Kocaeli'de yaşamak psikolojimizi nasıl etkiliyor? Psikolog Uluce cevapladı...

Günümüzün hızlı ve stresli yaşam temposu, ruh sağlığımızı her zamankinden daha fazla etkiliyor. Kaygı bozuklukları, stres yönetimi ve duygusal dayanıklılık gibi konular bireylerin gündeminde önemli bir yer tutarken, psikolojik destek arayışı da giderek artıyor. Biz de bu konuları daha iyi anlamak ve ruh sağlığımıza dair değerli bilgiler edinmek adına, Uzman Psikolog Esra Uluce ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisiyle mesleki yolculuğunu, modern şehir yaşamının psikoloji üzerindeki etkilerini ve bireysel dayanıklılığımızı nasıl güçlendirebileceğimizi konuştuk.

Öncelikle sizi tanıyalım. Psikoloji alanına yönelmenizdeki motivasyon neydi ve mesleğinizdeki en önemli değerleriniz neler?

Psikolojiye yönelmemdeki en büyük motivasyon, insanları anlama ve onlara destek olma isteğimdi. Küçük yaşlardan itibaren insanların duygularını, davranışlarını ve düşünce yapılarının arkasındaki nedenleri merak ediyordum. Zamanla bunun benim için en anlamlı meslek olduğuna karar verdim.

Mesleğimde en önemli değerlerim empati, etik ilkeler ve sürekli gelişimdir. Danışanlarıma yargısız bir alan sunmak, onlara gerçekten dinlendiklerini hissettirmek ve en güncel bilimsel bilgiyi kullanarak destek olmak benim için çok önemli.

Uzmanlık alanınıza göre en sık karşılaştığınız psikolojik problemler neler? Bu problemler son yıllarda değişim gösterdi mi?

En sık karşılaştığım problemler arasında kaygı bozuklukları, depresyon, stres yönetimi ve ilişkisel sorunlar yer alıyor. Son yıllarda özellikle kaygı bozukluklarında büyük bir artış görüyoruz. Dijitalleşme, ekonomik belirsizlikler ve sosyal baskılar insanların stres seviyelerini artırıyor. Ayrıca pandemi sonrası bireylerin yalnızlık ve aidiyet duygularıyla ilgili yaşadığı zorluklar da dikkate değer şekilde arttı.

Kocaeli gibi hızla büyüyen bir şehirde yaşamanın ruh sağlığı üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Şehir yaşamı psikolojimizi nasıl şekillendiriyor?

Kocaeli gibi hızla büyüyen ve sanayinin yoğun olduğu şehirlerde stres faktörleri daha fazla olabiliyor. Trafik, kalabalık, iş temposu ve doğadan uzak kalma gibi etmenler bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Aynı zamanda, büyük şehirlerde sosyal destek ağları bazen zayıflayabiliyor; bu da yalnızlık hissini artırabiliyor. Ancak öte yandan, büyük şehirlerin sunduğu kültürel ve sosyal imkânlar, doğru değerlendirildiğinde psikolojik iyi oluşa katkı sağlayabilir.

Modern yaşamda insanlar duygularını bastırma eğiliminde. Bastırılmış duyguların uzun vadeli etkileri nelerdir?

Duygularını bastırmak kısa vadede rahatlatıcı gibi görünse de uzun vadede ruh sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir. Bastırılmış duygular genellikle bedensel olarak kendini gösterir; kronik stres, kas ağrıları ve mide rahatsızlıkları gibi fiziksel belirtilere yol açabilir. Psikolojik olarak ise öfke patlamaları, anksiyete, depresyon ve ilişki problemleri ortaya çıkabilir. Duygularımızı bastırmak yerine onları sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğrenmek, hem bireysel hem de ilişkisel anlamda daha sağlıklı bir yaşam sürmemize yardımcı olur.

Psikolojik dayanıklılık son dönemde sıkça konuşulan bir kavram. Bireyler, zorlu yaşam olaylarına karşı bu dayanıklılığı nasıl geliştirebilir?

Psikolojik dayanıklılık, zorluklar karşısında ayakta kalabilme ve uyum sağlayabilme kapasitemizdir. Bunu geliştirmek için birkaç önemli nokta var:
• Duygusal farkındalık: Kendimizi tanımak ve duygularımızı sağlıklı şekilde yönetmek önemlidir.
• Sağlam sosyal ilişkiler: Destekleyici bir sosyal çevre, zor zamanlarda güçlenmemize yardımcı olur.
• Problem çözme becerileri: Kriz anlarında çözüm odaklı düşünebilmek bizi daha dirençli hâle getirir.