Eğitim-Sen’den Bakan Tekin’e tepki

Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu Şubesi Başkanı Doç. Dr. Savaş Karabulut yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet ve onun rejimiyle hesaplaşmayı kendine görev eden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yayınladığı bu genelgenin suç teşkil ettiğini düşünüyoruz” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla yayınlanan genelgede “Cumhuriyet’in Kuruluş kutlamaları kapsamında, İlk Ders olarak -Dersimiz Cumhuriyete Doğru!-” filminin gösterileceği ve 28 Ekim gününden başlayarak tüm kademelerdeki okullarda öğrencilere; “Cumhuriyete Doğru” tiyatro oyunundan çekilen görüntülerden derlenen film gösterimi yapılacağı duyuruldu. Genelgeyle ilgili olarak Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu Şubesi Başkanı Doç. Dr. Savaş Karabulut yaptığı basın açıklamasında, “Zaman ve mekân kavramları diyalektik olarak toplumsal olayları anlamamız ve beraberinde yorumlamamız açısından iki temel kilit parametredir. Yer Anadolu toprakları ve zaman ise 29 Ekim 1923’tür. O dönem koşullarında Cumhuriyet’e giden yolun taşlarının nasıl döşendiği ve hangi aktörlerin bu yolda aktif ve olumlu rol aldığı kadar, kimlerin Cumhuriyet’in kurulmasına engel olduğunun da beraberinde düşünülmesi; resmi tarih ideolojisi dışında sorgulanması da bugünün koşullarında tekrar değerlendirilmesi gerektiği bir kenarda hala durmaktadır.

“Yayınladığı mesaj oldukça manidardır”

Mevcut MEB Bakanı Tekin’in 100. Yıl Maarif Modeli, MESEM, ÇEDES, Hafızlık Kursu, Cemaat ve Tarikatların kamu kurumu niteliğindeki eğitim kurumlarına girişi için ayakları altına serilen kırmızı halı ve ekonomik destekleri bir yanda dururken, Cumhuriyet’in 101. Yılında yayınladığı mesajı da oldukça manidardır. ‘Milli Ruh ve maneviyata sahip, toplumuna hizmet eden, tarihine saygı gösterip sahip çıkan, bayrağına ve milletine bağlı bireyler yetiştirmek’ olarak mesajında ‘Çok zor şartlar altında kazanılan bağımsızlığımızın nişanesi, milletimizin iradesinin tescili, vatanseverliğimizin ilhamı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu toprakları bize vatan kılan kahramanlarımızın mirası ve emaneti olan Cumhuriyetimizin ilan edildiği 29 Ekim gününü birlik, beraberlik duygusuyla kenetlenerek kutlamak hepimizin ödevidir’ ifadeleriyle kamuoyuna duyurmuştur.

“Cumhuriyet’i hedef almış”

Bir kere ilk elden MEB Bakanının yayınladığı genelgede ‘ileri bir zamanı hedefleyerek duyurduğu’ yani kurulu Cumhuriyetten öte, kurmayı hedeflediği Cumhuriyeti işaret eden bir yerden; Cumhuriyete Doğru kavramını neden kullandığını da sorgulamak gerekir. Laik Cumhuriyet’in 101 yıl önce kurulduğu ve MEB Bakanı Tekin’in, ileri tanımlamasıyla, hedeflerinin ‘bu Cumhuriyet rejiminden başka bir Cumhuriyet rejimini mi hedeflediklerini’ herkesin sorgulaması gerektiğini ve bunu bilinçli bir şekilde kullandığını düşünmekteyiz. Yani stratejik takiyecilik idealine yakışır bir kavramla betimleme yaptığına işaret etmek gerekir. Kurulu Cumhuriyet’in sadece kuruluş sürecine işaret eden görsel ise 101 yıl sonra geçen zaman açısından ‘kullanılan şapka ve kıyafetler açısından da’ özellikle seçilmesi ve bu şekilde kullanılması da Laik Cumhuriyet’e karşı ayrı bir karşı duruşu da beraberinde çağrıştırdığını görmek gerekir. Evet, Cumhuriyet’in geldiği aşamada duyuruda kullanılan görsel Cumhuriyet’in günümüz koşullarına değil, aksine 101 yıl önce Cumhuriyet’i hedef almış ve karşı duruş sergilemiştir.

“Cumhuriyet karanlığa karşı aydınlığı”

Bilinçli bir şekilde bir algı operasyonuyla ‘Kurucu Cumhuriyet?’ sürecinin de sorgulamasını yapan bir yerden, kurmayı düşündükleri Şerri Hükümleri hedefleyen Cumhuriyet’in, kurucu Cumhuriyet rejimi öncesindeki yaşam şekline atıf yaparak beraberinde öngördüğü gözümüzden kaçmamaktadır. MEB Bakanı gerçekten Cumhuriyet’i mi kutla(t)mak istiyor?, yoksa özlediği geçmişine dönüp ‘maziye bir ışık gönderip, ‘ahh…. keşke geçmişin karanlığını yıkan ve yerine laik bir Cumhuriyet kuran rejimden dolayı çektiği acıyı mı yad ediyor’ anlaşılır gibi değildir... Cumhuriyet karanlığa karşı aydınlığı, gericiliğe karşı ilericiliği, köhnemiş akıldan ve bilimden yoksun bir düşünce yerine, aklı ve bilimi merkezine alan bir rejimin adıdır. Karakteri ise laik olmasından ötürü Cumhuriyettir. 100. Yıl Maarif Eğitim Modeli ile akıl ve bilim yerine, değerleri ve akıllığı; Öğretmenlik Meslek Kanunu ile Cumhuriyeti devam ettirecek geleceği inşa eden öğretmenleri tavsiye etmeyi, çocukları MESEM okullarıyla ülkenin geleceğini değil, sermayeye ucuz işgücünü merkeze alan bir modeldir. Kamuda Tasarruf uygulaması ile okulları temizlikten yoksun, beslenmesinden çalınan, ulaşımı ve barınması engellenen cumhuriyet çocuklarını yetiştirmeyi değil, aksine yok etmeyi hedefleyen bir Milli Eğitim Politikasızlığı ve onun MEB Bakanı olduğu sürece ancak Cumhuriyet ile hesaplaşmak akıllara gelmektedir” dedi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber