İmamoğlu “terör” suçlamasında kendini böyle savundu!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün yolsuzluk kapsamında verdiği ifadenin ardından bugün de terör iddialarına cevap verdi. İmamoğlu’na sorulan sorular haberin detaylarında
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bugün Vatan Emniyet’te terör soruşturması kapsamında verdiği ifadenin detayları belli oldu. BBC Türkçe'nin incelediği ifade tutanağında, "yolsuzluk soruşturmasında" olduğu gibi bazı sorular, gizli tanıkların beyanlarına dayandırılarak soruldu. Yaklaşık beş saatlik ifadesinde tüm suçlamaları reddeden İmamoğlu, soruşturmanın kaynağı olan "kent uzlaşısının" kendilerine ait bir ifade olmadığını söyledi. İmamoğlu, "Kent uzlaşısı bana değil, şu anda Türkiye'nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır" dedi.
İmamoğlu'na hangi sorular soruldu?
İBB Başkanı İmamoğlu, hakkında biri "yolsuzluk" diğer ise "terör" soruşturması kapsamında 19 Mart sabahı gözaltına alınmıştı. İmamoğlu, Cuma günü "yolsuzluk" soruşturmasıyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'nde ifade verdi. Cumartesi günü ise TEM'de İmamoğlu'nun "terör" soruşturması kapsamındaki ifadesi alındı. Bu soruşturma, 31 Mart 2024'te yapılan yerel seçimlerde gündeme gelen "kent uzlaşısına" dayanıyor.
İfadenin başında İmamoğlu, kendisine yöneltilen "Yurtdışına
legal veya illegal yollardan çıktınız mı?" sorusuna tepki gösterdi
ve "İllegal yollardan çıktınız mı sorusunun 16 milyon İstanbullunun
belediye başkanına sorulmasını en üst seviyede ahlaksızlık ve
kasıtlı olduğunu düşünüyorum" dedi. Yine, "Terör örgütleri
içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız
var mı?" sorusuna da aynı ifadelerle tepki gösterdi.
Emniyet sorgusunda İmamoğlu'na; kent uzlaşısı, PKK/KCK sözcülerinin
kent uzlaşısı hakkındaki açıklamaları, bazı telefon görüşmeleri,
İBB iştirak şirketlerinde bazı kişilerin işe alımları, Reform Vakfı
ve bu vakfın bir para transferinin de aralarında olduğu çeşitli
sorular soruldu.
'Kent uzlaşısını DEM Parti'ye sorun'
İmamoğlu, kent uzlaşısıyla ilgili soruyu yanıtlarken kendilerinin seçim dönemlerinde "İstanbul ittifakı" ve Türkiye ittifakı" gibi tarifleri kullandığını belirtip ekledi: "Başka bir siyasi partinin yaptığı tarif ve o tarif, aynı duyguyu paylaşan kişilerin durumu, kendilerini bağlar. Kent uzlaşısı ifadesinin DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum."
İmamoğlu, "Kent uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye'nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM parti yöneticilerine sorulmalıdır" diye konuştu.
Gizli tanık ifadelerine tepki
İBB iştiraki BİMTAŞ'a işe alımlarla ilgili bir soruyu
yanıtlarken İçişleri
Bakanlığı'nı işaret etti İmamoğlu: "Bu konuda daha önce hakkımda
yürütülen ve savcılığını dönemin İçişleri Bakanı'nın yaptığı
bakanlık tarafından gönderilen müfettişlerce soruşturmalar yapılıp
her hangi bir dava açılmamıştır. Gizli tanık dinlemek yerine bu
soruşturma dosyasını hazırlayan savcılık, gerekli bilgileri ilgili
yerlerden temin edebilir." İmamoğlu, bir gizli tanığın, 2024 yerel
seçimlerinde DEM Parti'nin CHP'yi desteklemesi için para trafiği
sağlandığı, DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise bazı isimlerin
sağladığı yönündeki ifadesi üzerinden sorulan soruyu cevaplarken
tüm iddiaları reddetti.
İBB Başkanı, "CHP nin siyasi geçmişinde ve kurumsal yapısında bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur, olamaz. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Uydurma, kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir" dedi.
Avukatlardan 'fiil ve kanıt yok' iddiası
İfadenin sonunda İmamoğlu, hakkındaki tüm soruşturmalara tepki
gösterdi ve "Bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye'ye çok
büyük bir bedel ödetmiştir" dedi. "Hakkını yedirmeyeceğini"
belirten İmamoğlu, "Dünden bu güne milletimizin gücünü arkamda
milyon kat daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini dahi
yapamam" diye konuştu. Müdafi avukatlar da ortak beyanlarında, bir
suçun varlığından söz edilebilmesi için bir fiilin gerektiğini,
"terör suçunda" ise bunun yanı sıra bu fiilin açık seçik ve
kanıtları ile birlikte sunulmasının şart olduğunu söyledi ve
bunların sorguda bulunmadığını savundu.
Avukatlar iddiaların, "yaratılmış gizli tanıklar, adı belirtilmemiş
açık tanıklar, hatalı tespitler içeren MASAK (Mali Suçları
Araştırma Kurulu) raporları ve ne ifade ettiği belli olmayan baz
istasyonu tespitlerine dayalı olduğunu" söyledi.
Kaynak: BBC