Bir Sevgi Masalı

Lori Haskins Houran’ın kalemi ve Sydney Hanson resimleriyle karşımızda olan Bir Sevgi Masalı’nı Türkçe’ye çeviren Nurten Hatırnaz. Beyaz Balina Yayınları’nın...

Lori Haskins Houran’ın kalemi ve Sydney Hanson resimleriyle karşımızda olan Bir Sevgi Masalı’nı Türkçe’ye çeviren Nurten Hatırnaz. Beyaz Balina Yayınları’nın basımını üstlendiği kitap adı gibi sıcacık bir sevgi kitabı. Açıkçası bu kitabı çocuk edebiyatı açısından değerlendirmek dışında bir yazı bu. Çünkü galiba sevginin gücüne en çok ihtiyaç duyulan zamanlar ve sadece “okuyana iyi geldiği” için okunacaklardan. Daha fazlasını şimdilik düşünmeye gerek yok gibi.

Kitabı okurken ve resimleri izlerken oldukça güzel duygular eşlik etti bana. Özellikle küçük çocuğu olanlar çok net anlayabilir beni bu kitabı okurken. Salyası akan, huysuzken veya bir çocuğun göstereceği her özelliği gösteren olsalar da anne ve babaları onları sevmekten vazgeçmez. Ya da umarım bu duygudan yana çocuklar hep avantajlı olurlar. Sevgiyi sadece çocuğa indirgemiş olmayayım, hayatı paylaştığımız diğer canları da bu kapsama alıyorum. Örneğin evimizin Findus’u da kirletiyor evi ama onu sevmekten vazgeçmiyoruz. Yazarken aklıma o geldi. Çok sevimliyken, çok aksiyken, çok ürkmüş veya huysuzken, çok kötü kokuyorken veya şaşkınken de sevdiğiniz veya sizi seven birileri varsa hayat kesinlikle çok daha güzel. Galiba şimdi de içime Cedric kaçtı. O da sahiden çok güzel bir çizgi diziydi. Sevgi üzerine yazmak, çizmek ve konuşmak bence oldukça kıymetli. Ayrıca özellikle beraber yaşadığınız kişiler henüz çok küçükse bu duyguyu doyasıya yaşamaları, onların sağlıklı büyümeleri için çok elzem. Onun veya onların sevgiye doymaları tüm yaşamlarını daha huzurlu ve olumlu geçirmeleri için harika bir başlangıç. Koşullar ne olursa olsun sevilen çocukların hayata bir sıfır önde başladıklarına inananlardanım. Bu öylesine söylenen bir şey de değil, bazı bilimsel makaleler sevgisiz ve ilgisiz kalan bebeklerin hayatta kalma şanslarının zayıf olduğunu söylüyor. Ayrıca yine sevgisiz büyüyen insanlar eğer kendilerindeki bu eksi yönü fark edip onarmadılarsa, başkalarının da hayatına zarar verebiliyor ve maalesef bunun da bir ton örneği var. Yani aslında basit gibi görünen bir konu, toplumsal bir soruna dönüşebiliyor. Geçenlerde bir video izledim ve o videoda bir adam, hayatta çok zorlandığını ama eşini çok sevdiği için her zorluğa dayanmaya çalıştığını söylüyordu. Çok duygulandım adamı dinlerken. Aynı zamanda bu sevgiyi taşıma şeklinden dolayı çok da mutlu oldum. Yani sevdiklerimizin desteği, gücü, enerjisi ile yaşama daha da bağlanıyoruz. İşte belki bunun ilk aşamalarına dair bir kitap elimizdeki. Bu anlamda kıymetli ve özel. Yaşımız, cinsiyetimiz ne olursa olsun varlığı ile daha iyi olacağımız bir duyguyu konu alıyor. Ne de iyi bir şey yapıyor hem kitabı okuyanlar, hem de dinleyenler için.

Bize iyi gelenin, kitabı okuyacaklar için de iyi geleceğini umuyorum. Kitap üzerine yazmayı biraz da bu nedenle istedim. Sevginin bin bir türlü hali varken, hangi türlüsünü istiyorsanız onu yaşamanız dileğiyle. O zaman şiddetin azaldığı, empatinin arttığı, hoş görünün hakim olduğu bir ortam soluyabiliriz. Çoğaldıkça etrafındakileri de güzelliğe boğan bir duygu için yazılan bu keyifli kitabın da hem kurgusu, hem mizahi yanı, hem de resimleri çok sevimli.

SON DAKİKA HABERLERİ

Saadet Sevinç Doğan Diğer Yazıları