GTÜ'lü öğrenciler, “Geleceğimizi yok edilmesine izin vermeyeceğiz!”
Gebze Teknik Üniversitesi'nde eğitim gören öğrenciler kadına yönelik şiddete karşı yaptıkları açıklamada, “Bu cinayetlerin sebebi, kadınların ne giydiği ya da ne yaptığı değil, sadece ve sadece suçluların cezasız kalmasıdır” denildi.
Gebze Teknik Üniversitesi'nde eğitim gören öğrenciler bugün kampüs girişinden rektörlüğe kadar yürüyüş yaptı. Rektörlük binası önünde toplanan öğrenciler yaptıkları basın açıklamasında, "Bugün burada toplanmamızın sebebi, yıllardır süregelen bir adaletsizliği haykırmaktır. Her geçen gün kadına yönelik şiddet, tecavüz ve cinayetler artarken, bu suçları işleyenlerin hak ettikleri cezayı almaması, toplumda büyük bir öfke ve adaletsizlik duygusu yaratmaktadır. Unutulmamalıdır ki, kadın cinayetleri politiktir. Bu suçlar, bireysel vakalar gibi görünse de aslında toplumun yapısal sorunlarına ve kadınlara karşı sistematik olarak uygulanan adaletsizliklere dayanmaktadır.
“ADALETSİZLİKLERİN KURBANI OLDU”
4 Ekim günü, yıllardır rahatsız edildikleri psikopat Semih Çelik
tarafından vahşice katledilen 19 yaşlarındaki İkbal ve Ayşenur, 22
Eylül günü, 26 suç kaydı olmasına rağmen hala serbest dolaşan bir
cani tarafından şehit edilen polis memuru Şeyda; daha 2 yaşındayken
komşularının ve üvey babasının tecavüzüne uğrayan Sıla bebek; 21
Ağustos'ta yakınları tarafından kaçırılıp öldürülen ve cesedi bir
dere kenarında bulunan küçük kardeşimiz Narin... Ve burada ismini
saymaya dakikaların yetmeyeceği, binlerce kadın, çocuk ve masum
insan bu adaletsizliklerin kurbanı oldu. Bugün burada, bu kız
kardeşlerimizin haklarını savunmak ve suçluların hak ettikleri
cezaları almalarını sağlamak için toplandık.
“ZAFİYETİN EN AÇIK GÖSTERGESİ”
Adaletin sağlanmadığı bir sistemde, suçlular ellerini kollarını
sallayarak sokaklarda dolaşırken, mağdurların hakları yok
sayılmaktadır. Özgecan Aslan, Emine Bulut, Münevver Karabulut ve
daha nice kadın, yasaların yetersizliği ve adaletin sağlanamaması
nedeniyle hayatlarını kaybetti. Onlarca suç kaydı olan bir kişinin
serbest dolaşması, yıllarca taciz edilen insanların koruma
taleplerine karşılık bulamaması; bu adalet sistemindeki zafiyetin
en açık göstergesidir. Bizler, Gebze Teknik Üniversitesi
öğrencileri olarak, suçluların cezalandırılmadığı bir düzeni kabul
etmiyoruz ve adaletin herkes için zamanında ve eksiksiz bir şekilde
işlemesi gerektiğini savunuyoruz. Eğer bu vahşetlerin durmasını
istiyorsak, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve suçluların hak
ettikleri cezayı almalarını sağlamak zorundayız.
“AYAKKABILARIMIZI KAPININ ÖNÜNE DİZDİK”
Bu cinayetlerin sebebi, kadınların ne giydiği ya da ne yaptığı
değil, sadece ve sadece suçluların cezasız kalmasıdır. Bugün burada
toplanmamızın nedeni yalnızca adalet aramak değil, aynı zamanda
sesimizi yükseltmek. Bizler yalnızca bir gün değil, her gün bu
haksızlıklara karşı direniyoruz. Dışarıda tek başımıza kaldığımızda
hemen telefona sarılıyoruz. Otobüste başka yolcu kalmayınca biz de
iniyoruz. Eve giderken yolumuzu uzatıyoruz, taksiye ise hiç tek
binemiyoruz. Geceyi bırakın, gündüzler bile korku dolu artık bizim
için. Her sokağa çıktığımızda acaba başımıza bir şey gelecek mi
diye düşünmekten dışarı çıkamaz olduk. Bu sefer de evde
kaldığımızda korkmaya başladık. Ayakkabılarımızı kapının önüne
dizdik, ışıklarımızı kapatamadık, televizyonun sesini biraz daha
açtık. Çünkü dışarıda tek kaldığımız o yarım saatte ise parçalara
ayrılarak can verdik.
“YOK ETMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!”
Kendimiz ve bizlere emanet edilmiş ülkemizin geleceğini bizler bu
denli düşünürken kimsenin geleceğimizi yok etmesine izin
vermeyeceğiz! Bizler vahşice hayatları ellerinden alınan İkbal'e,
Narin'e ve daha birçok kardeşimize bu mücadeleyi borçluyuz. Bu
olayların ne izahı ne de mizahı olur, bizler, yalnızca cezası olana
kadar isyan edeceğiz. Mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm
kadınlar özgür olana, tüm çocuklar yalnızca saklambaç oynadığında
kaybolana kadar sesimizi çıkartacağız. Yalnız değiliz, hep
birlikteyiz ve böyle olmaya da devam edeceğiz. Şu anda
başlattığımız oturma eylemiyle, ülkemizdeki tüm üniversite
öğrencilerine sesleniyoruz. Onları bu barışçıl eyleme kendi
kampüslerinde katılmaya ve perşembe günü saat 12.00'de yine kendi
kampüslerinde eş zamanlı olacak şekilde düzenleyecekleri barışçıl
yürüyüşe davet ediyoruz. Aynı zamanda üniversiteler şiddete karşı
hashtagi ile sosyal medyada birbirimize destek olmaya davet
ediyoruz" denildi.