Diyet yapmadan da kilo vermeniz mümkün! Profesör Doktor açıkladı: İşte 10 basit taktik
İnsanlar fazla kilolarından kurtulmak ister ama diyet kelimesi onlara korkutucu gelir. Profesör Doktor, diyet yapmadan kilo vermenin yollarını paylaştı. İşte kilo vermek için 10 basit taktik
Kimi rahatsızlıklar, sağlıksız beslenme ve benzeri sebeplerle
insanlar kilo alıyor ve bu kiloları, belli bir yaştan sonra vermek
pek de kolay olmuyor. Diyetisyenlere giden vatandaşlar, başta
verilen diyet listesine uysa da bir süre sonra bunu bırakıyor.
Diyet yapmak, yani yemeden kilo verme fikri, insanların pek hoşuna
giden bir durum değil. Peki, diyetsiz yani yemeye devam ederek kilo
vermek mümkün mü? Haziran 2024’te yaşamını yitiren Prof. Dr. Yavuz
Yörükoğlu’na göre mümkün. Hayattayken bu konuda videolar çekerek
“diyet” kelimesinden korkanlara 10 basit kilo verme taktiği öneren
Yörükoğlu’nun bu yöntemlerini sizlere aktarıyoruz. İşte
detaylar…
“Nasıl kilo verebilirim?”
Merhum Doktor Yörükoğlu, Youtube’de 5 dakikada sağlık adlı video
serilerinden birini “Kilo vermek için 10 basit taktik” başlığına
ayırmış. “Nasıl kilo verebilirim?”, “Diyet yapmadan kilo vermek
mümkün mü?”, “İstediğimi yiyerek kilo verebilir miyim?”, “Kilo
verme yöntemleri?”, “Kilo verme kürleri”, “Kilo verdiren kür” ve
benzeri ifadelerle fazla kilolardan kurtulmak için çare arayışında
olan vatandaşlara, Prof. Dr. Yörükoğlu’dan kalan 10 kilo verme
taktiğini paylaşıyoruz. Tabii bunlar tavsiye niteliğinde, herkeste
aynı sonucu veriyor mu, denenip uygulanıp olumlu sonuç alındı mı,
bilmiyoruz. İşte Yörükoğlu’ndan diyetsiz kilo verme taktikleri…
Diyet yapmadan kilo vermenin kolay yollarını anlattı
Yörükoğlu’nun videosunda anlattıklarını, sizlere yazılı olarak
onun ağzından olduğu gibi aktarıyoruz. İşte Yörükoğlu’nun
anlatımıyla kilo verme yöntemleri: “Kilolar kendini göstermeye
başlayınca insanların aklına gelen ilk şey diyet yapmak oluyor
ancak herkesin bildiği gibi diyete başlamak fikri bile çok insanın
sinirini bozar. Kaldı ki diyetisyen tarzı diyetlerin sürdürülebilir
olmamaları nedeniyle başarılı olamadıkları herkesin malumu. Bugün
diyet yapmadan kilo vermenin kolay yollarını konuşacağız. Diyete
girişmek, strese, sıkıntıya girmektense yaşam tarzımızda
yapacağımız bir takım ufak tefek değişiklikler, yani yaşantımıza
bir ince ayar çekmek, çok zaman çok daha etkili oluyor.
Ekmek yememek de kilo aldırıyor
Her şeyden önce en sık yapılan beslenme hatalarını anlattığım “Neden kilo veremiyoruz?” isimli videomu izlemenizi öneririm. Kısaca üzerinden geçecek olursak en sık yapılan beslenme hataları akşam 20.00’den sonra yemek yemek veya atıştırma. Sofradan doymadan kalkmak. Gün içinde atıştırmak yani pis boğazlık. Acıkmaktan, aç kalmaktan korkmak. Ekmek yememek yani karbonhidrat düşmanlığı. Dengesiz beslenmek ve hareketsizlik. Bu videoyu izlemenizi ve bu hatalardan kaçınmanızı öneririm.
