MUHACİRLER ‘MASA MEZESİ’ Mİ?
Bundan tam 20 gün önce “Asla asla asla… O ilçe başkanı çok net” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Söz konusu kişi İyi Parti Körfez İlçe Başkanı Cahit Sürüm...
Bundan tam 20 gün önce
“Asla asla asla… O ilçe başkanı çok net” başlığıyla bir yazı yazmıştım.
Söz konusu kişi İyi Parti Körfez İlçe Başkanı Cahit Sürüm idi.
O günlerde Sürüm’ün istifası ve onun perde arkası konuşuluyordu.
İddialara göre Cahit Bey, yönetiminde bulunan kadın yöneticilerden biri hakkında hem cinsiyetçi hem de mezhepçi (muhacirlere yönelik) bir yaklaşımla aşağılayıcı ifadeler kullanmıştı.
Buna ilaveten, ittifak ortağı CHP’yi “özgürlükçü parti” kisvesi altında CHP’nin gayri ahlaki şeylere müsait bir parti olduğunu söylemişti.
Ve Sürüm’ün söylediği iddia olunan o sözler bir başka kadın yönetici tarafından kayda alınmıştı.
Cahit Sürüm’e hakkındaki iddiaları sormuş ve verdiği tüm cevapları olduğu gibi sizlere aktarmıştım.
Kısadan söylemek gerekirse o konuşmamızda Cahit Sürüm,
muhacir kelimesini kesinlikle ağzına almadığını
savunmuştu.
CHP hakkında söylediklerine ise CHP’den ters bir tepkiyle karşılaşmadığını;
Hatta ‘Cahit Sürüm bizim ağabeyimiz, büyüğümüzdür. Canımızı da sıkar, sever de kızar da gönlümüzü de alır. Kime ne?’ denildiğini anlatmıştı.
*
Bizim işimiz Gazetecilik.
Dolayısıyla ortada dolaşan ciddi iddiaları muhatabı olan kişiye sormak en temel görevimiz.
Aradım, sordum, konuştum ve olduğu gibi okuyucuya aktardım.
Ama tabi bir de bunun ikinci ayağı var.
Nedir o?
İddia sahibi kişi ya da kişiler, yani cevap hakkı…
*
Evet, bu yazımdan bir süre sonra Sürüm’ün söylediklerinin doğru olmadığını, istediğim takdirde o ses kaydını dinleyebileceğime dair iddia sahibinden bir telefon aldım.
Ayrıca önceki yazıda belirttiğimin tam tersine o ses kaydını alan kişinin Aynur Vergili olmadığını, bir başka kadın yönetici olduğunu da öğrendim.
Ve günler sonra ben o ses kaydını dinledim.
*
Anti parantez, ses kaydı denilen şey öyle gizli saklı veya herhangi bir tuzağa çekilerek, aleyhte kullanmak üzere planlı biçimde alınmış bir ses kaydı falan değil.
Kullananlar bilir, bazı akıllı telefonlarda, yapılan her konuşmayı kayda alan bir uygulama vardır.
Bu kayıtta onlardan biri.
Bilmekte fayda gördüğüm için söyleme ihtiyacı hissettim.
*
Devam edeyim…
İddiaları sorduğumda Cahit Bey’i siyaseten yıpratmak istediklerine ihtimal vermiştim.
Cahit Bey’in ne muhacirler ne de CHP hakkında haddini aşan şeyler söylemediğine az çok ikna olmuştum.
Ama dinlediğim ses kaydında maalesef hüsrana uğradım.
Partisinin bir kadın üyesi hakkında konuşurken akla ziyan o kadar çirkin ifadeler kullanmış ki doğrusu hiç yakıştıramadım.
İşin kötü tarafı bu konuşmayı yaptığı kişi yine bir kadın!
Görev yaptığı, gece gündüz çalıştığı, ülkeyi düze çıkarsın diye sorumluluk üstlendiği partinin genel başkanının muhacir olduğunu hatta kadın olduğunu unutacak kadar kontrolünü kaybeden Cahit Bey;
Ne yazık ki Yunanistan’da gelme muhacir kadınlar için elinde alkol şişesi, ne yaptığı belli olmayan “masa mezesi” benzetmesi yapıyor.
Bu da yetmiyor o kadın için “Zaten CHP’den gelme” sözüyle CHP’ye hakaret ediyor.
“Bunlar CHP’de olsa normal karşılanır, orada kim kiminle ne yapıyor belli değil” türünden laflar ediyor.
Ki, ben sansürleyerek yazıyorum.
*
Geçen ki yazımı şöyle bitirmiştim:
“Cahit Bey üç kez asla asla asla dediği için konuyu uzatmadım.
Yarın bir gün o ses kaydı ortaya çıkıp da tam tersi bir durum yaşanırsa bunu kendisi düşünsün.
Ama ben şahsen kendisine inanmak istiyorum.
