İzmit’te eniştesini öldüren sanık mahkemede bakın neler anlattı?
Geçtiğimiz yıl eylül ayında ablasıyla boşanma aşamasındaki eniştesini öldüren sanık Recep Aladağ bugün hakim karşısına çıktı. Recep Aladağ, eniştesinin kendisine ve ablasına bıçakla saldırdığını, canını kurtarmak için ateş ettiğini söyledi
Kocaeli'nin İzmit ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde Eylül 2023 tarihinde tartıştığı eniştesi Hüseyin Yaşar'ı (43) öldüren Aladağ., bugün Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Recep A., eniştesinin elinde bıçaklarla ablasına ve kendisine saldırdığını ifade ederek canını kurtarmak için ateş ettiğini söyledi. Duruşmada mağdurlar ve müştekilerin de ifadesi alındı.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Recep Aladağ, olay anını özetle şöyle anlattı: “Ablam darp ediliyordu. Benim yanıma gelip kalmaya başlamıştı. Olay günü eşyalarını almak için eve gittik. Eniştem sürekli emir vererek konuşuyordu. Hangi eşyaları alacağımızı söylüyordu. Ben bir ara markete poşet almaya gittim. Geri geldim. Ablam ve eniştem 10 dakika yatak odasında konuştu. Eniştem sen benim evime bu kıyafetlerle mi geldim diye yere atıyordu. Ben ablamın eşyalarını düğünden 3 gün sonra getirdim dedim. Eniştem benim paramla alındı gibi şeyler söyledi. Sesler yükselince yanlarına gittim. Elinde bıçak vardı. ‘Sen benim evime karışamazsın’ dedi.
“ENİŞTEMDEN KORKUYORDUM”
Üzerime yürüdü. Balkona doğru kaçtım. Meryem eniştemi tutuyordu oradan salona kaçtım. Eniştem tekrar peşimden geldi. Çıkış kapısına yöneldim. Kendimi korumak için yüzümü enişteme dönerek tabancayla ateş ettim. Kaç sefer ateş ettim korku be panik nedeniyle hatırlamıyorum. Yaralandığını anlamadım. Korkuyla oradan çıktım eve gittim. Sonra polis karakoluna giderek silahı teslim edip teslim oldum. Olaylar bu şekilde gerçekleşmiştir. Tahliyemi talep ediyorum. Benim silah taşıdığımdan ablam ve yeğenlerimin haberi yoktu. Olay tarihinde silahta mermi vardı zira eniştemden korkuyordum.
“GEÇTİĞİ YOLDAN GEÇMİYORDUM”
Geçtiği yoldan geçmiyordum. Ben ateş ederken elindeki bıçakla bana hamle yapıyordu. Ablam olayın korkusuyla bana müdahale edemedi. Ben kapıyı açamadım. Açsam kaçıp kendimi kurtaracaktım. Hatta evin içinde eniştemden kaçarken 112’yi arayacaktım peşimden geldiği için arayamadım. Ben sol kolumu kısmen hareket ettirebiliyorum silahı bir yere dayayarak kurma kolunu çektim. Ayakkabılarımı ateş ettikten sonra yarım yamalak giyip kaçtım. Eniştemin yere düştüğünü dahi hatırlamıyorum. 2 yıllık süreçte eniştemi görmüş olabilirim gördüysem de yolumu değiştirdim. Ablam bana geldiği için eniştemin bana kün beslediğini biliyordum.”
EŞİ: “ALKOL VE UYUŞTURUCU KULLANIYORDU”
Hüseyin Yaşar’ın eşi Nuran Aladağ da dinlendi. Aladağ şunları anlattı: “Ben vefat eden eşimle 17 yaşında evlendim. Hüseyin alkol uyuşturucu bağımlısı biri çıktı. 7 aylık evliyken hamileydim soba demiriyle darp etti. 18 yıl evli kaldım. Fiziksel ve psikolojik şiddet gördüm. Her yerim morarana kadar dövdüğünü biliyorum. Kızımı da dövdü. Kızım artık susma dedi. Olaydan iki yıl önce yine darp edildikten sonra çocuklarımla kardeşimin evine sığındım. 15 gün kadar kaldım. Ancak Hüseyin’in kardeşim Recep’e zarar vereceğinden korkuyordum aile büyükleri de araya girdi. Hüseyin de düzeleceğini söylüyordu. Recep işteyken evime döndüm. Ancak Hüseyin değişmedi. Alkol uyuşturucu kullanıyordu. Ve fiziksel psikolojik şiddeti devam ediyordu. Olaydan 15 gün kadar önce bir kızımla tekrar Recep’in evine sığındım. Küçük kızım babasının yanına sığındı. Boşanmaya karar vermiştim. Babasını sakinleştirmek için evde kaldı. Kızım bize eve sakın dönmeyin diyordu. Küçük kızım da babasının eylemlerinden bıkmıştı.
