EYT meselesinde suyu neden bulandırıyorsunuz?
Çok mu zor net olmak? Bir dediğinizin, bir dediğinizi tutması, tutarlı olmak bu kadar mı zor? İnsanlara güven vermek, güvenilir olabilmek bu kadar mı...
Çok mu zor net olmak?
Bir dediğinizin, bir dediğinizi tutması, tutarlı olmak bu kadar mı
zor?
İnsanlara güven vermek, güvenilir olabilmek bu kadar mı zor?
Seçim kaygısıyla değil de vicdanla, hakla, hukukla, adaletle
hareket etmek bu kadar mı zor?
Sorunlara zamanında müdahale etmek, mağdurları muhatap almak bu
kadar mı zor?
Kırdıktan, döktükten sonra seçim kaygısı ile bir yola giriyorsunuz, onda bile su bulanıyor…
***
Geçtiğimiz yıllarda Vedat Bilgin, Çalışma Bakanı olmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine EYT meselesiyle ilgili rapor hazırlaması için görev verdiği iktidara yakın medya da dahil tüm basın yayın organlarında aylarca dillendirilmişti hatırlarsanız… EYT’liler, bu raporu merakla beklerken birkaç bakan çıkıp, EYT’nin ekonomiye büyük yük olacağını ifade etmiş, EYT’liler ise son sözü söyleyecek olanın Cumhurbaşkanı olduğunu belirterek, bu söylemleri umursamamıştı. Ama gelin görün ki önce Vedat Bilgin, aylarca konuşulan rapor olayını yalanlamış, “Böyle bir talimat almadım” demiş, akabinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim kaybetme pahasına yok” diyerek EYT’lilerin yüzüne kapı kapatmıştı.
Yani EYT’liler önce umutlandırılmış, sonra da bu umutları kırılmıştı.
***
Aylar geçti, yıllar geçti ve o kapanan kapı, anketler öne
geldikçe yavaş yavaş aralandı. Bugün EYT’nin yakında çözüleceği
dillendiriliyor. O dönem talimat almadığını ifade eden Vedat
Bilgin, bugün Çalışma Bakanı olarak bu meseleye eğilmiş durumda.
(Keza, Bakan olarak atandığı gün bu atamanın EYT ile ilgili
olacağını yazmıştım.)
Bir çözüm olacak lakin bu çözümün kısmen mi, tamamen mi geleceği
net değil!
Çünkü iktidar yetkilileri, EYT mücadelesini yıllardır canla başla
yürüten, tüm Türkiye’ye bu meseleyi ezberleten EYT Federasyonu
Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, EYT SYD dernekleri ve
yönetimlerini muhatap almıyor.
Bir istişareyle yürütülmüyor bu süreç. EYT, yine EYT’lilerden dinlenmeden yol yürünüyor.
Ve bu süreçte ortaya atılan kimi iddialar var. İşte bu iddialar, çözüm için heyecanlanan kitleyi tekrar umutsuzluğa, öfkeye sevk etmiş durumda…
Ulusal gazete ve kanallara düşen habere göre Beştepe’de EYT düzenlemesi ile ilgili bir toplantı gerçekleştiriliyor. İddialara göre toplantıda, 'EYT'de yaş sınırı düzenlemesine gidilebilir' görüşü ortaya çıkıyor. Yani kadınlarda 48, erkeklerde 50 yaş sınırı gündeme geliyor.
Ortada net bir karar yok lakin bunun dillendirilmesi, medyaya yansıması bile EYT’lileri kızdırmaya yetti de arttı bile.
Zaten pek çoğu 51 yaşında otomatikman emekli olacak olan EYT’lilere, 48-50 yaş sınırlaması getirilmesi gibi bir meselenin masaya yatırılması garip.
Böyle bir yaş sınırlaması getirilirse düzenleme Meclis’ten geçtikten sonra emekli olabilecek EYT’li sayısı 300 bin civarında kalacak.
Oysa daha önce Vedat Bilgin, yaş sınırı olmayacağını dillendirmişti.
Ortada staj mağdurlarıyla ilgili bir açıklama yok…
Ortada aylık bağlama oranının düzenlenmesiyle ilgili bir açıklama
yok…
Kamuoyuna bu konularda bir sızıntı olmazken yaş sınırı getirilmesi
meselesi sızıyor.
Bu konu belli ki tartıştırılmak isteniyor.
Ama neden?
Yoksa son anda bir kahraman çıkıp, “Herkesi emekli ettim” mi
diyecek?