Bu “Ateş” herkesi yakar…
30 Aralık 2022 günü Ankara’nın Çukurambar semtinde saat 14:30 sıralarında eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, Doç. Dr. Sinan Ateş uğradığı silahlı saldırı...
30 Aralık 2022 günü Ankara’nın Çukurambar semtinde saat 14:30 sıralarında eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, Doç. Dr. Sinan Ateş uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti.
Bu kanlı cinayet henüz otuz sekiz yaşındaki Sinan Ateş’i aramızdan alırken devletin içindeki karanlığı bir kez daha ortaya koydu.
Nedenine gelince her noktası mobeselerle izlenen başkent Ankara’nın göbeğinde,
Tehditler aldığı bilinen önemli bir siyasi figür gündüz gözüyle takip edilip,
İstanbul’dan gelen motosikletli saldırganlarca ölümüne kurşunlanarak katlediliyor,
Ama nasıl oluyorsa tetikçi Eray Özyağcı Ankara’dan kaçıp kayıplara karışabiliyor…
Üstelik cinayet şüphelileri arasında;
İki özel harekat polisi -tetikçiyi İstanbul’dan Ankara’ya getirenler-,
Uyuşturucu ve cinayetten sabıkalı adı mafya olarak anılan Doğukan Çep,
Yine Ülkücü camiadan ve MHP’den isimler birlikte yer alıyor.
Eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın olaydan bir gün sonra MHP Mersin milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alındığı biliniyor.
Tolgahan Demirbaş’ın tetikçi Eray Özyağcı’yı olaydan sonra Gölbaşı’ndan alarak aracıyla şehir dışına çıkardığı Ankara Emniyeti tarafından PTS (Plaka Tanıma Sistemi) ve HTS (Telefon sinyal bilgileri) ile tespit edilmiş olduğu bilgisi verildi. Ancak nereye götürdüğü sır gibi saklanıyor.
MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk’ün ise eşinin hesabı üzerinden cinayetin planlayıcısı Dodo lakaplı Doğukan Çep’e para aktardığı tespit edildi.
Bütün bunlar Sinan Ateş’in planlanarak kasten öldürüldüğünün ve bir siyasi cinayete kurban gittiğinin göstergesi…
Özellikle azmettiricilerin kim yada kimler olduğunun ortaya çıkarılarak cezalandırılmaması devlet içindeki suç odaklarının daha da güçlenmesine yol açacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a MİT tarafından olayla ilgili rapor sunulduğu, kendisinin aileyi taziye için aradığı ve olayın ardındakilerin bulunması için talimat verdiği açıklandı.
Sinan Ateş’in içinde büyüdüğü, hizmet ve mücadele verdiği Ülkücü camianın ve MHP’nin resmi olarak sessiz kalışı, taziye mesajı bile yayınlamamaları, cenazeye katılmamaları son derece üzücü, yakışıksız ve şüpheli bir tavır olmuştur.
Ne demişler sukut ikrardan gelir,
Niye sustunuz olayda bir payınız mı var Ey MHP’liler???
Susanlara da,
Olaya bir şekilde dahil olanlara da,
Yapana da yaptırana da lanet ediyorum!!!
Bu olayda Sinan Ateş’in kişiliği ve kimliği geride bıraktığı hayatı, evlatları içimizi yaktı geçti…
Türklük bilincine sahip, Türk tarihine hakim,
Atatürk’ü Türk milletinin güneşi olarak gören,
Atatürk düşmanlarına ağzının payını vermekten geri durmayan,
Bir akademisyen ki her yerde önce okumayı öğrenmeyi sonra konuşmayı öğütleyen,
Siyasette kişilerin değil, ideolojinin, devamlılığın ve devletin esas olduğunun farkında,
Her şeyden önemlisi iyi yetişmiş bir Türk evladı idi,
Baba idi Bengi Su ve Banu Çiçek’in babası,
Kardeş idi iki ablanın en küçüğü,
Evlat idi anasının babasının yiğidi,
Eş idi ailesinin arkasındaki dağ…
En verimli çağlarında bir akademisyeni, siyasetçiyi, babayı, evladı, kardeşi kim veya kimler yok etmek istedi???
Üstelik ihaleyi uyuşturucu işine bulaşmış bir mafyaya vererek kalleşçe işlediler bu cinayeti…
İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan da ses çıkmadı, ne yapıyorsunuz?
Bu karanlık en kısa zamanda aydınlanmalı,
Sinan Ateş cinayeti hangi siyasi görüşten olursa olsun her kesimden tepki aldı.
Aydınlatılmadığı,
Ve bu olaya karışanlar cezalandırılmadığı müddetçe,
Hepimizin aklında kirli bir siyasi cinayet olarak kalacak…
Bir insanın hayatta bir ideolojiye bir duruşa sahip olması önemlidir,
İnanıyorum ki Sinan Ateş kendi siyasi görüşünden hep gurur duydu,
Son paylaşımlarından birinde “Yetiştiğimiz Ocak Ülkü Ocakları Partimiz MHP’dir” demişti,
Senin değerini bilemeyenler, sana kıyanlar düşünsün Sinan Ateş,
Bu “Ateş” belli ki daha çok büyüyecek, O’na bulaşan herkesi yakacak…