Diyetsiz kilo vermek için 10 taktik
Bunların dışında beslenmemizde yapacağımız ufak tefek birtakım değişiklikler, birleşerek çok iyi netice almamızı sağlayacaktır. İşte size kilo vermede etkili 10 taktik:
Yemekten önce su yöntemi
1- Yemekten hemen önce 1 bardak su içmek, midenin daha çabuk
dolmasını ve daha kısa sürede tokluk hissine ulaşmasını
sağlayacaktır.
Yemeğe onunla başlayın (Çorba değil)
2- Özellikle yeşil salatalar, vitamin, mineral, antioksidan ve
liflerden çok zengindir. Buna karşılık kalorileri çok düşüktür.
Yeşil salataları neredeyse limitsiz yiyebilirsiniz. Sofraya oturup
bir bardak suyunuzu içtikten sonra yemeğe salata ile başlayın. Bu
uygulama, ana yemekte aşırı yemenin önüne geçecektir.
Dikkat çeken tabak, çatal ve kaşık önerisi
3- Yapılan bilimsel çalışmalar aynı miktardaki porsiyonların,
küçük tabaklara konmasını, büyük tabaklara veya standart tabaklara
konulmasına göre daha zengin göründüğünü ve görsel tatmin
sağladığını göstermektedir. Bu da aşırı yemenin önüne geçer ve aynı
şekilde çatal ve kaşık boylarının ufaltılması yani yemeğimizi tatlı
çatalı veya kaşığıyla yememiz daha yavaş yememizi
sağlayacaktır.
Yemek yeme süresine dikkat
4- Yediğimiz yemeklerin mideden bağırsaklara geçmesi ve kandaki
doygunluğa neden olan kan, şeker, aminoasit ve yağ düzeyleri
yükselmeye başlaması, yediklerimizin cinsine göre değişmekle
birlikte 20 ile 30 dakika sürer. 15-20 dakikadan daha kısa sürede
yenilen yemekler, bizim beynimizin doyduğunu algılamasına yeteri
zaman bırakmaz. Dolayısıyla doymadığımız için daha çok yemeye bizi
sevk eder. Yemeğe başlama ve bitirme arasında bir 30 dakika olması
idealdir.
100’e kadar sayın, su içip devam edin
5- Bir başka ilginç taktik ise yemek sırasında daha doğrusu
yemeğin orta yerinde bir mola vermektir. Yemeğin orta yerinde
çatalı bıçağı elinizden bırakın, 100’e kadar sayın, bir miktar su
için ve yemeğe öyle devam edin.
Sofrada durmamaları gerekiyor
6- Yemeklerin sofraya servis tabağıyla gelmesi ve yemek boyunca
sofrada kalmaları, yemek sonunda şundan birazcık daha alayım
duygusuna neden olacaktır. Dolayısıyla yemeklerin mutfakta
tabaklara konması ve bu şekilde sofraya gelmeleri daha iyidir. Göz
görmezse can istemez.
Hür türlüsünü yiyebilirsiniz
7- Lifli gıda tüketimi son derece önemlidir. Lifli gıdalara
örnek teşkil eden: bakliyat, tahıllı lifli sebzeler ve yeşil
salatalar. Lifler faydalı probiyotik bağırsak bakterilerimizin
yegane gıdasıdır ve kilo kontrolü bakımında fevkalade önemlidirler.
Bu gıdalar kısa ve uzun vadeli doygunluk sağlar, bağırsak
hareketlerini düzenler, kabızlığa ve kolon kanserlerine karşı
korur, bağırsaklarda bir kitle oluşturarak yağ ve kolesterol
emilimini azaltırlar. Her türlü lifli gıdayı günlük beslenmemizin
içine serpiştirmekte büyük fayda var.
Kahve, yeşil çay, acı biber ve baharat
8- Kilo kontrolü bakımından çok önemli bir besin grubu da yağ
yaktıran, metabolizmayı hızlandıran bazı besinlerdir. Bunların
başında kahve gelir. Kahvenin içindeki kafein ve klorojenik asidin
yağ yakımını arttırdığı ve metabolizmayı arttırmak suretiyle kalori
yakılmasını sağladığı bilinmektedir. Günde 1-2 harbi Türk kahvesi
veya filtre kahve içmeyi ihmal etmeyin.
