Adıyaman’dan, İskenderun’dan gelenlerle bozulacak?
Ayrıca tek derdimiz demografi mi?
Memleket yanmış bitmiş dibe vurmuş, Zeytinoğlu çıkmış sakın
ola depremzedeleri işe almayın diyor.
Sanki devletten daha iyi biliyor.
Sözde Kocaeli’ni düşünüyor.
Bizim insanlarımıza, bizim depremzedelerimize MÜLTECİ muamelesi
yapıyor.
Karşısına oturan koca koca sanayici iş insanları da ‘
Başkan sen hayırdır, bu edilecek laf mı şimdi’
demiyor!
***
Yahu bu memleket sözde savaştan kaçan Suriyelileri bile istemeye
istemeye bağrına bastı da bizim depremzedeler mi fazla geldi?
Ne yani, iş insanları bundan sonra işe alımlarda kişinin kimliğinde
Hatay, Antep, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, İskenderun, Kilis,
Osmaniye yazıp yazmadığına,
Depremzede olup olmadığına mı bakacak?
Kocaeli’ndeki hemşehri dernekleri, konfederasyonlar acaba
Zeytinoğlu’nun dediklerine katılıyor mu, onu destekliyor
mu?
Hadi çıksınlar cevap versinler, Ayhan Bey haklıdır desinler.
Doğruysa savunmanın alasını yapsınlar!
Dernek başkanlığı sadece tanıtım günleri yapmak, siyasete basamak
olmak, protokolde yer almak değildir.
Yüksek sesle bunu savunsunlar, biz de görelim.
***
Bir küçük dip not:
Büyük yıkımın ardından, daha enkazlardan canlı insanlar
çıkartılmaya devam ederken,
depremzedeleri işe almayın diyen KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu var
ya!
Konforu, lüksü ve şatafatı sevdiği için Değirmendere Kuruçeşme
mevkisinde hazineye ait denize nazır araziye villa yapan,
sonra o villanın önüne bir de havuz konduran, belki de imar
barışıyla işini halleden (teyide muhtaç) bir insan!
Ettiği sözler akıl alır gibi değil!
Acaba ben mi abartıyorum!