Hastane çalışanları, “Aldığımız maaşla geçinemiyoruz!”
DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Olcay Özak Darıca Farabi Devlet Hastanesi’nin yemekhanesinde çalışan işçileri asgari ücret aldıklarını ifade ederek, “Sağlık sektörünün bir halkası olarak hastane yemekhane çalışanlarının asgari ücretle geçinmeye mecbur bırakılması kabul edilir değildir” dedi
Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yemekhanesinde çalışan işçiler aldıkları maaşlarla geçinemediklerini ve maaşlarına zam talebi için bugün basın açıklaması gerçekleştirdiler. Hastane önünde gerçekleşen basın açıklamasına DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Olcay Özak, sendika yetkililer, TMMOB Makine Mühendisleri Odası Gebze İlçe Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Tanfer Yeşiltepe, EMEP Partisi Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar ve çok sayıda hastanenin yemekhanesinde çalışan kadın işçiler katıldı. Basın açıklamasının DİSK Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Olcay Özak yaparak, “DİSK-Gıda İş Sendikası olarak, sayıları on binlerle ifade edilen hastane yemekhane işçilerinin taleplerini basınla ve kamuoyu ile paylaşmak için Darıca Farabi Devlet Hastanesinin önündeyiz.
“SESİMİZİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Hükümete, hastane yöneticilerine, yemekhane taşeron patronlarına
sabahın bu saatinde derdimizi basın ve kamuoyu aracılığıyla
sesimizi duyurup derdimizi anlatmaya çalışacağız. Hastane
yemekhanesinde asgari ücretle çalışan taşeron işçileri aldıkları
maaşlarla geçinemiyor. Asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir
düzeye yükseltilmesini istiyoruz. Açlık sınırının 20 binlere
dayandığı, yoksulluk sınırının 65 bin TL rakamına tırmandığı
günümüzde yemekhane işçileri 17 bin 2 liraya nasıl geçinsin!
Yıllardır DİSK-Gıda iş sendikası olarak ‘Hastane yemekhane
işçilerinin kadrosuz, güvencesiz çalıştıramazsınız’ diye
sokaklarda, meydanlarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Kamuda
çalışan işçilerin haykırışlarına güç katmaya çalıştık. Son olarak
üyemiz yemekhane işçileriyle TBMM giderek başta hastane yemekhane
işçilerinin ve genelde yüzbinlerce taşeron işçisinin yaşadığı
mağduriyeti yüksek sesle TBMM'de tartıştırdık.
“ŞİDDETLE PROTESTO EDİYORUZ!”
Ama işin muhatapları taşeron işçisini görmek ve duymak istemiyor.
İşçi arkadaşlarımızın diliyle söylersek; Maaşlarımız erimeye,
masraflarımız, borcumuz artmaya devam ederken hükümetin bakanları
asgari ücrete temmuzda zam yapmadıkları gibi 2025 yılı içinde yüzde
15 – yüzde 20 oranında zam vereceklerini basına ve kamuoyuna
duyuruyorlar. 2025 yılı için yüzdelik oranlara baktığımızda -asgari
ücretin 20 bin açlık sınırının 23 bin TL olacağını uzmanlar
söylüyor. Eylülde okullar açılacak. Okul masrafları 3,5 kat arttı.
Çanta, defter, servis ücretlerini veremez hale geldi emekçiler!
Veliler çocuklarını okula bu sene de aç gönderecekler. Beslenme
çantalarına doyurucu bir besin koymak her geçen gün daha da
zorlaşıyor. Bizleri açlıkla yüz yüze bırakacaklarını ve buna
dayanmamız gerektiği yönündeki açıklamalarını şiddetle protesto
ediyoruz!
“MAAŞLARIMIZA ZAM İSTİYORUZ!”
Sizleri bizim maaşlarımızla bırakalım değil 1 ay, bir gün dahi
geçinemezsiniz. Sizin maaşlarınız asgari ücretin 15-20 katıdır! Siz
bize insanca yaşayacağımız bir ücreti layık görmediğiniz gibi
elimizde, avcumuzda olanlara da göz dikmiş durumdasınız. Zam
yağmuru devam ediyor. Akaryakıta, elektriğe, doğalgaza peş peşe
gelen zamlar iğneden ipliğe her şeye zam anlamına gelmektedir. 2024
Ocak ayında aldığımız 17 bin 2 liranın 4-5 bin lirası cebimizde
eridi. Mehmet Şimşek’in hazırladığı ekonomik reçeteye göre yıl
sonuna kadar 17 bin liranın yarısı elimizde kalırsa ne ala!
Maaşımız cebimize girmeden vergisi kesiliyor, patronlarınsa asgari
ücretliler kadar dahi vergi vermediğini her gün okuyoruz!
Enflasyonun sebebi işçiler değildir! Aşırı kâr hırsı ve bir avuç
zenginin ülkenin kaynaklarına çökmesidir! Memleket ekonomisinin
2024’ün ilk 4-5 ayında yüzde 5,7 büyüdüğü bir ortamda biz hastane
yemekhane işçileri de büyümedeki payımızı istiyoruz! Enflasyon ve
zamlarla çalınan haklarımızın telafi edilmesi için maaşlarımıza ZAM
istiyoruz!
“BEKLENTİYE SOKUP UMUDUMUZU ÇALDILAR”
Çalışarak aldığımız maaşla geçinemiyoruz. Eşimiz, çocuğumuz
çalışmasa gerçekten açlıktan ölürüz. Asgari ücret olarak yatan
maaşlar kredi kartlarımızın asgarisini ödeyen, kartlara takla
attıran bir aparat işlevini görür hale geldi. Kredi kartlarına olan
borcumuz günden güne artmakta ve bizi borç sarmalının içine
çekmektedir. 40-50 bin TL alan hastane çalışanlarının dahi geçim
zorluğu yaşadığı bu ortamda biz asgari ücret alıyoruz. Onların
aldığı maaş yüksek değil ülke şartlarında ortalama bir yaşam
sürmeye ancak yetiyor. Sağlık sektörünün bir halkası olarak biz
hastane yemekhane çalışanlarının asgari ücretle geçinmeye mecbur
bırakılması kabul edilir değildir! Yıllardır derdimizi anlatmaya
çalışıyoruz. Kamuda çalışan taşeron işçiler gibi yalvardık,
yakardık ama sesimizi duyuramadık. Bizleri insan yerine koyacak bir
mercii bulamadık. Seçimden seçime bizi ‘kadro vereceğiz’ diye
beklentiye sokup umudumuzu çaldılar.
“YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ”
Şimdi örgütlenerek mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz kalmadı!
Hal böyleyken bizlere hala ‘sabredin, vereceğiz, yapacağız’
deneceğini biliyoruz, sabır taşı çoktan çatlamıştır! Yıllarca kemer
sıktık, kıt-kanaat geçinmeye çalıştık. Artık Yeter! Maaşlarımızın
derhal yükseltilmesi için, maaş promosyonlarımızın işçiye iadesinin
sağlanması için, kadrolu ve güvenceli bir çalışma ortamının tesis
edilmesi için, insanca yaşayacağımız bir yaşam için, emeğimizin tam
karşılığını almak için, gelirde adalet vergide adalet için,
ücretlerimize zam istiyoruz! Birlikte mücadele ediyoruz! Birlikte
kazanacağız! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” dedi. Yapılan basın
açıklamasının ardından hastane çalışanları olaysız bir şekilde
dağıldılar.