Yağ yakılmasına yardımcı olduğunu bildiğimiz bir başka besin de
yeşil çaydır. Yeşil çay içindeki galilat isimli maddenin yağ
yakımını arttırdığı bilinmektedir. Günde içtiğimiz 3-4 çaydan bir
tanesi mutlaka yeşil çay olsun.
Metabolizmayı hızlandırıp, yağ yakımını teşvik ettiğini bildiğimiz
bir başka madde acı biberdir ve aynı şekilde baharatlar. Acı
biberin içindeki kapsaisin maddesi, metabolizmayı hızlandırır ve
yağ yakımını artırır. Uygun olan yemeklere acı biber ve diğer
baharatları serpiştirmekte büyük fayda var.
Fazlasının zararı olmayan tek şey
9- Unutmayın ki hiçbir zayıflama diyeti, hiçbir zayıflama
programı, düzenli hareket yapılmaksızın başarılı olamaz. Bu iş
sadece boğazdan keserek olmuyor. Mutlaka yediklerimizi yakmamız ve
metabolizmamızı canlı tutmamız gerekiyor. Bu amaçla günde 45 dakika
orta tempoda yürüyüş, çok insan için yeterlidir. Fazlasının zararı
olmayan tek şey hareket düzeyimizdir. Hareket düzeyimizi artırmak
amacıyla yürüyüşlerimize ilaveten arada sırada yüzmeye gitmek ve
pilates yapmak, ekstra bir fayda sağlayacaktır.
Dikkat çeken 16-8 orucu
10- Kilo vermenin önündeki en büyük engellerden bir tanesi
insülin direncidir. İnsülin direncini kırmanın en etkili yolu,
zaman zaman aç kalmaktır, yani aralıklı oruç. 16-8 tarzı bir
aralıkla oruç ile günler içinde insülin direncini kırmak ve
sağlıklı kilo verme sürecini başlatmak mümkün. Uygulama gayet
basit, akşam saat 20.00’de yemek faslı kapanacak, sabah kahvaltısı
atlanacak, ilk öğün öğlen edilecek, yani sabah saatlerinde hepi
topu 4 saatlik bir oruç tutulacak. Ama bu oruç süresince su,
şekersiz olmak kaydıyla çay ve kahve içilebiliyor. İşte mucizeler
bu 4 saat içinde oluşuyor. Aralıklı orucu haftanın 1-2 günü
yapabileceğiniz gibi bunu yaşam tarzı haline getirmeniz mümkün.
Hepsini bir anda yapmak şart değil
Burada sıraladığımız taktiklerin hepsini aynı anda uygulamanız
şart değil. Bunlardan size en kolay gelebilecek bir iki tanesiyle
başlayabilir, bunları pekiştirdikten sonra yavaş yavaş diğer
taktiklere de geçebilirsiniz.”
Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu kimdir?
1955 yılında Ankara’da doğmuştur. Ülkemizin ünlü bilim adamlarından, Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı rahmetli Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu’nun oğludur. Çocukluk yılları ve ilkokulun ilk 3 senesi ABD’de geçmiştir. İlkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji’nde okuyarak bitirmiştir. 1979 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Uzmanlık eğitimini Hacettepe Üniversitesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölümü’nde tamamlamıştır.
Vatani görevini tamamladıktan sonra 1 yıl İngiltere’de Cambridge Üniversitesi, Papworth Hospital’da, 2 yıl da Londra St. Thomas Hastanesi’nde çalışmıştır. Yurda dönüşünde SSK Ankara Hastanesi’nde şef muavini ve şef olarak görev yapmıştır. 1984 yılında Doçent olmuştur. SSK Etlik İhtisas Hastanesi’nde kurucu Başhekim olarak görev almıştır. 1998 yılında ABD Alabama Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmıştır.
Yurda dönüşünde mesleğine özel sektörde devam etmiştir. 2005
yılında Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi
ABD kurucu kadrosunda yer almış, 2006 yılında Profesör olmuştur ve
7 yıl bu üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Prof.
Yörükoğlu’nun 60’ın üzerinde yayınlanmış bilimsel çalışması
bulunmaktadır. 08.06.2024 tarihinde hayatını kaybetmiştir.
Kaynak: Haber Merkezi