Cahit Sürüm’ün açıklamalarından sonra konu burada kapanırsa kendisine iftira atıldığını varsayabiliriz.
Bekleyip görelim…” diyerek sonlandırmıştım.
*
Ancak görüyorum ki ortada iftira falan yok!
Tam tersi olayı kapatma çabası var.
Öyle ki o yazımın ardından İyi Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız beni telefonla arayıp, doğruları yazdığım için teşekkür etmişti.
Şanbaz Bey’e kaydı dinleyip dinlemediğimi sorduğumda ise muhacirlere yönelik hakaretin söz konusu olmadığını, o kelimenin telaffuz edilmediğini,
“Maalesef” diye başlayan cümle ile o sözlerin sadece kişiye yönelik söylenen sözler olduğunu söylemişti.
Ama ben o kayıtta bunun tam aksini dinledim.
*
Bir kadın üyeye, hem de sade bir üyeye, yani yöneticilik sorumluluğu olmayan sıradan bir kadın üyeye ettiği ahlak dışı sözleri duydum.
Milletin namus bekçiliğine soyunan ilçe başkanının bu da yetmezmiş gibi CHP’yi ahlaki değerlerden yoksun bir parti olarak tanımladığını duydum.
Benim duyduğumu CHP ilçe başkanı, il başkanı duysaydı eğer, “Cahit Sürüm bizim ağabeyimizdir, kızar da döver de, kime ne…” gibi saçmalıklara girmezdi.
Anlıyorum ki ses kaydını dinlememişler.
Dinleselerdi ittifak ortağıymış oymuş buymuş bakmaksızın tepki gösterirlerdi.
*
Diyeceksiniz ki Cahit Sürüm çoktan istifa etti bu konu kapandı.
Valla orasını ben bilemem!
Az evvel dediğim gibi, bizim işlimiz Gazetecilik.
Halkı doğru bilgilendirmek için sonuna kadar haberin kaynağına gideriz.
İlk muhatap Cahit Bey idi; kendisine ifade imkanı sunduk.
İkinci muhatap ise iddia makamı idi.
Bizi arayıp haklılığını ispat etmek isteyince bu yazıda da ona yer verdik.
Yani kişilerle ve partilerle işimiz yok!
*
Amma… Bir şeyi söylemeden geçemeyeceğim çünkü konu her iki açıdan beni de bağlıyor.
Birincisi; ben de geçmişte CHP’de görevler üstlendim.
Orada arkadaşlığı, dostluğu, kardeşliği, mutluluğu ve acıyı paylaşmayı, haksızlığa birlikte direnmeyi, yanlışa dikilmeyi ve daha pek çok şeyi öğrendim.
Cahit Sürüm’ün hafızasında nasıl bir CHP var ve neden bu kanaatte anlamak mümkün değil!
İyi ki istifa etmiş!
Zira bu kafa yapısındaki insanların temsil noktalarında olmaması daha hayırlı.
İnsanın olduğu her yerde her türden olay olabilir.
Bunu sadece bir mezhebe veya bir partiye mal etmek son derece yakışıksız.
*
İkinci kısım ise; muhacirlik…
Evet, ben de bir muhacirim.
Atalarımız dedelerimiz Bulgaristan’dan göç edip burayı vatan bellemiş.
Meral Akşener de muhacir.
Oralarda çok güzel harika, lezzetli mezeler yapılır, Yunanistan mezeleriyle bilinir.
Masa mezesi denilen şey muhacir kadınlar değil, bildiğiniz mezedir.
Yani Cahit Sürüm yanlış biliyor.
Muhacir kadınların nasıl kadın olduklarını ona en iyi Sayın Akşener anlatır!
*
Düşünüyorum da eğer o ses kaydı Cahit Sürüm ilçe başkanıyken ortaya çıksaydı “Skandal” olurdu.
Allah'tan istifa etti de olayın siyasi faturası olmadı.
Muhacir vatandaşlar derseniz, onlar konuya nasıl yaklaşır orasını bilemem.
Ama bunlara dur demedikçe Cahit Sürüm gibiler, Rasim Ozan gibiler bitip tükenmeyecek!
*
Hakikaten anlamıyorum.
Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek bu kadar mı zor?
Önemli olan insan olmak değil mi?
Dün, Kılıçdaroğlu’nun evinin elektriği kesildiği için mum ışığında oturmasını “Mum söndü yapıyorlar” diye paylaşım yapan zihniyetten ne farkı var bunun Allah aşkına!
Bir de aynı masada oturup memleket kurtaracaklar.
Sen muhacir genel başkanını unut, muhacirleri masa mezesi yap,
Sen ittifak ortağını unut CHP’yi ahlaksız yap, sonra “ben çok başarılıyım benim ayağımı kaydırıyorlar” diye ortalığa savul.
Hadi oradan…!
“Asla asla asla… O ilçe başkanı çok net” Başlıklı köşeyi okumak için tıklayınız