Kocaeli’de avukatlar, “Kadın cinayetlerine sessiz kalmayacağız” dedi!

Ülke genelinde artan kadın cinayetlerine tepkiler büyüyor. Kocaeli Barosu da bugün Kocaeli Adliyesi önünde siyah bolan uçurarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Onlarca avukatın katıldığı açıklamada, yasal boşluklara dikkat çekildi ve Kocaeli Barosu’nun bu olaylara sessiz kalmayacağı vurgulandı.

Avukatlar adına açıklamayı Avukat Hande Özok okudu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “4 Ekim 2024 tarihinde ülkemizde yaşanan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin ve cinsiyet temelli ayrımcılığın ne kadar derin ve yapısal bir sorun olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. 19 yaşındaki iki kadın İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil yarım saat arayla Semih Çelik tarafından vahşice katledilmiştir.

“CAYDIRICI CEZALAR VERİLMELİ”

Şiddetin önlenmesi için etkili tedbirlerin hâlâ hayata geçirilmemesi ve failin cezasız kalacağına dair yaygın algı, bu tür vahşi cinayetlerin önünü açmaktadır. Cezasızlık politikaları, failleri cesaretlendirmekte ve kadınların yaşam hakkını tehdit eden en büyük unsurlardan biri haline gelmektedir. Oysaki, kadınları koruyacak yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve caydırıcı cezaların gecikmeden verilmesi, şiddet olaylarını önlemek için temel bir zorunluluktur.

ŞİDDET VAKALARINDA KORKUNÇ ARTIŞ

Kadın cinayetlerindeki ve kadına yönelik şiddet vakalarındaki korkunç artış, kadın üzerinden yürütülen yanlış politikaların sonucudur. 2024 yılında, eylül ayının sonuna kadar ülkemizde 295 kadın cinayeti işlenmiş, 184 kadın ölümü de şüpheli olarak bulunmuştur. Kadına yönelik şiddeti önlemek devletin pozitif yükümlülüğü olduğu gibi, bunu önleyecek tedbirlerin alınmaması da ayrımcılık yasağı ihlalidir. Bir başka deyişle kadın cinayetlerinin önlenmemesi, kadına yönelik ayrımcı siyasetin sonucudur. Toplumsal sorunları, bireylerin münferit davranışlarına indirgemek, siyasal iktidarın kadına yönelik şiddetle etkin mücadele etmemesinin bir bahanesidir.

“CEZASIZLIĞI TEŞVİK EDEN BİR ORTAM”

Siyasal iktidar, kadına yönelik şiddetle samimi ve etkin bir mücadele. yerine; kadınların yaşam ve özgürlüklerin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesinden hukuksuzca imza çekerek, şiddet faillerini cesaretlendirmiştir. İstanbul Sözleşmesi, sadece kadınları değil, aile içi şiddete maruz kalan tüm bireyleri korumayı amaçlayan uluslararası bir güvencedir. Ülkemizin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesiyle, şiddeti önlemeye yönelik etkili politikalar zayıflamış, kadınları koruyacak mekanizmalar sekteye uğratılmıştır. Şiddeti durdurmak yerine, şiddet karşısında sessiz kalmayı ve cezasızlığı teşvik eden bir ortam yaratılmıştır.

SAĞLIK BAKANLIĞINA TEPKİ

Ülkemizde yaşanan bunca şiddet vakası varken Sağlık Bakanlığı tarafından hamile kadınların bedenleri ve doğum tercihleri üzerinden yapılan açıklamalar, kadınların bedeni üzerinden yine kadınların özgürlük alanlarını daraltan açıklamalardır. Kadınlar kendileri ve bebekleri hakkında özgürce karar verebilecek bireylerdir.

“MÜCADELEYİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Bu süreçte Kocaeli Barosu olarak bizler sessiz kalmayacağımızı, kadına yönelik şiddeti durdurmak için hukuk alanında verdiğimiz mücadeleye devam edeceğimizi, etkin soruşturma ve kovuşturmanın yürütülmesi için hukuki sürecin takipçisi olacağımızı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için farkındalık yaratacağımızı, her bir kadın, her bir çocuk ve dezavantajlı grup güvende olana kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ve güçlendireceğimizi kamuoyuna duyururuz.”