Anlaşma sağlanamadı! Kocaeli’deki işçiler greve çıktı

Gebze Plastikçiler OSB’de bulunan DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şubesi’nin örgütlü olduğu Chinatool Otomotiv Fabrikası’nda devam eden toplu iş sözleşme sürecinde uyuşmazlıkla sonuçlandı. Sendika ve işçilerin karar vermesi üzerine bugün greve çıkıldı. İşçileri grevin ilk gününde DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, EMEP Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şubesi Başkanı Selçuk Çifci, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2Nolu Şubesi Başkanı Necmettin Aydın, Nakliyat-İş Sendikası Gebze Şubesi Başkanı Erdal Kopal, Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2Nolu Şube Başkanı Adem Eliçora, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası’nın işyerleri temsilcileri ile çok sayıda işçi hazır bulundu.

“Kadınlar fabrikanın şalterini indirdi”

DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şubesi Başkanı Selçuk Çifci bir konuşma yaparak yaşanan süreçle ilgili olarak bilgi vererek, “Bugün buraya gelen tüm emek dostlarına ve herkese hoş geldiniz diyorum. Bugün aramızda gerçek basının gerçek temsilcileri aramızdalar. Son dönem çok daha fazla grev ve direnişlerle oluyor. Bizimle alakası olmayan sebep olmadığımız bir ekonomik krizin faturasını bize ödetmeye çalışıyorlar. Bugün de sınıf dostlarımızla dayatılanları kabul etmeme mücadelesidir. Bu fabrikanın örgütlenmesi beş yıl sürdü. İş koluna itiraz edip metala çıkan bir fabrikada. Tespit geldi ona da itiraz ettiler. Örgütlenme sürecinde servisten inen işçilerle bile yan yana dahi gelemiyorduk. 130 kadın işçi yan yana gelmekten rahatsız olan işverenin fabrikasının şalterini indirdiler.

“Mücadelemizi büyüterek devam ediyoruz”

Üç ay boyunca devam eden toplu iş sözleşme görüşmelerinde işveren sürekli ‘bu kadar kadının çalıştığı bu fabrikada bu ücreti istemez’ dedi. Kadınlar mücadele edemez olarak gördüler. Artık bu kadınlar Türkiye işçi sınıfının bir neferi. Onların mücadelesi bir zafer kutlatacak” dedi. Selçuk Çifci’nin ardından konuşan DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, “Yiğit metal işçileri hepinizi selamlıyorum. Ülkemizde emekçiler olarak hem ekonomik hem de demokratik olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Aylardır metal işçileri olarak toplu iş sözleşmesinde alacağımız haklar doğrultusunda mücadele veriyoruz. İşverenlerin adım atmaması nedeniyle grev uygulamaları başlatıyoruz. Mücadelemizi büyüterek devam ediyoruz. Bu işyerinde arkadaşlarımız ne yazık ki uygulanan politikalar metal işçilerinin aldığı ücreti asgari ücret düzeyine getirmiştir.

“Bu ülke neden bu hâle geldi?”

İşverenin verdiği rakamlar pervasızca dayatılan bir sefalet ücretidir. Türkiye'de sanayi kuruluşları tarihsel karlar elde ederek işçi sömürüsünün en yüksek seviyeye getirdiler. Şimdi diyorlar ki herkes fedakârlık yapacak. Bu ülke neden bu hâle geldi? Bir aylık gelirimizle ev kiramızı ödeyecek seviyeye neden geldik? Orta vadeli program ile bildiğimiz IMF programının sonucu bu ülke bu hale gelmiştir. Geçtiğimiz yıl içerisinde TÜİK bile sahte enflasyon rakamları yüzde 50 düzeyinde iken gıda da yüzde 70 resmi rakamlar var. Ama gerçek hayatta bu rakamlar iki katına çıktığını biliyoruz. Asgari ücreti memur ve emeklilere de ücret artışları yaparken orta vadeli programı revize etmek mecburiyetinde kaldılar. Tüm bu yaptıkları çarpıtılmış uygulamalara rağmen emekçilerin maaşlarını düzeltmek gitmiyorlar.

“Boyun eğeceğimizi sandılar”

Burada da sabırla iyi niyetli tüm çabalarımızı yaparak gayret sarf ettik. Ama onlar 130 kadın üyemiz var. O evlerde tencereler nasıl kaynıyor diye sormadan toplu sözleşmeyi dayatıyorlar. Ortaya ücret teklifi diye yüzde 25 teklifi ortaya koyup sosyal haklarda bir teklif dahi ortaya koymamış. İşçilerin o safsatalara boyun eğeceğimizi sandılar. Siz işçilerin aklı ile alay mı ediyorsunuz? Sendika olarak sınıf dostlarımız ve aldığımız güçle haklarımızı almak için güvenli çalışma koşulları oluşturmak için mücadele veriyoruz. Üyelerimizle gurur duyuyoruz. Metal işçileri ve diskli işçiler bu ülkenin yüz akıdır. Sermayenin patronları da boyun eğeceğimizi düşündüler. Siyasi iktidar da grevlerimizi yasaklayarak boyun eğeceğimizi sandıklar. Biz grev meraklısı değiliz. Önümüzde daha 20 üzerinde toplu iş sözleşmemiz var. En büyük kavgaya MESS toplu sözleşmesinde de kavgaya hazır olacağız.

“Bu mücadeleden başarıyla çıkacağız”

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç. O slogan bugün değil 70 yıl önce işçi sınıfının dilinde olan bir slogandır. Aynı slogan ile birlikte işçi sınıfı ile kazanacağız. Birazdan grev halayımızla hep beraber bu mücadelemize başlayacağız. Ekonomiyi yönetemedikleri gibi baskıyı da artıyorlar. İşçi sınıfının soluğunu kesmeye çalışıyorlar. O yandaş o medya kuruluşları sesimizi duyurmadılar. Bizler de işçi sınıfının sesi olan basın mensuplarına sahip çıktı özgürlük ve demokrasi olmadıkça grev de sendikal hakkimizi da kullanamayız. Birbirinize sendikanıza ve işçi sınıfı dostlarına da güvenerek bu mücadeleden başarıyla çıkacağız. İşçi sınıfının mücadelesinde ekmeğimizi paylaşacağız. Grevlerimizi halaylalar başlattığımız gibi mücadelemizin başarıya ulaşmasında da yine halaylar çekeceğiz” dedi. Yapılan konuşmaların ardından işyerine grev yazısı asılarak hep birlikte halay çekildi.