LİYAKAT DEDİĞİN TIRIŞKADAN NAME…

İzmit Belediyesi’nde önemli bir görev değişikliği yaşandı.

İyi Parti kontenjanından başkan yardımcılığına getirilen meclis üyesi Nurettin Bulut, bir yıldır sürdürdüğü görevi devretti.

Konuyu iki açıdan ele almak lazım.

Birincisi-Görevi devralan isim yine İyi Parti’den olan Yaşar Kardaş

İkincisi-Nurettin Bulut neden bıraktı, sorusu.

Birincisinden başlayalım.

*

Bir başkan yardımcısı görevi bırakıyor fakat yerine yine aynı partiden biri olmasına özen gösteriliyor.

Neden?

Çünkü siyaset liyakatten on adım önde koşuyor.

En başında yapılan anlaşmaya göre İyi Parti başkan yardımcılığı kadrosunda ısrar ediyor.

Fatma Kaplan Hürriyet de bu anlaşmaya sadık kalıyor.

Kısacası liyakat sözleri tırışkadan nameye dönüşüyor.

Hakikaten bu atamada siyaset mi yoksa liyakat mi var diye kafası karışanlar var ise onlara durumu şöyle izah edeyim.

Bir belediyede başkan yardımcısı değişiyor ve bunu kurum değil de siyasi parti il başkanı duyuruyorsa orada siyasetin alası vardır.

Evet, Yaşar Kardaş’ın görevi devraldığını İyi Parti il başkanı Şanbaz Yıldız böbürlene böbürlene kamuoyuna duyurdu.

Hatta çok büyük bir laf ederek…

Dedi ki; “Kocaeli’de kimin işi olsa önce geldiği kişi Nurettin ve Yaşar Bey’dir”

Yani CHP’li başkan yardımcılarını hatta belediye başkanını bile bir çırpıda harcayan önemli bir cümle idi.

Yaşar Kardaş’ın üstlendiği görevde başarılı olmaması için bir sebep yok.

Üç yıldır Hürriyet ile en iyi diyalog halinde olan meclis üyelerinden biri.

Umarım İzmitlilere katkısı artarak devam eder.

*

Olayın ikinci aşamasına gelince…

Gerçekten Nurettin Bulut iş yoğunluğu ve sağlık problemlerinden dolayı mı bıraktı?

Şanbaz Yıldız bir konuda doğru söylüyor.

Nurettin Bulut, İzmit’te kimin işi düşse yardımcı olan, sorun çözmeye çalışan, ayrım yapmayan, ikili ilişkileri son derece iyi biriydi.

Peki o zaman niye…?

Benim aldığım istihbarata göre Nurettin Bey uzun zamandır bırakmak için can atıyordu.

Başkan Hürriyet ile iletişim sıkıntısı çekiyordu.

Hatta serzenişleri belediye binasından dışarı taşmaya başlamıştı.

Hürriyet’in, tüm ekibine yaptığı gibi Bulut’a da tam yetki vermediği, belli noktada her şeye kendisinin karar verdiği için ezildiklerinden şikayet ediyordu.

Bu başkanın yönetim tarzı olabilir.

Ancak belli ki Hürriyet’in tarzı başkan yardımcılarında rahatsızlık yaratmaya başlamış.

Ekipçiliktense otoriter yönetim modelini benimseyen Hürriyet,

Bir şekilde kendini dinletmeyi başarıyor.

Onun için ha Nurettin Bulut, ha Yaşar Kardaş…

İsimler değişir, tarz aynen devam eder.

Gidenin yeri mutlaka doluyor.