Başkan Atar, “Bu kavga Türkiye işçi sınıfının kavgasıdır”

DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şubesi’nin örgütlü olduğu Grid Solutions işçileri bugün greve çıktı. Greve çıkan işçileri destek için DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, DİSK/Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Birleşik-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şube Başkanı Selçuk Çifci, Nakliyat-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Erdal Kopal, EMEP Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ile çok sayıda işçi ile siyasi partililerin temsilcileri ile işçiler katıldı. Greve çıkan işçilere ilk olarak Birleşik-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şube Başkanı Selçuk Çifci konuşma yaparak, “Bugün bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza ve grevde olan direnen işçilere teşekkür ediyorum. Türkiye’nin her yerinde direnen tüm işçilerine tüm sınıf dostlarımıza selam olsun diyoruz. Bugün bu işyerindeki arkadaşlara şunu söyledim. Benim size anlatacağım bir şeyim yok. Benim size gösterecek bir yolum yok. Siz zaten bize ve Türkiye işçi sınıfına ders veriyorsunuz yol gösteriyorsunuz.

“Türkiye işçi sınıfı kazanacak”

Sizin bize anlatacağı ve Türkiye işçi sınıfı için yapacakları var. Yaşadığımız bu günler o yoksulluk ve sendikayı karşıt düşünce, kafamızdaki sopa, aldığımız ücretleri tane tane hesaplayıp, aldığımız ekmeği bile hesaplayanlar yani verdiğimiz ücretlerle ekmek alabiliyorlar, su içebiliyorlar dolasıyla ev kiralarını bile veriyorlar deyip ücretlerimizi yüksek bulanlara en iyi cevabı zaten siz veriyorsunuz. Umarım bu 2025 yılında olduğu gibi bu fabrikada grev oylamalarıyla grev yasakları yapmak istemişlerdi. O gün işçiler ilk defa grev oylaması görecektik. O zaman evet oylarıyla grevlerin önünü açmıştı. Şimdi de inşallah 2015 yılındaki gibi bir metal fırtına yaratır. İyi ki varsınız iyi ki direniyorsunuz. Siz direndikçe biz kazanacağız. Türkiye işçi sınıfı kazanacak” dedi.

“Ücretlerimizde önemli kayıplar oldu”

Ardından DİSK/Birleşik Metal-İş sendikası Genel başkanı Özkan atar konuşarak, “Hepinizin bildiği gibi 2014-2026 toplu sözleşme mücadelemizi yurdun birçok bölgesinde burada da dört aydır sürdürüyoruz. Bizler üyelerimizin talepleri doğrultusunda iş yeri komiteleri ve sendikamızın yetkili kurulları ile birlikte toplu sözleşme taslaklarımızı hazırlayıp işveren sendikası MESS ile dört aydır müzakere ve mücadelemizi sürdürdük. Bu dönem içerisinde geçmiş dönemlerde nazaran daha yüksek bir enflasyonu ve hayat pahalılığını emekçiler açısından her geçen gün yaşamın daha da zorlaştığı bir dönemde fabrikaların üretimini gerçekleştirerek bu ülkede çarkların dönmesini sağlayarak elde edilen toplumsal kazançtan hak ettiğimiz payı almak için mücadele ettik. Son üç yıllık dönem içerisinde uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle milyonlarca emekçiler gibi bizler de reel ücretlerimizde önemli kayıplara uğradık.

“Biz insanca yaşamak istiyoruz”

3 yıl önceki enflasyon yüzde 15 iken şimdi ise TÜİK’e göre yüzde 80’i geçen bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya kaldık. Bu süreçte hem yerli sermaye hem de uluslararası sermaye kuruluşları kasalarını doldururken hayat pahalılığında işçi sınıfı ise ezildi. Biz böyle bir sürecin sonunda bu toplu iş sözleşmelerde içinde bulunduğumuz hayat pahalılığın bir nebze olsun kurtulmak için toplu sözleşmelerde on binlerce metal işçisi yüz binlerde emekçi umut bağladı. Bu toplu sözleşme içerisinde mevcut ücretlerimiz 30 bin TL bile olmayan açlık sınırının üzerinde çalışıyoruz. Bizim karşımızdaki Türkiye’nin en büyük sermaye kuruluşları olan MESS ve patronlar bizim teklifimizi yüksek bulanlar açıklıkla söylüyoruz. Siz bizi ücretli köleler gibi boğaz tokluğuna çalıştırmak istiyor olabilirsiniz. Fakat biz insanca yaşamak istiyoruz. Bugün bir emekçi aldığı maaşla bırakın karnını doyurmayı neredeyse ev birasını vermeyecek düzeye gelmişse bunun sebebi aç gözlü patronlar ve sermeye sevici siyasi iktidardır.

“Dayatmacı toplu sözleşmeleri yıktık”

Bu düzenin bedelini milyonlarca emekçiye ödetmek istiyorlar. Asgari ücreti açlık sınırı altında bir ücret vererek 8 milyona yakın bir emekçiyi açlık sınırının altında tutmaya çalışıyorlar. Kamu işçilerini de açlık ve yoksulluk sınırını altında ücretlerle çalıştırmak istiyorlar. Metal işçileri olarak bu ülkede emekçilerin kaderini değiştirmeye ve insanca yaşamayı oluşturacak koşulları oluşturmaya çalışıyoruz. Grevler ertelemeleriyle düşük ücret uygulamalarını devam ettirmek istediler. Buna karşın verdiğimiz dişe diş mücadelelerle grev yasaklarını tarihin çöplüğüne attık. Grevlerimizi uygulamadan önce masa başında toplu iş sözleşmelerinde gereken tüm çabayı ortaya koyduk. Ama bu fabrikalarının bizi greve davet ettiler. Bizi grevlerle birlikte onların aklıyla söylüyorum burnumuzu sürtmek istediler. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Siz metal işçilerini teslim alamazsınız. Grevlerimizle işbirlikçi ve dayatmacı toplu sözleşmeleri yıktık.

Halaylar çekilerek grev yazısı asıldı

MESS’in patronları ve bu fabrikaların patronları ile emek düşmanı siyasi iktidardan da bilsin ki biz gücünü canını ortaya koyan canı ile bedel ödeyen Kemal Türker’in yoldaşlarıyız. 4 Aralık’ta başlayan grevlerimiz bugün Manisa’da ve Gebze’deki de devam ediyor. Bugün yaklaşım 20 bine yakın üyemiz fabrikalarda dayanışma eylemlerini gerçekleştirecekler. Bu kavga Türkiye işçi sınıfının kavgasıdır. Biz mücadelede önderlik etme çabamızı ortaya koyacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, DİSK/Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Birleşik-İş Sendikası Gebze 1Nolu Şube Başkanı Selçuk Çifci, Nakliyat-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Erdal Kopal, EMEP Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan grev yazısını işyerine asarak grev sözcülerine yeleklerini giydirdiler.