Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri’nden İmamoğlu’na destek
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından yapılan basın açıklaması, “Türkiye’yi, demokrasiyi ve anayasal düzeni hedef alan sınır tanımaz bir kötülük karşısında halkın örgütlü kesimleri başta olmak üzere hepimiz tarihi bir sorumluluk ile karşı karşıyayız” denildi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 107 kişinin bu sabah saatlerinde gözaltına alınmasının ardından bu akşam Gebze Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan yaparak, “Faşist bir düzenin kurulmasına izin vermeyelim! Güne yeni bir operasyonla uyandık! İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu'nun danışmanı ve Medya A.Ş. yöneticisi Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan'ın da aralarında olduğu 106 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi kararının mürekkebi kurumadan yapılan baskınlarla gerçekleşen gözaltılar, yargı sopasının iktidar için ne kadar elverişli bir araç haline getirildiğinin göstergesidir. Türkiye’yi, demokrasiyi ve anayasal düzeni hedef alan sınır tanımaz bir kötülük karşısında halkın örgütlü kesimleri başta olmak üzere hepimiz tarihi bir sorumluluk ile karşı karşıyayız.
“Hukuk dış bir operasyon süreci”
Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış bir belediye başkanı,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına kazanabilecek Cumhurbaşkanı
adayı olarak çıkacağı belli olduktan sonra, kendisine kan kusturmak
için bütün devlet imkânları iktidar tarafından harekete
geçiriliyor. Bir avuç ayrıcalıklı kesim dışında herkesin çalışma ve
yaşam koşulları kötüye giderken ülkeyi yönetenler halk desteğini
kaybetmekte, halk desteği olmadan iktidarda kalabilmek için de ‘en
akıl dışı, en hukuk dışı, en adaletsiz olanı’ yapma konusunda kendi
sınırlarını aşmakla meşguller. Tek bir kişinin iktidarı ve bir avuç
ayrıcalıklı kesimin zenginleşmesi için her türlü hakkımız ortadan
kaldırılmaktadır. Halk desteğini yitirerek ikinci parti konumuna
düşmüş bir parti, siyasi rakiplerine yönelik hukuk dışı bir
operasyon süreci işletmektedir. Sadece siyasi rakipler değil
gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar hedef alınarak tüm ülke
susturulmak istenmektedir. Türkiye’de serbest seçimler dönemine son
vererek, tek bir kişinin onaylanmasına dayalı göstermelik bir seçim
için düğmeye basılmıştır.
“Başarılı olamayacaklar”
Anayasal düzene fiilen son verilmesi anlamına gelen bu gelişmeler
85 milyonun hakkını, hukukunu, işini, aşını, ekmeğini, geleceğini
tehdit etmektedir. Amaç bellidir. Türkiye’yi asgari ücretliler
ülkesi; çalışmak zorunda olan emekliler ülkesi şiddet mağduru
kadınlar ülkesi; hapisteki gazeteciler, sendikacılar ve
siyasetçiler ülkesi; okula aç giden çocuklar ülkesi patronundan
yüksek oranda vergi veren işçiler ülkesi haline getirenler,
hepimizin bu tablo karşısında susmamızı, emeğimize, yaşamımıza,
ülkemize ve geleceğimize sahip çıkmamamızı, verilenle yetinmemizi,
sandığa giderek tek bir kişiye oy vermemizi istemektedir. Halkın
seçme ve seçilme hakkını, kendi iktidar hırsıyla ortadan kaldırmaya
girişenler, daha önce tarihte örnekleri görüldüğü gibi başarılı
olamayacaklardır. Bu ülkenin işçi ve emekçileri, halkları, tek adam
iktidarının bu fütursuzluğuna teslim olmayacaktır. İşçi ve
emekçileri, duyarlı tüm kesimleri, bu iktidar darbesine karşı ses
yükseltmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz. Unutmayalım ki, adalete,
demokrasiye ve ülkemize omuz omuza sahip çıktığımızda ‘Zorbalar
kalmaz gider! Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”
dedi.