Madem öyle niye “EFE”lendin?
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, milletvekilliği döneminde adından sıkça söz ettiren, Kürsüde esip gürleyen, başta partililerini ve muhalif...
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, milletvekilliği döneminde adından sıkça söz ettiren,
Kürsüde esip gürleyen, başta partililerini ve muhalif seçmeni kendine zaman zaman hayran bırakabilen bir isimdi.
Sıradan bir taraftar gibi Kocaelispor maçlarına gider,
Büyük küçük ayırmaksızın sivil toplum kuruluşlarını ziyaret eder, emekçi kesimle sabahın ilk ışıklarında bir araya gelir, mağdur kesimlerin sorunlarını önergeleriyle gündeme taşırdı.
*
Bunları yaptığı için siyasette maya tuttu Hürriyet!
Bazen sert çıkışları bazen de sempatik halleriyle yıldızını parlatan Hürriyet, yerel seçimlerde İzmit’i alabilecek isim olarak görüldü.
Ve CHP, Kocaeli’de bir milletvekilini kaybetme pahasına onu İzmit Belediye Başkanlığına aday gösterdi.
Çalıştı, çabaladı, rakibini saf dışı bıraktı, partisinin yanı sıra diğer pek çok kesimden de destek almayı bildi.
Velhasıl kelam, CHP ve İYİ Parti meclis üstünlüğünü sağlayamasa da İzmit Belediye Başkanı seçildi.
*
Hürriyet’in seçim kazanması kentimizde heyecan yaratmıştı.
Yıllardır rakipsiz olan AKP’nin artık bir rakibi vardı.
CHP, eski kalesini geri almıştı -ki bu basın için de ayrı bir heyecandı.
Çünkü rekabetin olduğu her yerde bol haber var demektir.
Bu anlamda da kent basınına hareket geleceğini umduk.
CHP açısından ise İzmit Belediyesinin yapacağı hizmetlerin bundan sonraki seçimler için bir referans olacağı;
Kocaeli’nin tekrar CHP’nin kalesi haline geleceği düşünülüyordu.
Ama gelin görün ki Hürriyet, şu ana kadar kendinden beklenen bu performansı gösteremedi.
*
Bir kesimi yanına çekeyim derken etrafındakileri küstüren, en yakınındaki isimlerin dahi istifasına sebep olan,
Seçim zamanı kendisine destek verenleri bile uzaklaştıran bir tavır, bir anlayış sergilemeye başladı.
En basitinden söylemek gerekirse; onun adaylığı için canını dişe takan, maddi manevi kendini paralayan Alparslan Seymen’i bile kaybetti.
Hoş, seçime yakın koluna girer gönlünü alırım falan diyormuş!
Bu da Hürriyet’in, Alparslan Seymen’in nasıl kurt bir siyasetçi olduğundan habersiz olduğunun kanıtıdır!
Diğer bir deyişle; kendini akıllı, karşısındakini saf zannetmektir.
Durum öyle bir hal aldı ki; kimi CHP’liler, bırakın büyükşehri, bırakın Derince’yi, Darıca’yı falan, İzmit’i yeniden alamazsak endişesi taşıyor.
Hürriyet, tüm bu olumsuz tabloyu tersine çevirecek hamleler yapacak mı diye düşünsek de hala akıl sır erdiremediğimiz şeyler yapmaya devam ediyor maalesef.
Bugüne kadar eleştirdiği AKP’li belediyelerin yanlışlarını kendine model alıyor.
*
Liyakat diyordu, hak, hukuk, adalet diyordu göreve geldiğinde.
Geçmişin izlerini sileceğini, özlenen düzeni sağlayacağı beklentisi oluşmuştu.
İyi de başlangıç yapmıştı.
Göreve geldikten kısa bir süre sonra, haksız yere verilen son dakika kadrolarını durdurarak başladı işe.
Geçmiş dönem meclis üyelerinin, başkan yardımcılarının eş, dost ve çocuklarının işe alındığı ortaya çıkmıştı, ilk iş buna müdahale etti.
Liyakatsizlik ve kayırmacılık talanına son verdiği için Hürriyet’in bu hareketini ALKIŞLADIK.
*
Hatırlarsanız o günlerde Tavşantepe Mahalle Muhtarı İbrahim Efe ile ilgili “Çift dikiş maaş alıyor” haberleri gündeme geldi.
