Erkan Baş, “İktidar sayesinde matematik mühendisi olduk”
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş partisinin düzenlediği İşçi Okulu programında yaptığı konuşmada, “Bu iktidar sayesinde matematik mühendisi olduk” dedi
Türkiye İşçi Partisi Kocaeli İl Örgütü tarafından bugün İşçi Okulu programı gerçekleştirildi. DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şubesi’nde gerçekleşen programa Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye İşçi Partisi Kocaeli İl Başkanı Umutcan Tarcan, Gebze İlçe Başkanı İlker Yasin Kale, CHP Darıca İlçe Kadın Kolları Başkanı Sultan Ekinci, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şube Sekreteri Faruk Kaya, TİP Kocaeli il ve ilçe yöneticileri ve çok sayıda kişi katıldı. Programda ilk olarak Kocaeli İl Başkanı Umutcan Tarcan konuşarak, “Ülke genelinde işçi sınıfının gündemlerine ortaklaştırmak amacıyla her ayın ilk pazar günü İşçi Okulu toplantılarımızda tüm il ve ilçe örgütlerimizin olduğu yerlerde bir araya geliyoruz. Burada hem güncel konulara dair tarihsel konular dahil hafızamız güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Hem de yerel gündemlere dair hep birlikte konuşup mücadele olanakları üzerine farklı görüşler ortaya çıkmasını istiyoruz” dedi
“Gebze’den mesaj vermek istiyoruz”
Umutcan Tarcan’ın ardından konuşan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, “Gebze’den tüm herkese selamlıyoruz. İlginç be heyecan verici bir deneyim. 105 ayrı noktadan bağlantı yapılmış durumda. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler yan yana gelmiş durumda. Temel acımız burada birlik. İşçi sınıfının birliğini sağladıktan sonra Türkiye’nin tüm sorunlarının çözüm anahtarını bulmuşuz demektir. İşçi sınıfının mücadele birliğinde söz ediyoruz. Gebze emek ve sermayenin göğüs göğse geldiği bir yer. Gebze’de tüm Türkiye’ye bir mesaj veriyoruz. Gebze’de devam eden grevler işçilerin maaşlarını daha aşağı çekmek ve sömürünün devam etmesi demek. Bu grevlere dayanışma çağrımızı ifade etmek istiyorum. Bir eylem ve mücadele birliği sağlamak istiyoruz. Türkiye’nin her yerinde tüm işçiler ayın ilk pazarında işçiler olarak bir araya gelsin diyoruz. Bugün bu toplantılara karşı o bölücü politikalara karşı olmak için bir aradayız.
“İşçi diye bir şey yok”
Milyonlarca işçiyi bir avuç asalak yönetiyor. Hayatın her alanında işçiyiz. Sınıf kardeşliğini güçlendirmek istiyoruz. Türkiye’de son zamanlarda ciddi bir ekonomik yıkım yaşanıyor. Bunun tüm faturası işçilere kesiliyor. Bu hayatın gerçeği oldu. Bu iktidar sayesinde matematik mühendisi olduk. Bugün Suriye’deki durum, ABD seçimleri ve aklınıza gelecek olan ne varsa sınıf mücadelesinin kavgasıdır. Bugün Türkiye’de yaşamak bir sınıf mücadelesidir. Yeşilcam’ın 1970 yılındaki filmlerinde işçi hep herkesin örnek aldığı insandır. 2000 yıllarda ise işçi diye bir şey yok. Bir tanesinde normal insanlar anlatılmıyor. 70’lerde kimse işçiyi küçümseyemez. Ama şimdi işçi utanılacak bir şey gibi algı yarattılar. İşçileri yok sayıyorlar. Herkes kendisini yalnız ve çaresiz görüyor. Karşımızda son derece örgütlü bir yapı işçi sınıfını bölmeye parçalayan bir sistem var.
“Kol kola girmemiz lazım”
Bizim bunun karşısına dikilmemiz lazım. İnsanlık tarihi boyunca ezen ve ezilenler görüyoruz. Hayat bunların mücadelesi üzerine kurulu. Bu iktidar bizi yalnız ve çaresiz bırakmak için çalışıyorlar. Açlık, sefalet artıkça insanlar daha çok teslim oluyorlar. Kötünün daha da kötüsü var. Türkiye siyasetinde kurtarıcı bekletmekten kurtarmak lazım. Fabrikalarda, atölyelerde birlikte sömürüldüğümüz arkadaşlarla kol kola girmemiz lazım. Toplu neyse işçiler de odur. 15-16 Haziran direnişini hatırlamak istiyorum. Bizi biz yapan şey uğruna mücadele ettiğimiz değerlerdir. İşçi okullarını her ay bir araya geldiğimizde Türkiye’nin kaderinin değiştireceğimize inanıyorum. Hiç kimse kendini küçük, zayıf görmesin. Dünyada ve Türkiye’deki tüm mücadeleler biranda olmadı. Bu işçi okullarında işçi sınıflarına önderler yetiştirmek istiyoruz. Hep birilerinin gelip bizi kurtarmasını bekledik.
“Gündem ekonomik bir yıkım”
Bugün Türkiye’deki temel siyasi gündem ekonomik bir yıkım. Bu iktidar bunu bilerek ve isteyerek yapıyor. İktidar zenginleri daha zengin edersem beni iktidar koltuğundan kaldırmazlar diyor. Bütçe döneminde iktidar sürekli yalan söyledi. 2024 yılın ilk on bir ayında 228 bin 160 TL vergi ödedik. Bir dakika 13 milyon TL vergi ödedik. Saatte 822 milyon TL vergi verdik. Bu paraları alıp 11 ayda bir trilyon 195 milyon faize verdi. Zenginleri daha zengin etmek için para ödedik. 11 ayda İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda 45 bin kişi 3 trilyon para kazandı. Bu adamların malı mülkünü kendilerini kalsın. Sadece o 11 ayda elde ettikleri kara el koysak Türkiye’nin borcu bitiyor. 2025 yılı için planlanan faiz gideri 1 trilyon 950 milyar lira. Bu yüz milyon kişinin maaşı demek. Asgari ücret Türkiye’de ortalama ücret haline geldi” diye konuştu.