Annesiyle soyadı farklı olan çocuğa Yargıtay’dan karar
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, annesiyle soyadının farklı olmasından dolayı okulda problem yaşayan ve babasıyla görüşmeyen çocuğun soyadının annesinin soyadıyla değiştirilmesini hukuka uygun buldu.
Diyarbakır’da yerel mahkemede görülen boşanma davasında mahkeme,
çocuğun anneye verilmesine hükmetti. Tarafların boşanmasının
ardından annesiyle farklı soyadı taşıyan çocuğun okulda sorunlar
yaşadığı ve bu durumu sorguladığı belirtildi. Çocuğunun soyadını
kendi soyadıyla aynı yapmak isteyen anne ise soluğu mahkemede
aldı.
İlk derece mahkemesinde görülen duruşmada anne, çocuğunun soyadının
kendi soyadıyla aynı olmasını talep etti. Talebi değerlendiren
mahkeme, çocuğun ruhsal gelişimi yönünden soyadının, davacı annenin
soyadı ile aynı olacak şekilde değiştirilmesinin çocuğun üstün
yararına olabileceğini belirtti. Davayı kabul eden mahkeme çocuğun
soyadının annenin soyadıyla aynı olmasına hükmetti.
Ardından çocuğun babası ilk derece mahkemenin verdiği kararın
bozulmasını talep ederek dosyayı bir üst mahkeme olan istinafa
taşıdı. Dosyanın üst mahkemeye taşınmasının ardından annenin
avukatı temyiz isteminde bulundu. Avukat, idrak çağındaki
çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasının
ve görüşlerine gereken önemin verilmesinin gerektiğini savundu.
İstinaf mahkemesinde dinlenen çocuk, annesinin soyadını kullanmak
istediğini, annesiyle birlikte yaşadığını ve okulda annesiyle
soyadının farklı olmasından dolayı problem yaşadığını beyan etti.
Çocuğun beyanlarını dikkate alan mahkeme annenin talebinin çocuğun
talebiyle uyumlu olduğunu belirterek davayı kabul etti.
Beyanlara karşın çocuğun babasının avukatı da beyanlarının annenin
yönlendirmesi sonucu olduğunu aktararak kararın bozulmasına karar
verilmesini talep etti.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesine taşınan dosyada kararını veren daire,
babanın avukatının itirazlarını reddetti. Usul ve kanuna uygun
olduğu belirtilen kararda daire, çocuğun soyadının annenin
soyadıyla aynı olacak şekilde değiştirilmesini hukuka uygun
buldu.
Yaşanan olaya ilişkin İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Aile
Hukuku Uzmanı Azra Doğan, “Taraflar boşanırken çocukların bu somut
durumdan etkilenmesi kaçınılmazdır. Boşanma sonrasında çocuğun
psikolojik anlamda zarar görmesini engellenmesi ya da bu zararı
minimum dereceye indirmek korunması gereken üstün bir amaç
olmalıdır” ifadelerini kullandı.
“YARGITAY KARARIYLA ÇOCUĞUN SOSYAL YAŞAMDA MARUZ KALDIĞI ZORBALIĞIN
ÖNÜNE GEÇİLMİŞTİR”
Yargıtay tarafından verilen karara ilişkin konuşan Uzman Doğan,
“İlgili Yargıtay kararıyla çocuğun sosyal yaşamda maruz kaldığı
zorbalığın bir anlamda önüne geçilmiştir. Çocuğun üstün yararı
ilkesi kapsamında velayeti annede olan müşterek çocuğun soyadının,
annenin soyadı ile değiştirilmesi konusunda idrak çağındaki
çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve
görüşlerine gerekli önemin verilmesi çocuğun üstün yararı ilkesi
kapsamında vurgulanmıştır” diye konuştu.
'Çocuğun Üstün Yararı İlkesi'nden bahseden Uzman Doğan şunları
söyledi: “Temelini Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nden alır. İlgili ilkeyi düzenleyen sözleşmenin 3.
maddesine göre çocuğu ilgilendiren her durumda ve her kararda çocuk
için mümkün olan en iyi çözüm tercih edilmelidir. Bir diğer anlamda
çocuğun bedensel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal gelişiminin
sağlanması için öncelikli olarak çocuğun haklarının ön plana
alınması ve çocuğun menfaatinin diğer tüm menfaatlerden üstün
tutulması gereklidir.”
Fotoğraf Kaynak: AA
Kaynak: İHA