“BİZ YENİ BİR DÜZEN KURACAKTIK”
Biz yeni bir düzen kuracaktık. Küçük kızımı da almak istiyorduk. Olay tarihinde de baza ve yatak aldık. Eşim Hüseyin aradı, eşyalarımı almaya ve boşanmayı konuşmaya çağırdı. Boşanmak istediğimi biliyordu. Akrabalarını aradım ancak Hüseyin’den çekindikleri için gelmediler. Bunun üzerine kardeşim bizimle gelmek zorunda kaldı. Devamında eve gittiğimizde salona geçtim. Çocuklar için nafaka verecek misin dedim. Ne nafakası oğlum dedi. Tamam dedim okul ve dershane işlerini konuştuk beraber öderiz dedi. Eşyalarımı toplamaya başladım. Bizi yönlendirdi. En son mutfağa geldik. Ben birkaç kap alacakken ben oraları yeni düzenledim diyerek almamı istemedi. Evde tenceremiz dahi yok dedi. Bana küfür etti, ‘Öldürürüm sizi” dedi.
“ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”
Bu esnada elinde bıçak vardı. Recep ve kızlarım bağrışmamıza geldi. Hüseyin bana ve Recep’e bıçak salladı salona kaçtık. Kızlarım tutmaya kalkıştı. Recep bir ara balkona kaçtı sanırım polisi aramaya çalışıyordu. Evde eşyalar nedeniyle hızlı hareket edemedik. Recep çıkışa doğru giderken Hüseyin bıçakla hamle yaptı. Recep kapıyı açamadı. Hüseyin’in elinde iki bıçak vardı. Devamında da Recep’in silahla ateş ettiğini gördüm. Ne yaptın dedim. Sonra Recep evden ayrıldı. Recep kaç el ateş etti hatırlamıyorum. Bağırmaya başlamıştım. Hüseyin yere düştü yerdeyken Recep ateş etti mi hatırlamıyorum. Recep evden ayrıldıktan sonra kızım 112’yi aradı. Sonra ben de aradım. Büyük kızım hemşire yardımcılığı okuyor Hüseyin’e tampon yapmaya kalkıştı. Ben kimseden şikayetçi değilim.”
KIZI: “HERKES BİLİYORDU KİMSE MÜDAHALE ETMİYORDU”
Olay yerinde bulunan Hüseyin Aladağ’ın büyük kızı M. de babasından şiddet gördüğünü belirterek, “Ben öncelikle babamı çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Hala mezarına gidiyorum. Ancak olanları anlatmak zorundayım. Biz babamdan yıllarca şiddet gördük. Ben birçok yerim morarmış halde okula giderdim. Alkol ve uyuşturucu kullanırdı. Olay tarihinden öncesine kadar annemin anlattıkları doğrudur. Ailede herkes bizim şiddet gördüğümüzü biliyorlardı. Amcam ve dedem biliyor müdahale etmiyordu. Olaydan 15 gün önce ben ve annem evden ayrıldık. Olay gününe kadar süreçte babam beni arayıp ‘Seni anneni dayını öldüreceğim’ diyerek tehdit ediyordu.
“DEDEM İFADEMİ DEĞİŞTİRMEMİ İSTEDİ”
Olay günü babam annemi arayıp evdeki eşyaları almasını istedi. Evde mutfakta babam anneme bağırıp küfür etmeye başladı. Dayım ben ve kardeşim mutfağa gittik. Babam dayımı görünce, ‘Recep seni de öldüreceğim’ dedi. Bir bıçak vardı ikinci bıçağı aldı. Babama sarıldım. Dayım ve anneme kaçın dedik. Tutmaya çalıştım ancak başaramadım. Dayımla annem salondaydı. Ben yere düştüm. Babam eşyaların üzerinden atlayarak dayım ve anneme koştu. Silah sesi geldi. Babam annemi vurdu sandım. Baktığımda babam yerdeydi. Ateş etme anını gördüm. Dayım evden gitti. Babam hastaneye kaldırıldı ve vefat etti. Birkaç gün sonra amcam ve dedem babamın elinde bıçak olmadığını söylememizi istediler. Ancak babam bize doğru söylemeyi öğretti ben de olan neyse anlattım. Kimseden şikayetim yok” ifadelerini kullandı. Yine olay yerinde bulunan küçük kız da gördüklerini anlattı.
ÇOCUKLARIN İFADELERİNİ DEĞİŞTİRME İDDİASINI REDDETTİ
Hüseyin Yaşar’ın babası da tanık olarak dinlendi. Tanık Baba, “Ben Hüseyin’in babasıyım. Şikayetçiyim. Oğlumla ile gelinim arasında anlaşmazlık var mıydı bilmiyorum. Ben 8 yıldır kendileriyle görüşmüyorum. Zaten ne oldukları duruşmada anlaşılmıştır. Ben oğlumun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını bilmiyorum. Benim oğlumdur savunmak zorundayım. Mağdurlar iftira atıyor. Ben oğlumla aynı binada oturuyordum. Kavga gürültü sesi gelir miydi bilmiyorum ilgilenmiyorum. Ben bu olay sonrasında polisle konuştum bıçak yok torunların bıçaktan bahsediyor dediler. Ben de torunlarıma denk geldiğim de polisler bıçak yok diyor siz niye iftira atıyorsunuz dedim. Anlattıkları bundan ibarettir.”
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesinin ardından eksiklerin giderilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.