Daha doğrusu bunu ilk gündeme getiren kişi bendim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “çift dikiş yapıyorlar” teziyle EYT’lilere çok gördüğü emekli maaşı;
Hem muhtar olup hem de belediyede çalışanlar için hak kabul edilmişti.
İşte bu noktada “çift dikişçi muhtar” çıkışıyla ortalığı hareketlendirdim.
*
AKP’ye yakınlığı ile bilinen İbrahim Efe’nin mesai saatleri içinde muhtarlık işlerine koşturduğu, belediyeye ise kart basmadığı, çok az uğradığını gündeme geldi.
Konu kent medyasının gündemine oturunca Başkan Hürriyet, geri basmadan iyi bir taraftar kitlesine sahip bu ismin üzerine gitti.
Efe’yi istifaya zorlayan girişimlerine başladı ve tüm tepkilere rağmen başarılı da oldu.
Sonrasında Muhtar Mustafa Kabak’ta da benzer durumlar yaşandı ve Kabak da istifa etmek zorunda kaldı.
*
Hürriyet AKP döneminde işe yerleşen muhtarlara ATM personelliği yaptırmamıştı.
Adaletli davranarak, bu insanların hem belediyeden hem muhtarlıktan maaş almasının önüne geçmişti.
Öyle ya, doğruya doğru demek lazım!
Şayet bu adamlar muhtarlığını doğru düzgün yapıyorsa belediyedeki işini aksatıyor demekti.
Yok, belediyedeki işini doğru düzgün yapıyorsa o zaman muhtarlık görevini aksatıyor demekti.
Bu yüzden Hürriyet’in bu tavrı “Birilerinin ekmeğiyle oynamak” olarak değil, “Adaletli yaklaşım” olarak görüldü.
Ta ki bir süre önce iki muhtarı işe alana kadar…
*
İbrahim Efe ve Mustafa Kabak’ın işten çıkması için her ikisine de “EFE”lik yapan Hürriyet,
İzmit Yeşilova Mahalle Muhtarı Ali Filiz ile Kulmahmut Muhtarı Turgay Oruç’u resmen işe aldı!
İşe alınan muhtarlar AKP’ye yakınlığı ile bilinen isimlerdi üstelik.
Bir nevi “siyasi transfer” yapmıştı.
Her iki muhtarın işe alınmasını gazetemizde yorumsuz şekilde yer verdik.
Yorum yapmak için bir süre bekledim.
Öncelikle Hürriyet’in bu konudaki tepkilere karşı nasıl bir yol izleyeceğini merak ettim, sonrasında da İbrahim Efe’nin tepkisini…
Bir de bu insanların muhtarlık mı, yoksa belediyede işçilik mi yapacağını gözlemlemek istedim.
Bugüne kadar bu yüzden bu konunun üzerine gitmedim lakin ne Hürriyet’ten bir açıklama geldi ne İbrahim Efe’den bir tepki…
Ve bana gelen şikayetler, işe alınan muhtarların işe doğru düzgün gelip gitmediği yönünde.
Gerçi konu bu değil ki!
İşe gitse ne olur?
Hani çifte maaşa karşıydılar?
Hani muhtarlar sadece muhtarlık vazifesini yapmalıydılar?
Nerede kaldı liyakat nerede kaldı adalet?
Bu konuda neden kimse konuşmuyor?
*
İbrahim Efe susuyor, çünkü işe alınan muhtarlarla arkadaş, dost. Bu yüzden İbrahim Efe’ye diyecek sözüm yok.
Zamanında Efe’yi eleştirdik, hala da aynı yerdeyim.
İşte bu yüzden sormak istiyorum;
“Çift dikiş” tepkinize ne oldu?
“ATM’cilik bitti” söyleminize ne oldu?
Hak, hukuk, adalet kavramınıza ne oldu?
*
Evet Sayın Başkan!
Madem “çift dikiş” sizin için önemli değildi,
Madem hem belediyede çalışılabilir hem muhtarlık yapılabilirdi, o vakit neden İbrahim Efe’ye “Efe”lendiniz?
Neden bu insanları ekmeğinden ettiniz?
Neden pek çok muhtarın tepkisini üzerinize çekmeyi göze aldınız?
Bu iki muhtarın İbrahim Efe’den, Mustafa Kabak’tan farkı ne?
Yoksa transfer sezonu mu açıldı?
Sırada hangi muhtarlar var?