Simit!

İzmit’in meşhur tatlısı pişmaniyeden sonra bir başka meşhur lezzeti de simittir… Kendine hastır İzmit simidi. Pekmez ve susam ile harmanlanır, çıtır çıtır bir...

İzmit’in meşhur tatlısı pişmaniyeden sonra bir başka meşhur lezzeti de simittir… Kendine hastır İzmit simidi. Pekmez ve susam ile harmanlanır, çıtır çıtır bir şekilde tezgahlardaki yerini alır. Kocaelililer sever simidi. Bir kültür gibidir onlar için sabah kahvaltılarında simit tüketmek. Çayın yanını süsler ara öğünlerde de kimi zaman simit. Kimi zaman vapur yolculuğu sırasında martılara ikram olunur.

Lakin, yaşam şartları o kadar zorlaştı ki bundan simit de nasibini aldı. İnsanlar bırakın martıları beslemeyi, kahvaltıyı süslemesi için dahi alamaz duruma geldi simidi.

Pekmezin fiyatı arttı, susamın fiyatı arttı, doğalgaz zamlandı, un zamlandı, işçi maaliyeti, kira maaliyeti arttı derken simit, ekim ayında 6 liraya kadar yükseldi. Şimdi ise kimi fırın, pastane ve benzeri yerlerde 7,5 liraya kadar çıkıyor simidin fiyatı. Kocaeli Fırıncılar Odası Başkanı Ali Sarı, simide yeni bir zam olmadığını dillendirse de 6 liranın üzerinde fiyat uygulayan yerler var.

Kamuoyu simide zam yapıldı mı, yapılmadı mı; 1 haftadır bunu tartışıyor resmen. Kentin gündemi simit oldu!

Açıkçası çok da umurumda değil simidin kaç lira olduğu…
Eğer fazla geliyorsa bana fiyatı yemem.

Lakin, ekmeğin, unun, suyun, elektriğin, doğalgazın, yumurtanın, sütün, etin, kiraların, ev ve araba fiyatlarının, akaryakıtın ve benzerlerinin fiyatı önemlidir…
Zaruri olan her ürünün fiyatı önemlidir.

ÖTV, bir aracın fiyatını ikiye katlarken simitçiyle uğraşamam…
Doğalgaz, elektrik, akaryakıt katbekat artmışken simit fiyatına kafa yoramam…
Çayın, şekerin, meşrubatların, yoğurdun, peynirin fiyatları uçmuşken “Vay efendim simidin fiyatı nasıl bu kadar artar” diyemem…
Bir tanesiyle doyulamayan sade bir poğaçanın fiyatı dahi 6 lira olmuşken, simidi gündemime alamam…
Bir yumurta 3 liraya kadar çıktıysa kafamı simide takamam.

Asgari ücrete gelen zam, fırınlarda çalışanların maaşlarına da yansıyorsa; işçinin cebine 8 bin 500 lira olarak giren asgari ücret, işverenin cebinden 12 bin liranın üzerinde bir rakam olarak çıkıyorsa; işçi maaliyetini gerekçe gösteren fırıncıya da otobüsçüye de herhangi bir esnafa da laf edemem…

Ben önce ÖTV’ye laf ederim, ben önce doğalgaza, akaryakıta, elektriğe laf ederim…
Ben önce süte, peynire, tükettiğim diğer ürünlere neden bu denli zam geldiğini sorarım ülkeyi yönetenlere…
Ben önce tarım ve hayvancılık ülkesi Türkiye’de etin, sebze ve meyvenin fiyatının nasıl bu denli arttığını sorarım…

Emeklisine asgari ücret olarak 5 bin 500 lirayı reva görenlerin; 20 emeklinin toplam maaşı kadar maaşı nasıl gönül rahatlığıyla yediklerini sorarım önce…

Ülkede fırsatçılık tavan yapmışken, pek çok market, mağaza, satıcı tutturabildiğine satış yaparken, vergiler vatandaşın belini bükerken yemişim simidini…

Fiyatı artan sadece simit olsa keşke, tek derdimiz bu olsa. Çözümü kolay, almazsın olur biter!

SON DAKİKA HABERLERİ

Yılmaz Karabıyık Diğer Yazıları